Evrim ve rastlantı-4

Rastlantısallığı evrimsel biyoloji çerçevesinde ele aldığımız önceki yazılarımızda genetik sürüklenme ve doğal seçilimin rastlantısallığından bahsetmiştik. Evrimsel açıdan rastlantısallığın önemli bir diğer ayağı ise mutasyonun tesadüfiliği üzerine kuruludur.

Mutasyon bir gendeki ya da Mendel kalıtımıyla aktarılan herhangi bir genetik birimdeki değişimi ifade eder. Tarihsel olarak mutasyonun anlamı kalıtımsal “bozunma” olmakla birlikte, modern genetiğin bağlamında kalıtımsal birimlerdeki değişebilirlik şeklinde ifade edilir. Bir türün kromozomundaki belli bir bölgedeki, örneğin kopma o bölge açısından bir mutasyondur. Bölgeye yapılan, örneğin hareketli genetik sebebiyle yapılan bir ekleme de mutasyondur. Ya da, belli bir kromozom bölgesinin kopup aynı yere ama öncekine göre ters bir oryantasyonda yapışması da bir mutasyondur zira böyle bir değişim o bölgedeki gen sırasını değiştirip üreme ile belirli bir genetik dizilimin korunarak aktarılmasını sağlayabilir. Hatta bir canlı kromozomlardan birini ya da daha fazlasını tamamen yitirir ya da iki farklı türün kromozomlarının birleşmesiyle daha başarılı ve yeni türler ortaya çıkabilir. Bu son durum bitkilerde sıkça görülür. DNA ölçeğinde ise pek çok mutasyon türü vardır ve bunların bir kısmı kromozon düzeyi açısından anlattıklarımızın minyatür şekilleridir adeta. Özellikle DNA hücre bölünmesi sürecinde çoğaltılırken ortaya çıkan hatalar sonucu pek çok mutasyon ortaya çıkar. Oluşan mutasyonlar genlerin ürünlerini değiştirirler ve çoğunlukla etkileri zararlıdır denilebilir. Ancak belirli oranlarda “avantajlı” mutasyonlarda ortaya çıkar ve bunlar da evrimsel zaman içinde, diğer evrimsel kuvvetlerin etkisiyle evrimsel dönüşümü ve yeniliği sağlarlar. Aslında herhangi bir türün genomu çevresiyle dinamik etkileşim içinde bulunduğundan, zararlı ve yararlı mutasyon tanımları tarihsel bir bağlam içinde anlam kazanırlar.Örneğin AIDS’e direnç sağlayan mutasyon ilgili gendeki bir kopukluktan kaynaklanan bir “bozukluktur” ve pek çok salgın hastalığa direnç sağladığından ötürü de insanlık tarihinde çok uzun süredir bazı toplumlarda yaygın olarak bulunduğu bilinmektedir.

Peki mutasyonun tesadüfiliği ne demektir? Evrimsel biyoloji açısından bu rastlantısallık mutasyon ile onun meydana getireceği nihai ürün ilişkisi ile tanımlanır: Hiçbir mutasyon belirli bir işlevsel avantaj sağlamak üzere özellikle meydana gelmez. Bir başka deyişle, mutasyonla yaratacağı etki arasında bir bilinç ve dolayısıyla da öncelik ilişkisi bulunmaz. Evrimcilerin mutasyonun rastlantısallığından kastettiği de budur. Örneğin böceklerin böcek öldürücülere karşı direnç olsun diye özellikle genomun bir bölgesinde mutasyon oluşturmalarından bahsedilemez.

Canlıların genomunda diğer bölgelere nazaran daha yüksek sıklıkla mutasyona uğrayabilen “sıcak noktalar” vardır. Hatta “mutasyon artırıcı genlerin” varlığı bile söz konusu olabilmektedir. Ancak bu bölgelerin mutasyonla daha sık değişebişlmesi buralardan belirli bir ürünün daha öncelikli olarak ve belirli koşullarda üretildiği anlamına gelmez. Sadece, ürünleri yine de çok kolaylıkla kestirilemeyen bir hammaddenin daha kolay “işlenebileceği” anlamına gelir. Mutasyonların sıklığını ölçmek için kullanılan geleneksel istatistiki metodların aynı zamanda rastlantısallığı ölçen yaklaşımlar olması (örneğin: Poisson dağılımı temelli istatistiksel argümanlar) tesadüfi de değildir. Böylece temel evrimsel rastlantısallık konusunu ana hatlarıyla sonlandırmış bulunuyoruz. Canlılığın kökenine ilişkin temel rastlantısallık bahsini ise enformasyon teorisindeki temel rastlantısallık çerçevesini de ele alacak şekilde ayrı bir konu şeklinde haftaya bırakalım.