Pişkinlik projesi

Apartmanınızın ortak arka bahçesini şahsına özel garaj gibi kullanan, ön bahçeyi ise çalgılı çengili partiler için diskoya çevirerek mahalleliye hayatı zehreden, arkası sağlam olduğundan zabıtanın da polisin de tahliye edemediği kalantor üst kat komşunuz, yüzsüzlüğü ele alıp biricik kerimenizi istemeye gelse, bu hırt arkadaşa "ben seni kızımdan önce kızılcık sopamla bi tanıştırayım evladım" demez miydiniz?

Veya muhtelif binek hayvanlarının etini sattığı için dükkanı kapatılmış bir kasap, eskisinin yanına daha büyük bir et "outlet"i açmaya kalksa, eşinizi dostunuzu "valla bu herif bişey satardı ama, at mıydı, it miydi yoksa et miydi hatırlamıyorum" yollu uyarmaz mıydınız?

Şimdi de bir kiracı düşünün ki, hem Hazine arazisine diktiği binalar, hemde bu araziye ilişkin kira kontratı mahkemelerce külli "kaçak et" sayılmış. Peki bu kaçaksever kiracı aynı yerin -suç mahallinin- bitişiğine bi de denize nazır hipermarket dikicem dese, öfkeden şekeriniz Tayyip resmi görmüş bir 4-C'lininki gibi tavan yapmaz mıydı?

İşte Kuşadası halkı da bugünlerde benzeri tepkiler vermektedir.

Limandaki işyerlerinin imar planı Danıştay 6. Daire tarafından iptal edilmiş, ardından bu kez Aydın İdare Mahkemesi'nden limanın Ofer'e devrini iptal eden bir karar daha çıkmış olmasına rağmen, bu zincirleme kazalar Ofer'in betondan moralini gram etkilememekte, İsrailli şimdi de Kuşadası kamuoyunun önüne bir "Liman Genişletme Projesi" koymuş bulunmaktadır.

Danıştay kararında "Kuşadası'nın doğal görünümünü, kentsel silüetini, kültürel ve tarihsel kimliğini (...) çevre kalitesini, sosyal uyumunu, kültürel canlılığını ve ekonomisini olumsuz etkile"mekle suçlanan (hülasa, bir tür çimentofil iki ayaklı kent-zararlısı olarak resmedilen) Ofer, bu kavgada-söylenmez tenkitlerin alayına "yarabbi şükür" demekte ve sırıtık bir suratla yeni işgal alanları rica etmektedir.

Projeyle Ofer, limandaki mevcut iki adet iskelenin boylarını neredeyse Yunan adalarına kadar uzatıp ekstradan bir de üçüncü iskele inşa etmek, dahası, limana bitişik, Balıkçılar Kooperatifi'ne ait -Kuşadası'nın simgelerinden- küçük Balıkçı Limanı'nı da betonla doldurup bu alana yeni bir AVM ve otopark (şaka olmalı!) konuşlandırmak, yani silkme, koparma ve toplamda kendisine ait dünya beton rekorunu yüzde 30-35 geliştirmek arzusundadır.

Bu espri değilse eğer, bir Pişkinlik Projesi'dir.

İsrailli, Danıştay'ın "yahu bir sahil bu kadar da iğfal edilmez ki" tespitini, "thank you, öyleyse itinayla bir iskele daha oturtayım" pişkinliğiyle, Aydın İdare Mahkemesi'nin "Limanı geri ver" direktifini ise, "siz Balıkçı Limanı'nı da bana verin, borcum iki olsun" teklifiyle yanıtlamaktadır!

Mahkeme kararlarını pek de kaale almayışına bakılırsa, Ofer hiiç istifini bozmadan kanka-hükümetin yargıyı teslim alacağı 13 Eylül 2010 sabahını beklemektedir.