Depremin birinci yılında TÖB-SEN'den eğitim raporu: Okuldan kopuş hızlandı

TÖB-SEN'in raporuna göre sadece Hatay'ın Antakya ilçesinde depremden önce öğrenci sayısı 120 bine yakınken şu anda 68 bin civarında. Özellikle kız çocuklarının okuldan kopuşu hızlandı.

Haber Merkezi

Merkezi Hatay'da bulunan Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası'nın (TÖB-SEN) depremin birinci yılında yayımladığı Eğitim Raporu deprem bölgesinde okuldan kopuşun arttığına işaret ediyor.

Depremde yaşamını yitiren öğrenci ve öğretmen sayısının halen net olarak bilinmediğine işaret edilen raporda eğitimden kopuşun göç ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın açıköğretim ve MESEM gibi uygulamaları teşvikiyle hızlandığı, özellikle kız çocuklarının örgün eğitimden uzaklaştığına dikkat çekiliyor.

TÖB-SEN'in raporuna göre depremin vurduğu illerden özellikle Hatay'da sağlıklı bir eğitim öğretim
ortamı sağlanabilmiş değil.

MEB de bilmiyor: Yoklama listesinde adları okunan kayıp öğrenciler

MEB'in depremde yaşamını yitiren öğrencileri net olarak bilemediği için okul sınıf listelerinde depremde kaybedilen öğrencilerin isimlerini silemediği dile getirilen raporda "Okulun başladığı günlerde okul listelerinde yoklamada hayatını kaybeden öğrencilerin isimlerinin okunması depremzede öğrenci ve öğretmenlerde bir travma yaratmıştır" ifadesine yer verildi.

Hatay'da yıkımın az olduğu 7 ilçede 27 Mart'ta ve sonrasında 24 Nisan 2023’te deprem bölgesinde eğitim-öğretime başlayabilecek tüm okulların açıldığı açıklanmıştı.

TÖB-SEN'in raporuna göre giderilmeyen sorunlar nedeniyle "Hatay'da eğitim başladı" açıklaması yalnızca sözde kaldı.

Raporda depremin birinci yılında halen çözülemeyen sorunlar, başlıklar halinde sıralanırken ilk sırada okul ve derslik sorunu yer aldı.

Hatay'da 2 derslikten 1’inin kullanılamadığına işaret edilen raporda sadece Hatay’ın Antakya ilçesinde 190 civarı okul binasının yarısında eğitim öğretime devam edilemediği kaydedildi.

Sağlam olduğu açıklanan binalarda birleştirme yoluyla iki ya da üç okulun öğrencilerinin ders gördüğü, ikili öğretim yapıldığı kaydedilen rapora göre Antakya ilçesinde çadırkent ve konteyner kent sayısı 60’a yakınken bu konteyner kentlerde 18 konteyner okul hazır.

Sağlam okul binaları devlet dairesine dönüştürüldü

2 ay öncesine kadar Defne ilçesinde sağlam olan 3 okulun valilik, emniyet olarak kullanıldığı kaydedilen raporda şu bilgilere verildi:

"Antakya ilçesinde de il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri, YSK, kaymakamlık gibi kamu kurumları okullarda hizmet veriyordu. Defne ilçesinde 9 lisenin 3’ü hasarlı ve kullanılamıyor. Geriye kalan 3 lise Necmi Asfuroğlu Anadolu Lisesi, Hatay Valiliği. Selim Nevzat Şahin Anadolu Lisesi, İl Emniyet Müdürlüğü olarak; Selim Tevfik Eskiocak Anadolu Lisesi, Defne Kaymakamlığı olarak, Çekmece Şehit Türkmen Anaokulu vilayet karakolu olarak kullanılıyordu.

2 ay önce nitelikli okul olan Nevzat Şahin Anadolu Lisesi dışında okullar boşaltıldı. Öğrencilere ait olan ve ihtiyacı karşılaması gereken binalar maalesef devlet dairesine dönüştürüldüklerinden dolayı öğrenci ve veliler zor durumda kalmış, çocukların eğitimi için il dışına çıkmak zorunda kalmışlardı."

Öte yandan açılan okullarda hijyen ve su sorunlarının yaşandığı, bazı okullarda tadilat devam ederken diğer yandan eğitim öğretim yapıldığı belirtildi.

Öğrencilerin can güvenliği sorunu

Ders saatleri diğer kentlerde 40 dakikayken ikili eğitim veren okullarda 30 dakikaya düşürülmüştü.

Derslerin 30 dakikaya düşürülmesi, ikili eğitim-öğretim nedeniyle sınıf mevcutlarının artması ve okulların gün aydınlanmadan başlayıp geç saatte karanlıkta bitmesinin eğitimin niteliğini düşürdüğü tespitine yer verildi.

Hasarlı binalar ve altyapı, aydınlatma gibi sorunlar nedeniyle öğrencilerin can güvenliği sorunlarıyla da karşı karşıya olduğu ifade edilen raporda bir başka sorun başlığınınsa depremzede çocukların eğitime erişim sorunundan dolayı YKS, LGS gibi merkezi sınavlara yeteri kadar hazırlanamaması olduğu belirtildi.

Hatay'a gelen öğretmenler barınma sorunu yaşıyor

Hatay’dan gitmek zorunda kalan depremzede öğretmen sayısının oldukça fazla olduğu kaydedilen raporda "Hatay’a dışarıdan gelen öğretmen sayısı 4 bin 465, bu öğretmenlerin birçoğunun çocuğu varken aile olarak kalacak yerleri tahsis edilmedi" denildi.

Milli Eğitim Müdürlüğü'nün barınma ihtiyacı olan öğretmenlere konteyner kentlere yerleştirmek için 4 kez form doldurttuğu ancak yaklaşık 6 bin 500 kişi barınma talebinde bulunmuş olmasına rağmen şu ana kadar öğretmenlerin çoğunun konteynerlere yerleştirilmediği tespitine de raporda yer verildi.

Okuldan kopuş hızlandı

Hatay’da okul öncesindeki çocuk sayısının yüzde 15 azaldığı, bunun sebebinin can kayıpları, göç ve okula kayıt yaptıramama olarak değerlendirildiği raporda "zorlu koşullardan dolayı velilerin çocuklarını okula göndermemeyi tercih ettiği"ne de dikkat çekildi.

Bakanlığın Açıköğretim ve MESEM alternatifinin örgün eğitimden kopuşu hızlandırdığı tespitinde bulunan TÖB-SEN raporunda "Depremzede öğrencilere açık öğretime geçiş hakkı tanınarak özellikle kız çocuklarının okuldan kopuşu hızlandırılmıştır" ifadesine yer verildi.

MESEM uygulamasının depremzede çocuklarının maddi sorun yaşayan ailelerine destek vermek için zorunlu bir alternatife dönüştüğüne işaret edilirken, Hatay'da ve Pazarcık'ta yapılan bir ankete göre (Suna'nın Kızları) deprem sonrasında okula devam etme oranının yüzde 10’a gerilediğine dikkat çekildi.

Raporda "TÖBSEN olarak sahadan aldığımız verilere göre Antakya ilçesinde depremden önce öğrenci sayısı 120 bine yakın iken şu anda 68 bin civarındadır, Defne ilçesinde ise depremden önce öğrenci sayısı 36 bine yakın iken şu an 27 bindir. Özellikle Hatay’da sayısal verilerin sır gibi saklandığı da kamuoyu tarafından bilinmelidir" denildi.

Öğrenciler ve öğretmenler okula ulaşım sorunu yaşıyor

Konteyner kentlerde yaşayan halkın ulaşım sorunu yaşadığına değinilen raporda "Eğitim öğretiminin başlamasıyla servis ihtiyacı öncelikli bir sorun haline geldi. Valilik sadece konteyner kentlerde olan öğrencileri taşıyacağını belirterek hasarsız veya az hasarlı eve geçen aileleri ve çocuklarını cezalandırmış oldu. Buna rağmen hala öğrenci servis bekliyor. Ne konteyner kentte kalan öğrenciler ne de evlerinde kalan öğrenciler henüz servis ile taşınmış değiller" ifadelerine yer verildi.

Arabası olmayan ailelerin çocuklarının ve öğretmenlerin okula ulaşım sorunun en kısa sürede çözülmesi gerektiği, aksi durumda okul terkleri veya okul devamsızlıklarının artacağı da vurgulanan raporda, deprem sonrası kentten taşınan ancak daha sonra geri dönen öğrencilerin de nakil sorunu yaşadıklarına işaret edilerek bu sorunun da okul terklerini artırma riski olduğu belirtildi.

Öğrenciler beslenme sorunu yaşıyor, okullarda uyuz vakaları görülüyor

Öğrencilerin beslenme sorunu yaşadığı, çoğu okula harçlık almadan gelen çocukların içecek su bile alamadığı vurgulanan raporda "Çocuklar aç ve susuz bir okul süreci görüyor" denildi.

Konteyner kentlerde kalabalık ve yakın temas içinde yaşayan depremzedelerin güvenli içme suyu, tuvalet ve hijyen imkanlarının halen tam olarak sağlanamadığı da belirtilen raporda okullarda sabun, temiz suya erişim ve hijyen ihtiyacının tam olarak giderilmediğine, birçok okulda uyuz ve bulaşıcı hastalık vakası görüldüğüne dikkat çekildi.

TÖB-SEN'den 10 talep

TÖB-SEN'in depremin birinci yılında yayımladığı eğitim raporu 10 madde halinde sıralanan talep listesiyle son buldu:

1. Tüm öğrencilere her gün en az 1 öğün yemek sağlanmalıdır.
2. Merkezi sınavlar eşitsizlik yaratmaktadır. Depremzede öğrencilere ayrıca bir kontenjan belirlenmeli, merkezi ve ortak sınavlarda deprem bölgesine farklılıklar sağlanmalıdır.
3. Deprem bölgesindeki eğitim emekçilerine düzenli olarak 5 yıl boyunca her ay depremzede desteği sağlanmalıdır
4. Güvenli okul binası konusunda seferberlik ilan edilmeli, hafif çelikten okullar inşa edilmelidir.
5. Hatay özel afet bölgesi olarak ilan edilmeli kaynak aktarımı hızlandırılmaldır.
6. Hatay’da tüm öğrencilere karşılıksız, geri ödemesiz burs desteği verilmelidir.
7. Yıkılan okul binaları yerleri sadece okul için kullanılmalıdır. Hasarlı okulların onarım ve güçlendirme
çalışmaları yapılmalıdır.
8. Protez ve ortezlerle ilgili olan 2 Mayıs 2023’te yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı uygulanmalı, ilgili tedavi
giderleri devlet tarafından karşılanmalıdır.
9. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuk sayısı net tespit edilmeli, özel eğitim gereksinimi olan çocukların araç-gereç, eğitim materyali ihtiyaçları ilgili bakanlık tarafından karşılanmalıdır.
10. Okullarda sağlık taraması yapılmalı veriler şeffaf biçimde paylaşılarak bulaşıcı hastalıklar konusunda
önlem alınmalıdır.