"Bay Yeşil" Sıkışınca, AKP Ses Verdi

Kırklareli'nin Yıldız Dağları'ndaki emperyalist proje, kelimenin gerçek anlamıyla tek bir odaya sıkışmışken, AKP'nin Trakya Bölge Kalkınma Ajansı kararnamesiyle ses vermesi pusula ibresinin kuzeyi gösterdiğini kanıtlıyor.

Trakya siyasal gündem olarak yoğun bir Temmuz ayı geçirdi. Yurtsever Cephe'nin öncülüğünde yürüyen Yıldız Dağları Yurtsever Konsey girişimi birinci ayını bile doldurmadan dikkat çekici bir toparlanma yarattı. Belki siyasal perspektifleri değil, ama yurtseverlik kimliği uyuşan farklı kümeler bir araya geldi. Meseleye şimdiye dek “çevre planı” odağından bakmış birçok öncü, çelişmenin “işbirlikçilik-yurtseverlik” ekseninde olduğunu kavrayarak yüzünü Yurtsever Konsey'e dönmeye başladı. Bölge içinden veya dışından yüzlerce destekçi, emperyalist projeye karşı yurtsever bir çıkışın gündemde olduğunu gösterdi.

Yurtsever saflar sıklaşırken Bay Yeşil (Michael J. B. Green) idaresindeki ABD-AB projesi, kapılar ardına saklanır hale düştü. Yıldız'ın orman köylerinde muhtarların “onların derdi istatistik” açıklamaları yaptığı, kimi kanaat önderlerinin protesto ettiği “projeci takım”, bütün umudunu “tamamen ikna” amaçlı Bulgaristan gezisine bağlamış durumdaydı.

En son 22 Temmuz tarihinde yaptıkları “paydaşlar toplantısı”na yerel basını dahi sokmadılar. Takımın sözcüsü “katılımcılar fikirlerini özgürce açıklayabilsin diye basını almayacağız” gibi tuhaf bir gerekçe öne sürdü.

soL Haber Portalı olarak “eğer gerçekten doğa koruma projesi yürütüyorsanız, katılımcıların basın önünde söyleyemeyecekleri fikirler, nasıl fikirlerdir?” diye sorduk. Proje sözcüsü cevap vermedi. Çevre ve Orman Bakanlığı'nı temsil eden proje sorumlusuna “Kırklareli'de herkese açık bir panel düzenleyelim, bölge halkı aydınlansın” dedik. Buna yanıt ise aynen şu oldu : “Kamu görevlisiyiz, basına açıklama yapamayız. Önerinizi amirlerimize iletiriz”...

Kamu görevlisi, sözde “kamu yararına” ve kamu parasıyla yürüyen kamusal bir “doğa” projesini, kamunun haber alma hakkı için kamusal görev üstlenen basından saklarken kamu görevini yerine getirmiş oluyor “kapılar ardında değil, kamuya açık konuşun” deyince “kamu görevlisi kamuya açıklama yapamaz” bahanesine sığınıyor! “Kamu aşkına, biri bu denklemi çözsün!” dediğinizi duyar gibiyiz.

Denklemin çözümü, halk için açık anlamı şudur: ABD-AB'nin misyon şefi Bay Yeşil'in projesi halka değil, emperyalizmin Balkanlar-Karadeniz-Trakya planlarına fayda sağlamak amacındadır. O nedenle toplantı odasına sığınıp, halka açıklanamayacak konuları konuşuyorlar.

Evet, 22 Temmuz 2009 tarihi itibarıyla Bay Yeşil tek bir odaya sıkışmış vaziyetteydi. “Kimi sıkıştırıyorsun, ses nereden geliyor?” ilkesi toplumsal mücadelelerin şaşmaz pusulasıdır. Bugüne somutlayalım: işbirlikçi AKP hükümetini, karşı önlem almaya zorlamayan bir hareket ya henüz olgunlaşmamıştır veya öbür tarafa geçmiştir. Nitekim AKP, 25 Temmuz 2009 tarihli Trakya Bölge Kalkınma Ajansı kararnamesiyle Bay Yeşil'e soluk alma olanağı verdi. Nasıl mı?

Kararnamenin “AB himayesinde Trakya eyaleti” planındaki yerini soL'un haberinde okuyabilirsiniz. Haberin konumuzla ilgili bölümü son paragrafta. Yıldız Dağları'ndaki projelerin tüm iş, işlem, hak ve yükümlülükleri 25 Temmuz'u izleyen 1 ay içinde Trakya Bölge Kalkınma Ajansı'na aktarılacak. 5449 sayılı yasanın geçici 3. maddesinin 1. paragrafındaki amir hüküm böyle.

Aynı maddenin 2. paragrafına göre ise projede yer alan görevliler Ajans'ın uzman veya destek personeli olarak çalışmaya devam edebilecek. Projenin şimdiki sorumlusu, sözcüsü belki “Ajans personeli” olur ve kim bilir sorularımızı o zaman yanıtlarlar?

Şaka bir yana, Ajans kararnamesinin Yurtsever Konsey'in emperyalist projeye yönelik mücadelesini nasıl etkileyeceği süreç içinde ortaya çıkacak. Bir proje gider, başka proje gelir. Bay Yeşil gider, Bay Mavi gelir. 2005 yılından bu yana Yıldız Dağları'nı konu edinmiş türlü projelerin arkası kesilmeyecektir. Kesin olan şu: Yurtsever Konsey, Yıldız Dağları'nı ABD-AB çıkarlarına teslim etme planı Karadeniz'e dökülene kadar vazgeçmeyecek.

* * *

AKP kararnamesi Yıldız Dağları projesiyle beraber Trakya Kalkınma Birliği'nin (TRAKAB) “çevre planı”nı da Ajans'a devretti. Bu köşede birkaç defa altını çizdik, Trakya'nın iki temel gerilim noktası olan TRAKAB ve Yıldız Dağları, memleketin bağımsızlığı başlığı altında bütünlenen sorunlar.

TRAKAB'a karşı olan bazı kanaat önderleri ve kimi kitle örgütleri 1 yıl kadar önce “planlama sürecine sivil katılım” talebiyle beraber “kalkınma ajanslarıyla kalkınacağız” sloganları atıyorlardı. Muhtemelen “ajans kurulur, 100 kişilik Kalkınma Kurulu'nda kendimize yer buluruz” hesapları yapılıyordu. Ajans kuruldu ama “yerel parlamento” Kalkınma Kurulu'nun, “sivil katılım”dan AKP-Fetullah'ın çakma derneklerini kast ettiği anlaşıldı.

Hayallerin bir daha kırılmaması için “AKP'den 'sivil koltuk' beklemenin anlamsızlığı”na ilişkin iyi bir ders çıkarılmalı. “Biz demiştik” diye başa kakmadan, bundan sonra yapılabilecekleri gelecek hafta tartışacağız.