UKIP

İngiltere’nin Avrupa Birliği karşıtı bir kamuoyuna sahip olması, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Birleşik Krallık Bağımsız Partisi’nin (UKIP) güçlenmesini anlamamızı kolaylaştırır. UKIP, sanıldığı gibi ırkçı bir parti değil. AB karşıtlığı yapmak için kurulmuş olan, hükümetlerin (muhafazakarlar da dahil olmak üzere) göçmenler yararına hiç bir politikasını desteklemeyen, bu niteliklerinden ötürü de elbette sağcı bir parti. Ama, en azından şimdilik, ırkçı sayılacak bir programı yok.

Şimdilik çünkü, AP içinde güç kazandıkça, politikasını göçmen politikalarına karşıtlıktan, doğrudan doğruya göçmenlere yöneltebilir. İngiltere’nin, yabancıya tahammülsüz kamuoyunun desteğini ülkenin iç politikasında da yanında görebilir yakında. Bu yönde emareler var maalesef. AP içinde sağcı partilerin yükselişinin ekonomik gerekçeleri olsa bile bunu tek neden görmek tehlikeli olabilir, peşinen söyleyeyim. Çünkü göçmenlerden kaynaklandığı iddia edilen sorunların çokluğu, İslamafobinin yükselişi gibi nedenler de bu sonuçta etkili. Ekonominin iyi olduğu zamanlarda da bu parti yine AP seçimlerinde hatırı sayılır bir başarı göstermişti. Ama ne olursa olsun hala, her zamankinden de güçlü olarak göçmen işgücüne ihtiyaç duyan İngiltere’nin emek üretim sürecinde göçmen karşıtlığı en azından bu parti eliyle daha ileriye gidemez. Ancak, kültürel karşıtlık çoğalır ki, bu da kuşkusuz iyi değil.

UKIP, göçmenleri öne çıkarmakla beraber, daha çok İngiltere’nin geleceğinde bir AB üyeliği olmasın diye mücadele eden bir parti. İngiliz kibrini de yansıtan bir söylemi var. Avrupa’nın mayasında kendilerinin diğer Avrupa uluslarından daha çok katkıları olduğunu iddia eder İngilizler. Onlar için Sterling hala korunması gereken bir para birimi örneğin. AB’nin bir dili olacaksa bu da İngilizce olmalı gibi son derece ilkel bir de “beyaz ingiliz” tutumu var bu partinin. İşin garibi sözkonusu partinin bünyesinde hatırı sayılır bir de göçmen üye bulunuyor. Bunların çoğunluğu emek üretim sürecinde göçmen emekçilerden ayrı olarak kategori atlamış unsurlar. Yani zenginleşmiş anglosaksonlar. Varlıkları, UKIP’e “bizi göçmenler de destekliyor” deme şansını veriyor. UKIP, göçmenlerin kovulmasını istemiyor ama onlara ilişkin politikalarda düzenlemeler yapılmasını istiyor. Bunu söylerken de ülkenin faşist/ırkçı partisi Britanya Milliyetçi Partisi’yle de (BNP) çatışıyor. Dolayısıyla ırkçı olmadan da yabancı düşmanı çevrelere açılma şansını elinde tutuyor. AP’de güç kazanması, ülke politikasında bir etkiye yol açmayacak ama AP içinde tüm avrupadaki göçmen haklarının budanması konusunda eli güçlenmiş oldu. Muhafazakar Parti tabanında çok sayıda destekçisinin olması ülke seçimlerinde de güç kazanması yolunu açabilir.

UKIP’in, BNP’yi durdurma, ileriye gitme şansını önleme gibi bir işlevi de var ki, bu ırkçılık karşıtı kampanyaların, göçmen hakları için verdikleri mücadele hızlarını kesebilir. Çünkü, “meselemiz ırkçılık değil, göçmenlerin yol açtığı sorunlar” türü söylemi var UKIP’in. Bu da artık göçmenlerin durdurulması gerekir diye düşünen çevrelerin ilgisini çekiyor. AP içindeki sağcı partilerin güçlenmesini UKIP açısından ortaya koyduğu görüntü şimdilik bu.

Gerisini zaman gösterecek.