Bir cinayetin anatomisi

Santiago Ilídio Andrade… Band TV’nin ödüllü kameramanı. 2010-2012 yılları arasında Rio’daki ulaşım sorunu ve Rio eyaletinde yoğun yağış sonrasında toprak altında kalan beldeler hakkında yaptığı çekimlerle “Kent Hareketi Ödülü” kazanan kameraman geçen hafta Rio de Janeiro’da ulaşım zammı protestosu çekimini yaparken suratında patlayan fişekle ağır yaralandı.

Geçen haftadan bu yana fişeği kameramana atıp onun yaralanmasına yol açan kimdi sorusu soruluyordu. Haliyle, bir süredir gittikçe kitlesellik kazanan Dünya Kupasına karşı antikapitalist protesto gündemi ve Brezilya’da geçen yıldan beri süregelen eylemliliğin ateşini yakan ulaşım zamlarına karşı yapılan eylemler “sönümlenerek bitsin” kıvamına getirildi. İronik bir biçimde, medya bir parçası olan emekçisi üzerinden halkın çıkarlarına karşı yayıncılıkta sınır tanımadı. Brezilya’da televizyon en yaygın iletişim aygıtı. Belki bir evin tuvaleti çalışmıyordur, ancak uydu anteni, özel uydu alıcısı ve son model televizyon mutlaka bulunur. “Tüketim Zengini” ülkede yoksulluk bakidir. Televizyon en önemli kitle iletişim aracı olduğu gibi ülkedeki en büyük holdingler ile politikacılara ait TV kanalları iktidarın en güvendiği bekçileridir. Globo, Band, “Evanjelik” kanal Record dezenformasyonda hiç şaşmazlar. En küçük fırsatı bile kazanca çevirmekte pek ustadırlar.

Bir haftanın ardından Andrade pazartesi günü ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi… Yüzüne isabet eden fişeği bir eylemcinin fırlattığı polis ve belediyenin mobese kameralarından saptandı. Fişeği atanın kim olduğunun nasıl belirlendiği polisiye bir tarzda, “global haber diliyle” uzun uzun yayınlandı. Brezilya’daki televizyon kanalları dizilerle ve sansasyonel haber, yorum programlarıyla nam salmıştır, uzman oldukları alanda bu defa Andrade üzerinden eylemleri gölgelediler. Bir toplumsal hareketliliği, halkın haklı protesto ve eylemleri kriminalize ederken polisi ve sınıfsal iktidarı aklamaya çalışan medya, ödüllü kameramanında güvenliğini sağlayacak bir kask dahi bulunmamasını dillendirmiyordu. Dahası 49 yaşındaki kameramanın hangi koşullarda çalıştığını ise bilmiyorduk.

Geçen seneden bu yana süren eylemlerin güzergâhı provokasyon, örgütsüzlük ve politik belirsizliklerle dolu bir yolda ilerliyordu. Brezilya’da eylemlerin en büyüğü 19 Haziran’da gerçekleşmiş, kentin ana arterleri Brasil ve Presidente Vargas Bulvarları zamları, toplumsal adaletsizliği, yoksulluğu ve dünya kupasını protesto ediyordu. O sürece kadar partilerin dışlanması gerektiği üzerine propaganda yapılıyor, özellikle sosyalist partiler ile onlara ait bayrak ve flamaların yasaklanması gerektiğine varan tartışmalar gerçekleşiyordu. 19 Haziran günü on yıllardır görülmemiş büyüklükte bir eylem Belediye binası önünde, hazır kıta polis yığınının dibinde, kimsenin yanındakini tanımadığı bir yığında kopan kavgayla sona erdi. Yüzbinler kimliği belirsiz iki kişi ve atlı polislere teslim oluyordu.
Haziran 2013’ten bugüne, protesto eylemleri kriminalize olduysa halka saldıran polisin ve medyanın rolü büyüktür. Adeta polis vurdu, medya üzerini örttü, ya da yanlış yönlendirdi. Ancak “suçlu” diyemesem de, polis şiddetine uğramış, tacize ve saldırıya uğramış, sokağa çıkan örgütsüz halkın eylem biçimi adalet istemine yönelmiş en büyük tehlikeyi doğurdu.

Kameraman Andrade bir cinayete mi kurban gitti, yoksa siyasetsizliğe mi? Bu soruyu halk, önümüzdeki süreçteki protesto eylemlerini meşrulaştırırken cevaplayacak. Cevaplayamazsa Brezilya’daki isyan gündemi cinayete kurban gidecek.