Volkswagen'e milyar dolarlar kaybettiren emisyon testi nedir?

Volkswagen'in emisyon testlerinde hile yaptığı ortaya çıktığı için şirketin hisseleri 25 milyar dolar değer kaybetti. Şirketin çok yüksek miktarda ceza ödemesi bekleniyor. Peki emisyon testi nedir ve Volkswagen neden testlerde hile yaptı?

Dış Haberler

18 Eylül 2015 günü ABD'li denetim kuruluşları Volkswagen'in sattığı 480 bin araçta gerçek emisyon değerinin ölçülebilmesini engelleyen donanım bulunduğunu tespit etti. Bu araçların 2009 ve 2015 yılları arasında satıldığı tespit edilmişti.

Kanıtların ortaya çıkmasının ardından Volkswagen, emisyon testinde hile yaptığını kabul etti. Ancak olayın büyüklüğü başlangıçta düşünülenin çok ötesindeydi. Volkswagen yalnızca ABD'de satılan 480 bin araçta değil, 11 milyon araçta bu hileyi kullanmıştı.

Dahası, Almanya, Fransa ve İngiltere hükümetlerinin de hilenin farkında olduğu ve ortaya çıkmaması için testlerin düzeltilmesini engellediği ortaya çıktı.

EMİSYON ÖLÇÜMÜ NEDEN YAPILIR? VOLKSWAGEN NE YAPMIŞ?
Emisyon ölçümleriyle birlikte, üretilen otomobillerin doğaya saldıkları zehirli gazların belirli sınırların altında tutulması planlanıyor. Bu sınırlamalarda insan sağlığına öncelik verilirken, özellikle Avrupa'da yasal sınırlar yıllar içerisinde sürekli aşağıya çekiliyor.

2009 yılında araçlarında kullandığı teknolojisini değiştiren Volkswagen, yeni elektronik donanımıyla birlikte araçlarında motor ve yakıt kullanımı üzerinde daha büyük etkiye sahip oluyor. Böylece geçmiş sistemlere göre verimliliğin artması planlanıyor.

Volkswagen bu yıllarda emisyon testlerinde zehirli gaz salınımını çok düşük göstererek "havayı kirletmeyen" araçlar ürettiği için daha düşük vergi ödemeyi başarıyor. Şirket aynı zamanda araçlarının performansından da ödün vermemiş oluyor. Böylece diğer firmalara karşı rekabet avantajı da sağlayabiliyor.

2009'dan beri, özellikle 2014'ün başlarından itibaren şirketin ürettiği arabaların zehirli gaz salınımının testlerdekinden çok daha yüksek olduğu söylenmeye başlıyor. Ancak şirket bunların "teknik hatalardan" kaynaklandığını öne sürerek iddiaları kabul etmiyor.

2015 Eylülü'ne geldiğinde görülüyor ki şirket gerçekten de ölçümlerde hile yapıyor. Şirketin milyonlarca araca yerleştirdiği yazılım, test yapıldığını fark ederek yakıt kullanım ve salınım biçimini değiştiriyor. Yazılım test sırasında çok düşük emisyon rakamları veriyor, ancak zehirli gaz salınımı günlük hayatta yasal sınırların 40 kat üzerine kadar çıkıyor.

SALINAN ZEHİRLİ GAZLAR NEYE SEBEP OLUYOR?
Salınan gazlar arasında en tehlikelisinin nitrik oksit ve nitrojen dioksit olduğu söyleniyor. Kısaca "NOx" olarak adlandırılan bu gazlar, küçük parçacıklar halinde solunum yoluyla insan vücuduna giriyor. Başta astım olmak üzere pek çok solunum yolu hastalığına sebep olan bu gazlar, kalp hastalığı olan kişilerde de hastalığın artmasına sebep oluyor.

Ozon dahil olmak üzere pek çok kimyasalla reaksiyona giren bu zehirli gazlar, çocuklar ve yaşlılar başta olmak üzere insan sağlığı üzerinde pek çok olumsuz etki yaratıyor ve biyolojik mutasyonlara da sebep olabiliyor.


Avrupa'da izin verilen NOx salınımı kilometre başına 80 miligramken, Volkswagen'in ürettiği araçların bu rakamın 40 kat üstüne çıktığı görülüyor. 11 milyon aracın benzer bir durumda olması da durumun küresel boyutta bir sağlık sorunu olduğu gösteriyor.

Bunun yanı sıra, şirketin ürettiği araçların karbon dioksit salınımının da izin verilenin üzerinde olduğu söyleniyor.

BU DURUM ŞİRKET İÇİN NE ANLAMA GELİYOR?
Volkswagen'in yılda 10 milyon araç ürettiği söylenirken, 11 milyon rakamının şirket için çok yüksek olduğu ve araçları geri çekmenin şirketin iflası anlamına gelebileceği düşünülüyor. Şirketin CEO'su istifa etmek zorunda kalırken, şirketin hisselerindeki büyük değer kaybı da bu yönde endişelerin güçlü olduğunu gösteriyor.

Bunun yanısıra sağlık sorunu yaşayan pek çok insanın şirkete dava açabileceği ve devletlerin de vergi kolaylıkları ve çeşitli teşvikleri hileyle aldığı için Volkswagen'in peşine düşebileceği söyleniyor.

Ancak durumun Volkswagen ile sınırlı olmadığı ve sektör çapında olduğu da iddia ediliyor. Uluslararası Temiz Ulaşım Konseyi (ICCT) tarafından 15 farklı dizel motorla yapılan araştırma ortalamada bu modellerin izin verilenin 7 kat üzerinde salınım yaptığını gösteriyor.

Ülkelerin tüm bu sağlık problemlerini ve şirketlerin tutumunu bilmelerine rağmen, düzenleyici kurumları etkin olarak çalıştırmamaları da sorunun ne kadar köklü olduğunu gösterir nitelikte.