Siz kimle dans ediyorsunuz?

Karamzin, Rusların yetiştirdiği en büyük edebiyatçılardan biridir. Kendinden sonra Gogol, Puşkin, Dostoyevski, Tolstoy gibi edebiyatçıları, Musorski, Çaykovski, Şostokov gibi müzisyenleri, Çernişevski, Dobrolyubov gibi eleştirmenleri miras bırakmıştır.

Siz kimle dans ediyorsunuz?

Buz hokeyi oynayan, buz dansı yapan, denizaltı kullanan, MİG ve SU 24 kullanan, piyano çalan, birkaç dil konuşan Vladimir Putin ile mi?

Dans etmek Osmanlı geleneğinde hiç olmadı, onlar “dans ettirdiler” haremlerine kapattıkları Ukraynalı ve İzlandalı kızlara.

Dansı Atatürk getirdi...

Muhalefetinden iktidarına kadar herkes eleştirdi... Kimi “kefereler” dedi baş tacı edildi, kimi “insanlar dışarıda açken bunlar cumhuriyet balolarında vals yapıyordu” diye sataştı.

Oysa dans bir kültürdür, dans kadına saygı duymaktır, dans toplum önünde ayakları dolaşmadan yürüyebilmektir... Başka bir şeydir dans.

O yüzden Arjantin hala tango ile ayaktadır.

Neden dünyanın en iyi dansçıları, opera sanatçıları, piyanistleri, bestecileri, satranç oyuncuları, yazarları Rusya’dan çıkıyor, hiç aklınıza geldi mi?

Sorunumuz Anadolu topraklarının yetiştirdiği Hatti, Hitit, Frig, Selçuk uygarlıklarına sahip çıkamamak. Geçiniz Osmanlı uygarlığını, onlar sadece işgal uygarlığı yapmış, Üçüncü Selim’i mesela besteci diye aşağılamışlardır.

Anadolu, uygarlığını hep kendi içinden üretmiş egemen olan güçler ise üzerine oturdukları kültürleri ya değiştirmiş ya da yok etmiş.

Hala dünyada en fazla tarihi kazının yapıldığı, daha Anadolu uygarlğının tahmini onda biri bile ortaya çıkarılamamış. Çünkü arkeolojik kazılara ve kültürel araştırmalara minimum bütçe ayıran bir ülkeyiz.

Mısır Uygarlığı ile başabaş uygarlık çatışmasına girmiş Hitit uygarlığının iki merkezi olan ne Hattuşa’da ne Şapinua’da yeterince çalışmalar yapılmadığı için, tüm gizemini korumaya devam ediyor. Hala bir tane Hitit kralının mezarı ya da kemikleri bulunamamış. Bıraktıkları kitabeler, yazılar ve figürler Çorum Müzesi’nin depolarında incelemeyi bekliyor.

“Biz büyük bir milletiz” hamasetiyle yürümüyor kültür ve sanat işleri. Ama kafa tuttuğunuz ülke Rusya... Dünya kültürüne damga vurmuş yüzlerce sanatçı olan, kahvelerinde satranç milli oyun olan, steplerde, bozkırlarda yaşamayı becerebilmiş bir ülke var karşımızda.

Bu nedenle de neredeyse sıfırdan yeniden dünyanın en büyük devletlerinde biri oldu. Yüz dolara muhtaç konumdan çıktı, dünyayı sallayan, ürküten ve hatta tehdit eden bir ülke haline geldi.

Bu yüzden dans etmek zor. Üstelik sadece “vals” yapıyor olsanız, kurtarırsınız belki, ama Ruslar pek “valse” yanaşacak gibi de görünmüyor.