Halk sokakta ama karnaval için değil

Dünya Kupası ile yatıp Dünya Kupası ile kalkiyoruz. Brezilya’da Dünya Kupası konuşulup tartışılıyor. Ancak konu futbol değil. Sabaha kadar Dünya Kupası’nı tartışan ancak “futbolu konuşmayan ülke hangisidir” diye sorsalar Brezilya’nın adı anılmazdı. Olan oldu ve “endüstriyel futbol” kerametini gösterdi. Brezilyalıları en görkemli futbol ayininden adeta nefret ettirdi.

Nefret edilen futbolun kendisi değil. Onun piyasa hali… Gayriresmi tabirle “endüstriyel futbol” deniyor. “Masa başı futbolu” daha uygun bir terim olurdu. Rüşvet, şike, dümen, kir ve çamur stadyumların dışında msasa başında dönüyor. Top koşturulmuyor. Oyun,yeşil ve dört köşeli bir oyuncakla oynanıyor. “Futbol” adına milyon dolarlarla yine masabaşında bağlanıyopr. Futbolu yaratanlar ve ona tapanlar adına karar verilip yine kazanan masabaşındakiler oluyor.

Futbolu kimse Brezilyalılara öğretemez elbet. Şimdi hak mücadelesinde kedni ekolünü yaratan Brezilyalılar futbolu fırsat bilerek, ceza sahasında seken meşin yuvarlağı ağlarla buluşturmaya, hayattaki en büyük sevinci yasamaya çalışıyor. Wilson das Neves’in samba şarkısında dediği gibi “O Dia Em Que O Povo Descer e Não For Carnaval”… Bu kadar uzun bir isme sahip samba şarkısına kolay rastlanmaz. Bu kadar politik olanı da enderdir ve değerlidir.

...”Halkın sokağa ineceği (Favelalar Rio’da şehrin teplerine kuruludur, onun için sokağa “çıkmak” değil “inmek” deyimi kullanılıyor) ancak onun karnaval olmayacağı gün”… Mücadelenin görkemini anlatan bu sambayı köşe gönderinde dans ederek kutlamayı tercih ederken başta barınma, eğitim ve sağlık problerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini ve harcanan milyonlarca doların kime ve nasıl harcandığının gösterilmesini istiyor. Her beş yılda bir patlayan rüşvet skandallarından yakasını silken emekçiler, yoksullar ve öğrenciler bir kriz yaratarak fırsatı da yine bu krizden koparmaya çalışıyor. Mücadelenin nasıl olacağı tartışılmalı. Ancak Brezilya halkına futbolun patronlarını ve “masa başı futbolu”nu sorgulatan, her şehirde kendine taraftar bulan halk komitelerinin hakkını vermek gerekiyor.

Stadyumlar hala yapım aşamasında. Maçların gerçekleşeceği 12 şehrin tamamının havaalanı, ana cadde ve bulvarları inşaat halinde. Trafik bir keşmekeş ve suç oranı artar vaziyette. Halk dikkatini Dünya Kupası sırasında yapılan harcamalara yöneltirken önemli sektörlerde grev dalgası baş göterdi. Geçtiğimiz Dünya Kupası’ sırasında, 2010 yılında Afrika ülkesinin işçileri maçlar sırasında ses getiren eylemler ve grevler düzenlemişlerdi. Dört yıl sonra işçilerin hak arama mücadelesi bu kez Brezilya’da yükselirken öğretmenler, kamu kuruluşlarında çalışan işçiler, polis ve itfaiyeciler ülkenin önemli kentlerinde grevler başlattı. Dünyanın en tehlikeli on kentinden bir olan Recife’de polisin gerçekleştirdiği grev sırasında kentte yağma eylemleri gerçekleşirken ordu birlikleri kente girdi. Rio de Janeiro’da başta bankalar olmak üzere kamu kuruluşlarında çalışan işçilerin gerçekleştiriği grevler gündelik hahatı oldukça etkiliyor.

Halk mücadele ederken kimin dost, kimin düşman olduğunu da açık bir şekilde görüyor. Bu da en önemli kazanımlardan biri... Hem de futbol adına . Belki de Havelange’dan Pele’lere kalan FIFA mirasını gelecekten kazımak için...