Esadcı olmayan Esadcılar

Suriye halkı bugün ülkenin yeni Cumhurbaşkanını seçmek için sandık başına gidiyor. Seçimin normal takviminde yapılacak olması Suriye’de sistemin her şeye rağmen neredeyse saat gibi işlemeye devam ettiğini gösteriyor. Savaşın olumsuz şartlarına, yabancı müdahalelere, menfi propagandalara rağmen bilinçli bir şekilde yapılıyor bu. Olağanlıktan çıkılmamaya özen gösteriliyor.

Suriye’de en az 35 milletvekilinin desteğini alan, Suriye vatandaşı olan ve son 10 yıldır devamlı olarak ülkede yaşamış kişiler Cumhurbaşkanlığına aday olabiliyorlar. Cumhurbaşkanlığı adaylığı için başvuran 23 kişiden durumu bu şartlara uyan 3 kişinin adaylığı kabul edildi. Beşşar Esad dışında adaylığı kabul edilen iki isim: Suriye Komünist Partisi Halep milletvekili Mahir Abdülhafız Haccar ve eski bakan ve milletvekili Hasan Abdullah El Nuri.

Bugün yapılacak olan seçimlerde Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın ezici bir çoğunlukla yeniden seçileceği açık. Beşşar Esad’ın seçimlerden zaferle çıkmasının emperyalist dayatmalar karşısında onu bir kez daha meşrulaştırıp güçlendireceğinin bilinmesi ise her fırsatta Suriye halkının Esad’ı istemediğini iddia eden ülkelerin seçimlere karşı çıkmalarına yol açtı. Hatta İran, ABD’nin Esad’ın tekrar cumhurbaşkanlığına seçilmesinden korktuğu için, Suriye’de cumhurbaşkanlığı seçimlerinin düzenlenmemesi, buna karşılık Esad’ın 2 yıl daha yönetimin başında kalmasını önerdiğini söyledi.

Siyaset ve medya çevreleri ile yetkililerin sık sık halkı seçimlere katılmaya çağrı yaptığı Suriye’de katılımın da, Esad’a desteğin de olayların patlak vermesinden önceki döneme oranla çok fazla olacağı görülüyor. Bu da ülke içinde ve dışında olan herkes için önemli bir mesajdır.

Yurt dışında yaşayan Suriye vatandaşları 38 ayrı ülkedeki Suriye büyükelçiliklerinde 28 Mayıs’ta kurulan sandıklarda oylarını kullandı. Suriye Yüksek Seçim Kurulu oy kullanmak için pasaport sahibi olup yurtdışına yasal yollarla çıkmış olmanın yeterli olduğunu açıklamıştı. 22 Arap ülkesinden 11’inde ise Suriyelilerin oy kullanmasına izin verilmese de sandık kurulan ülkelerde katılım beklenenden çok daha fazla oldu. Yurt dışında yaşayan Suriyeli vatandaşların katılım oranı %95’e çıktı.

Esad’a, Suriyelilerin tamamı tarafından sempati duyulmuyor(du) elbette. Ancak böyle düşünenler bile Esad’ı devirmek için fırsat kollayan çoğu yabancı uyruklu “cihatçılar”a karşı, seçimlere giderek Esad’a oy vereceklerdir. Yani Suriyeliler küresel güçlere ve onların güdümündeki cihatçı gruplara karşı oylarını vatan savunması yönünde kullanacaklar. Yani “muhalif” diye tabir edilen katliamcı çeteler yüzünden “Esadçı” olmayanlar da şimdi artık “Esadçı”.

Ve Esadçı olmayan Esadçılar tarafından Esad, artık ülkede yaşayan farklı etnik, inanç ve sosyal yapıları bir arada tutan, birbirine bağlayan bir düğüm olarak görülüyor. Esad karşıtlarını destekleyen Batılı ülkeler seçimi “demokrasiyle alay etmek” olarak niteleseler de Batının “demokrasisini” pratikte gören Suriye halkı bu düğümün çözülüp iplerin dağılması halinde, ülkenin yıllarca sürebilecek çok daha büyük bir kaos ortamına sürükleneceğinin farkındalar.

Suriye’deki bu gerçeklere sırtını dönmüş olan emperyal güçler, Suriye lehine değişen dengelere seçimlerden elde edilecek sonuçların da eklenmesiyle biraz daha sıkıntıya girecektir.