Kriz yok, yağma var: Türkiye'de zenginlerin gelirden payı rekor kırdı!

TÜİK'in gelir dağılımı eşitsizliğini ölçen veriler bugüne kadarki en yüksek seviyesine çıktı. En zengin yüzde 20'lik kesimin toplam gelirden aldığı pay da yüzde 49,8 ile tarihi zirvesine ulaştı.

Haber Merkezi

TÜİK Gelir Dağılımı İstatistiklerinin hesaplandığı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2023 yılı sonuçlarını açıkladı. Söz konusu araştırma 2022 yılını referans alıyor.

Son yapılan araştırma sonuçlarına göre; en yüksek eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine sahip, diğer bir deyişle en zengin yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 1,8 puan artarak yüzde 49.8'e çıktı. En düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun aldığı pay ise 0,1 puan azalarak yüzde 5.9 oldu.

Böylece en zengin yüzde 20'lik kesimin gelirlerden aldığı pay 2006'ya kadar giden veri setinde en yüksek seviyesine ulaştı.

En düşük gelire sahip yüzde 20'lik kesim geçen yılda pay kaybı yaşasa da tarihi dibi 2006 yılında yüzde 5,1 ile görmüştü.

DİSK-AR: Türkiye AB ülkeleri içinde gelir eşitsizliğinin en fazla olduğu ülke oldu

DİSK-AR'ın "Bireysel Gelir Dağılımında Vahim Bozulma!" isimli raporuna göre de Türkiye AB ülkeleri içinde gelir eşitsizliğinin en fazla olduğu ülke oldu. En zengin yüzde 5’lik grubun ortalama geliri en yoksul yüzde 5’inkinin 31 katı düzeyinde. Son 10 yılda P95/P5 oranı, 11 puan artarak 19,7’den 30,8’e çıktı. İşveren gelirleri tüm gelirlerden daha fazla artarken, kadınların ortalama geliri ortalama gelirin yüzde 21 altında kaldı.

Patronların gelirleri tüm gelirlerden hızlı arttı

DİSK-AR’ın araştırmasına göre Türkiye’de hanehalkı fertlerinin esas işteki durumlarına göre gelirlerine bakıldığında işveren gelirlerinin çok daha hızlı arttığı görülmektedir. 2005 ve 2022 arası dönemde hanehalkı fertlerinin esas işlerinden elde ettiği gelir 8.754 TL’den 116.297 TL’ye yükseldi. Böylece ortalama hanehalkı fert geliri yüzde 821,4 oranında arttı (Tablo 2). Ücretli çalışanların ortalama hanehalkı fert geliri 2005 ve 2022 yılı arasında yüzde 1.333,8 oranında artarak 9.069 TL’den 102.821 TL’ye yükseldi. Yevmiyelilerin ortalama fert geliri aynı dönemde 3.289 TL’den 53.334 TL’ye ve kendi hesabına çalışanlarınki 7.002 TL’den 115.622 TL’ye yükseldi. Böylece 2005 ve 2022 arasında ortalama hanehalkı fert geliri yevmiyelilerde yüzde 1.521,6 ve kendi hesabına çalışanlarda yüzde 1.551,3 oranında artış gösterdi. İşverenlerin ortalama hanehalkı fert geliri ise 2005 ve 2022 yılları arasında yüzde 1.900,6 artışla 20.403 TL’den 408.174’e yükseldi.

'En yüksek gelirli yüzde 1'lik kesime dair veri paylaşılmıyor'

Öte yandan ekonomist Dr. Murat Kubilay, gelir dağılımı istatistikleriyle ilgili dikkat çekici bir bilgi paylaştı. Kubilay, en yüksek gelirli yüzde 1’lik kesime dair veri verilmediğini açıkladı. Gelir adaletsizliğinin değil, servet adaletsizliğinin önemli olduğunu ifade etti.

Kubilay şunları söyledi:

“TÜİK'in gelir dağılımı istatistikleri yayınlandı. Verilerle oynanmadığını varsaysak bile sonuçları dikkate alamıyorum. İlk neden beyana dayalı olması ki bizde kayıt dışı çok ve varlıklı kesim gelirini saklıyor. İkincisi en yüksek gelirli %1'lik kesime dair veri yok. Ama asıl neden başka çünkü gelir adaletsizliği değil, asıl servet adaletsizliği önemli. Maalesef bu Türkiye'de ölçülemiyor, Pikketty'nin başını çektiği araştırma grubunun bulguları ise artık güncel değil. Servet ve gelir arasında büyük fark var ancak son birkaç yıldaki anlam farkı iyice büyüdü. Enflasyon ve döviz kuru artışının üzerinde maaş zammı dahi alsanız; hatta ölçülen değil hissedilen enflasyonu dahi aşsanız; varlıkların değeri çok yukarı gittiği için, eğer mülk sahibi değilseniz yoksullaştınız. Yani evi ve arabası veya büyük şirketleri olmayanlar kaybettiler. Bunun bir yatırım başarısı olduğunu düşünebilirsiniz. Fakat çoğu insanın yatırım yapabileceği serveti yok. Üstelik iyi yatırım tavsiyesi de çok varlıklı olmakla ilişkili. Dahası herkes varlığını aktif yöneterek böyle bir servet kazancı yaşamadı; varlıklıydı ve yattığı yerden kazanan çok oldu.”

TÜİK'e göre sıralı %20'lik gruplar itibarıyla yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirinin dağılımı (%), 2014-2023:

Yüzde 60’lık orta kesim ilk kez yüzde 45’in altına düştü

TÜİK verileri son yıllarda en düşük ve en yüksek gelire sahip yüzde 20'lik kesimler dışında kalan, ikinci, üçüncü ve dördüncü yüzde 20'lik kesimin yaşadığı kaybı net bir şekilde gözler önüne serdi. Bu üç grubun gelirden aldığı toplam pay geçen yıl itibarıyla yüzde 45,94'ten yüzde 44,30'a geriledi. Söz konusu yüzde 60'lık kesimin payı böylece ilk kez yüzde 45'in altına düştü.

Yıl Orta yüzde 60'ın payı(%)
2006 46,51
2007 47,32
2008 47,48
2009 46,82
2010 47,79
2011 47,47
2012 47,57
2013 47,32
2014 47,89
2015 47,41
2016 46,66
2017 46,34
2018 46,29
2019 47,51
2020 46,55
2021 47,17
2022 45,94
2023 44,30

Gini kat sayısı rekor düzeyde

En son yapılan araştırma sonuçlarına göre Gini katsayısı bir önceki yıla göre 0.018 puan artış ile 0.433 olarak tahmin edildi. Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, bire yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade ediyor.

DİSK-AR'ın raporuna göre, 2005 yılında 0,428 olan Gini katsayısı 2008’de 0,415 olarak gerçekleşti ve 2019 yılında 0,410’a kadar yükseldi. 2022 yılında Gini katsayısı 0,433 olarak gerçekleşti (Grafik 2). Böylece Gini katsayısı son 12 yılın en yüksek düzeyine yükseldi.

Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine göre gelir dağılımı göstergeleri, 2014-2023:

Son yükselişle Gini katsayısı veri setindeki en yüksek seviyeye ulaştı. Tüm sosyal transferler hariç tutulduğunda Gini katsayısı 0.520, emekli ve dul yetim maaşı dahil diğer tüm sosyal transfer gelirleri hariç tutulduğunda ise 0.445 olarak hesaplandı.

TÜİK verilerine göre toplumun en yüksek gelir elde eden yüzde 20'sinin elde ettiği payın en düşük gelir elde eden yüzde 20'sinin elde ettiği paya oranı şeklinde hesaplanan P80/P20 oranı 7.9'dan 8.4'e, gelirden en fazla pay alan yüzde 10'unun elde ettiği gelirin en az pay alan yüzde 10'unun elde ettiği gelire oranı şeklinde hesaplanan P90/P10 oranı ise 14.2'den 15.0'a yükseldi.

Kullanılabilir ortalama hanehalkı geliri 168 bine yaklaştı

Yıllık ortalama hanehalkı kullanılabilir geliri ve bir önceki yıla göre değişim, 2014-2023:

TÜİK'in araştırma sonuçlarına göre Türkiye'de yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri bir önceki yıla göre yüzde 72.3 artarak 48 bin 642 TL'den 83 bin 808 TL'ye yükseldi.

Tek kişilik haneler 100 bin lirayı aştı

Hanehalkı tipine göre yıllık ortalama eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri (TL), 2022, 2023:

TÜİK'e göre toplam gelir içerisinde en yüksek payı, yüzde 48.5 ile bir önceki yıla göre 2.3 puan artan maaş ve ücret geliri aldı. İkinci sırayı yüzde 22,1 ile önceki yıla göre 1,1 puan artan müteşebbis geliri alırken üçüncü sırayı yüzde 17.6 ile önceki yıla göre 2.6 puanlık azalış gösteren sosyal transfer geliri oluşturdu.

DİSK-AR: Gelir dağılımında cinsiyet uçurumu

Ortalama hanehalkı fert gelirlerine cinsiyete göre bakıldığında kadınlar ve erkeklerin arasında ciddi farklar olduğu görülmektedir. 2005 yılında kadınların ortalama hanehalkı fert geliri ortalama fert gelirinden yüzde 26,3 daha azdı, erkeklerinki ise yüzde 6,2 daha fazlaydı. 2022 yılına gelindiğinde erkeklerin ortalama fert geliri toplam ortalama gelirin yüzde 8’i üzerindeyken kadınlarınki halen ortalamanın yüzde 21,2 altındadır. Kadınlar ortalama gelirlerin altında gelir elde ederken erkeklerin gelirleri ortalama gelirlerin üzerindedir.

Kadın ve erkeklerin gelirleri arasındaki fark, gelirlerin birbirine oranlanmasıyla da görülebilir. 2005 yılında erkeklerin ortalama hanehalkı fert geliri kadınlarınkinden yüzde 44,1 oranında fazlaydı. Erkekler ve kadınların ortalama fert gelirleri 2016 yılına kadar yaklaşma eğilimi gösterse de bundan sonra hızla artarak 2022 yılında yüzde 37,1 olarak gerçekleşti.

İşteki duruma göre erkek ve kadınların fert gelirleri arasındaki fark çok daha çarpıcı. 2022 yılında yevmiyeli çalışan erkekler kadınlardan yüzde 78,5 oranında fazla gelir elde ettiler. Bu oran işverenlerde yüzde 45,3, kendi hesabına çalışanlarda yüzde 24,9 ve ücretlilerde yüzde 21,9 olarak hesaplandı.