Yıldız Dağları'nda gündem: Yurtsever Konsey

KENTİN SESİ - Trakya Yazıları

Yıldız Dağları'ndaki ABD-AB projesi yerlerde sürünürken, alternatif çözüm kendisini dayatıyor. Yurtsever vicdan, örgütlü akıl ve gönüllü emeği temel alacak bir seçenek bölge halkının tek çıkış yolu.

Trakya'nın Karadeniz kıyısını emperyalizme terk etme planının zemin hazırlayıcısı Bay Yeşil'ler çuvallamaya doymuyorlar. Kitle örgütleri, meslek odaları ve kanaat önderlerinden sonra şimdi de projecilerin "Bulgaristan seyahatiyle ikna" hayali kurdukları köy muhtarları terk ediyor onları. Geçen hafta Kırklareli'nin yerel gazetesi Gazete Trakya'ya konuşan Beğendik köyü muhtarı Zeki Ercan "sıkıntılarımızı anlatıyoruz, onlar köyün istatistiklerini soruyorlar" dedi. Ercan'ın "onlar sadece kendi projeleriyle uğraşıyorlar" sözü de gayet anlamlı.

Yani Bay Yeşil'lerin köylünün sorunlarıyla işi yok, "kendi projelerinin istatistik verileri"yle meşguller. Misyon şefi Bay Yeşil'in Amerikan donanmasına Karadeniz kıyıları üzerine açık istihbarat sağlayan bir kurumdan geldiğini hatırlayınca , sayısal verilere bu kadar önem vermesini anlıyoruz elbette.

Fakat asıl konumuz bu değil. Projeciler bugün var, yarın yok. Kime vereceklerse versinler, toplayabildikleri istatistikleriyle beraber gidecekler. "Biz bilimsel çalışma yapıyoruz, gerisine AKP hükümeti karar versin" gafletiyle Bay Yeşil misyonuna hizmet eden Cumhuriyet yurttaşları nasıl olsa başka fon, başka proje bulurlar. Onlar için kaygılanmamız gereksiz.

Ama memleket toprağının ve ormanlarının gerçek sahibi Yıldız Dağları halkı açlıkla boğuşmaya devam edecek. AKP hükümetinin orman köylüsüne "üvey evlat" muamelesini devam ettirdiğini Beğendik muhtarı söylüyor. Tüm bölgede köy nüfuslarının yarısından fazlası 40 yaş üstü yurttaşlardan oluşuyor. Genç kitle iş bulma umuduyla yurdunu terk etmek zorunda kalmış.

Açık konuşalım. Yalın gerçeği net olarak koyalım. Bölge halkının sefaletin önüne geçmek için kendi gücüne güvenmek ve misyonerleri def etmek dışında kurtuluşu yok. Çarenin ne AKP hükümetinden ne de emperyalizmin memuru Bay Yeşil'den gelmeyeceğini yaşayarak görüyorlar. İşbirlikçi AKP halka değil başka geçim kaynağı, kuru ekmek bile veremez, vermeyecek. Öyle bir niyeti olsaydı Yıldız Dağları'nı ABD ve AB'ye teslim etme planına imza koymazdı.

Diğer yanda emperyalist merkez, bölgenin Karadeniz'deki stratejik konumu dolayısıyla hedefinden vazgeçmeyecek. Özellikle 2005 yılından bu yana Yıldız bölümünü içeren türlü türlü plan yapıyorlar. Yunanistan'ın içinde yer aldığı, Meriç deltasına kadar sahanın genişletildiği versiyonlar denendi. Kimi zaman Dünya Bankası, bazen UNESCO sponsor edildi. Kırklareli'ye Edirne'yi de katıp Balkan ülkeleriyle "Yeşil Şebeke"ler kuruldu. Emin olalım, Bay Yeşil'i uğurladıktan sonra başımıza mutlaka başka bir "proje" saracaklar.

Gelinen aşamada elimizde iki büyük ders var. Bir, bölge halkı kendi kaderini eline alacak. İki, yurtsever akıl hep uyanık olacak. Günün görevi bu iki dersten öğrendiklerimizi bir araya getirmek. Yeni bir emperyalist plana fırsat tanımamak için memleketin aydın birikimini, AKP'nin "üvey evlat" gördüğü orman köylüsünün yararına seferber etmek gerekiyor.

Emperyalist projeye karşı tepki veren kitle örgütleri, meslek odaları, kanaat önderleri, yurtseverler olarak "memleket toprağını teslim etmeyelim" diyoruz. Fakat bu "karın doyurmuyor". Halk sonuna kadar haklı. "Haklısınız, teslim etmeyelim ama ne yapalım? AKP hükümetinin köylüye tavrı ortada. Açız, ürünümüz para etmiyor, gençlerimiz iş bulabilmek için köyü terk ediyor. Bize bir alternatif gösterin" diyorlar. Kuru bir yurtseverlik söylemi en fazla alkış getiriyor. Halkı kazanmak için somut bir çözüm sunmak şart.

Şimdiki ve ileride karşımıza çıkacak ABD-AB projeleri devlet olanaklarına, AB fonlarına sahiptir. Buna rağmen köylüleri kandıramıyorlar. Bay Yeşil'in ardından kim gelse eli boş döner. Lakin bizim öylesi olanaklarımız mevcut değil. Güvenebileceğimiz, karşılıksız emeğimiz ve yurtsever bilincimiz. Yıldız Dağları'na sunabileceğimiz alternatif ancak "örgütlü akıl" olabilir.

Bunun adı örneğin Yurtsever Konsey olsun, bilinç ve emeğin bütünleşeceği bir yapıdır. Talepleri gerçeğe dönüştürmede emeğine güvenen Yıldız bölgesi halkı, yerel aydınlar, kitle örgütü liderleri, kanaat önderleri ve bölge dışından olmakla beraber şimdiye dek ulaştığımız bilim insanlarının toplamından oluşacak.

Biraz daha açalım. Yurtsever Konsey, "ABD-AB planına karşı mücadele"yi esas alacak anti-emperyalist bir odak. Sorunların çözümü için araştırma ve eğitim yapan, fon veya ödenekleri değil kitlelerin çabasını temel alan ve bu özellikleri berraklaştıran bir örgütlülük. Hükümetten talepler öne süren "sivil" bir yapılanma değil, halkın kendi azmiyle yapabileceklerine dayanan bir icra organı.

Yurtsever Konsey'in bu ilk ilkeleri, ilerleyen süreçte şüphesiz zenginleşecek ve derinleşecek. Fakat Yıldız Dağları'nda çözümün başlangıç noktası burası, Yurtsever Konsey.