‘Kübalı doktoru’ Venezuela’da asanlar kimler?

Geçen hafta İrlanda’da öğrenci olarak bulunan bir arkadaşımla sohbet ederken bana sordu: “Emrah Venezuela’da aslında neler oluyor? Burada Venezuelalı öğrenciler bana durmadan protestolarla ilgili videolar göndererek Chavez’e, Maduro’ya küfrediyorlar. Ne yapayım? ... Arkadaşım “Ne yapayım” derken aslında konuşanların tepkileri karşısındaki çaresizliğini dile getiriyor. Ben, şimdiye kadar karşılaştığım herhangi bir Venezuela ve Küba göçmeninin, ülkeleri hakkında hayırlı bir laf ettiğini duymadım. Cevap veremezsiniz çünkü küfrederler. Nedeni sınıfsal konumları ve ideolojik kirlilik… Bu kirlilik kendi ülkelerinde de üretiliyor, ancak göçmen bulundukları ülkelerde, ülkelerinin halk iktidarlarına karşı düşmanca tutumları yeniden üretiliyor.

Şimdi Arap ülkelerinde ve Türkiye’de başlayan isyan ve eylemlerin ardından kendi iktidarlarına karşı Brezilya’da hayat pahalılığını ve yoksulluğu karşısına alan eylemler, hem Brezilya’da hem de -Venezuela’daki eylemlere ilişkin tepkilerde görülüyor ki - diğer Latin Amerika ülkelerinde “protesto seviciliğine” dönüşmüş durumda. Daha önceki Brezilya yazılarımda üzerinde durduğum üzere, hem Latin Amerika’da hem de Ukrayna’daki eylemlere ilişkin ideolojik konumlanıştaki “polisle çatışmak” üzerine kurulu protesto seviciliğine neden olan şey Latin Amerika’da ideolojik ve pratik olarak etkin bir eylemlilik içinde bulunmayışı ve bulunamayışıdır.

Venezuela’da devam eden eylemliliklerde sınıf düşmanlığı dikkat çekiyor. Bu sınıf düşmanlığı emekçilerin sermayedarlara olan düşmanlığı değil, tam tersine, emekçi düşmanlığıdır. Kent yoksullarına, kırdaki tarım emekçilerine olan düşmanlıktır. Venezuela’da geçen hafta Caracas’taki bir trafik lambasında idam edilen Kübalı doktor figürü durup dururken kameralara yansımadı. Maduro hükümeti ve halkçı iktidar karşıtı eylemler içerisinde, ideolojik olarak sınıfsal konumunu en radikal olarak dışa vuran eylem bence idam edilen Kübalı doktor kuklasının başkentte sallandırılması oldu. Bu saldırı Venezuela’da bulunan 50 bin Kübalı sağlık personeline yapılmış bir saldırıdır. Büyük kesimi doktor olan Kübalı nüfus, Küba - Venezuela ilişkisinin adeta teminatı durumunda. Kübalı doktorlar yoksul kırsal kesimlerde ve kent varoşlarında ücretsiz sağlık hizmeti veriyor. Yaşam için ihtiyaç duydukları kadar maaş alıyorlar. Venezuela’da eğitim eşitliğine yapılan yatırımların yanında değiştirilmesi gereken bir önemli eşitsizlik gerçeği sadece zengin kesimlerin tıp ve mühendislik gibi meslek alanlarında faaliyet gösterebilmesi. Brezilya’da da aynı gerçeklik söz konusudur. Geçen yıl Brezilya’da yoksul bölgelerde sağlık hizmeti vermek üzere gelen Kübalı doktorlara, ırkçı ve yabancı düşmanı tutumla saldırılmış, Kübalı doktorların Brezilya’yı terk etmesi için eylemler gerçekleştirilmişti. Tam da protesto eylemlerinin yükseldiği sırada… Ancak aynı doktorlar Brezilya’daki sağlık sisteminde yolsuzluk yaparak yoksul bölgelere gitmekten imtina eden, sistemin çalışmasını engelleyen ancak sistemden yüksek meblağlar kazanan doktorlardı. Yani Küba karşıtlığının Venezuela’da olduğu gibi sınıfsal bir yanı bulunuyor ve karşıtlığın kökeninde eşitlik korkusu yer alıyor.
“Kübalı doktoru asma” eyleminden önce bir başka eylem dikkat çekiyor. Venezuela’da protestocu olarak kendilerini tanıtan Küba karşıtları, Küba büyükelçiliği önünde eylem gerçekleştirdi. Fidel ve Raul Castro’yu diktatör olarak tanımlayan karşı devrimci Venezuelalı eylemciler, Kübalıları hainlikle suçladılar ve basın açıklamasında tüm Kübalıların ülkeyi terk etmeleri gerektiğini ifade ettiler. Kübalı doktoru asan ya da asmaya meyilli olanlar yine bu “protestocular”… İşin dış politika kısmında Amerika’nın girdisi büyük. ABD finanslı bu eylemcilerin Kübalıları hedef göstermesi boşuna değil. Kübalılar, Venezuela-Küba ilişkisini, ülkenin eşitlikçi kalkışmasını, Latin Amerika ve Karayip dayanışmasını temsil ediyor. Kübalılar asıl Chavez’i temsil ediyor. Öfke ve şiddet bunun için.