Ayakkabı kutusunu henüz keşfetmemiş yapay zeka

Bundan bir süre sonra şöyle bir gazete haberiyle karşılaşabiliriz:

Geçen hafta ortaya çıkarılan esrarengiz deponun ardında kimin olduğu hala belli değil. Hatırlayacağınız üzere polis ekiplerinin baskını sırasında büyük bir patlama gerçekleşmiş ve deponun bulunduğu bina kullanılamaz hale gelmişti. Yapılan araştırmalarda hiçbir cesede rastlanmamış, sadece bazı elektrik motoru kalıntılarına ve pistonlara rastlanmıştı.

Yapılan açıklamaya göre soruşturmayı yürüten ekipler, depoya girildiği sırada etkinleşmek için ayarlanmış bir bubi tuzağının patlamaya neden olduğunda hemfikir. Ancak ulaştığımız bazı kaynaklar çete üyelerinin kimlikleriyle ilgili bazı ilginç iddiaların da tartışılmakta olduğunu öne sürüyor.

Kaynağımıza göre, bir grup uzman deponun ünlü bir mafyatik örgüt tarafından yönetildiğini savunurken, diğer grup ise çetenin hiçbir üyesi olmaması olasılığı üzerinde duruyor. Bu grubun iddiasına göre, olayın arkasında bir çetenin değil, tek bir kişinin bulunması daha olası. Daha da ilginci, bu üye insan olmayabilir.

Bu yargıya bir süredir sürdürülen başka bir soruşturmada edinilen bilgilere dayanarak vardıklarını belirten kaynağımız, bugüne kadar görülmemiş bir yöntemle suç işleyen bir şebekeyle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor.

Kaynağımızın verdiği bilgilere göre, şebekenin beyni internet üzerindeki belirsiz bir konumda faaliyet gösteren bir yapay zeka (YZ). Bu YZ’nin idaresiyle hareket eden zombi bilgisayarlar internetin karanlık piyasalarında parasal değeri olan işler yaparak örgüte küçük ama sürekli bir para akışı olmasını sağlıyor. Bunların arasında spam e-postalar atmak, web sitelerine saldırmak, kullanıcıların bilgisayarlarındaki verileri şifreleyip açılması için fidye talep etmek (1), Twitter’da belirli hashtaglerin popülerleşmesini sağlamak, kredi kartı bilgilerini çalmak ve hedefli dinleme isteklerini yerine getirmek gibi işler var.

Kaynağımızın dikkat çektiği bir nokta daha önce hiç duymadığımız cinsten: “Bahsi geçen YZ hiçbir yöneticisi olmadan işlemeye devam ediyor, yeni bilgisayarlara bulaşmak için de bu sistemden kazandığı parayı hiçkimsenin daha önceden bilmediği açıkları internet üzerinden satın alıp uyguluyor.(2)”

Ayrıca yakalanmasını zorlaştırmak için sadece sanal bir nakit parayı kullanıyormuş(3). “Peki tüm bunlara göre depoyu nasıl açıklıyorlar?” diye sorduğumuzda aldığımız yanıta inanmak gerçekten zor. İddiaya göre bahsi geçen YZ, bütün bunların yanında bir de tüm yeraltı forumlarında bir efsane olarak bilinen ünlü uyuşturucunun mucidiymiş. Bu ilacın üretimini baskında ele geçen depo ve benzerlerinde çok gelişkin robotlar kullanarak yapıyormuş(4). Dağıtımını ise yine bu depolarda yuvaladığı uçan robotlara yaptırıyormuş(5).

Tabii ki tüm bunlar bir iddiadan ibaret, zira henüz YZ’nin izine rastlanabilmiş değil. Hem zaten motivasyonu ne olabilir ki? Para kazanmak mı? Hiç sanmıyoruz. Zira bizim ülkeyi düşününce gerçekten anlamsız. Yani eninde sonunda bu kadar ayrıntılı ve zorlu bir planı sürdürebilecek bir aklı varsa niye bu kadar uğraşsın ki? Mesela bir ayakkabı kutusu alsın, gitsin yazılsın bir partiye, “Benim sizin çareniz! Beni Allah gönderdi” desin, sonra da kafasını biraz başka şeylere çalıştırsın. Böyle icatlarla falan uğraşmadan bakarsın olmuşsun başkan, sonra gelsin gemiler, gemicikler. Değil mi yapay zekam?

Meslektaşım, sınıf arkadaşım, arkadaşım, genç akademisyen adayı İsmail Arı’yı kaybettik. Unutulmayacak.

(1) http://bit.ly/1fE69Zc

(2) http://onforb.es/JnCoRj

(3) http://bit.ly/1dAyRZm

(4) http://bit.ly/1e8rngS

(5) http://bit.ly/1jEATit Bu biraz fantazi, kabul ediyorum.