Paketlenen yargı

Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun "Paketlenen yargı" başlıklı yazısı 21 Şubat 2013 Cumartesi tarihli soL Gazetesi'nde yayımlanmıştır.

Artık iktidarın gündeminde yargı ile ilgili bir paket olmaz ise, iktidar adalet için bir şey yapmıyor, yan gelip yatıyor düşüncesi kanıksanmış durumda...

Yargı paketleri olarak adlandırılan düzenlemeler yoluyla, adalet, yargı, hukuk adına atılan adımlar, genel anlamda olumlu adımlar mı? Gerçekten iktidar sürekli çalışıp reform üstüne reform mu yapıyor? Yoksa, hukuk ve yargı alanı her yeni bir paket ile iktidara göre paketlenmeye, biçimlenmeye devam mı ediliyor?

Yargı paketleri olarak nitelenen düzenlemelerin kapsamına baktığımızda, yapılan düzenlemelerin çoğunun bu iktidar tarafından çıkartılan yasalarda yapılan değişikliklerden oluştuğunu görmekteyiz. İktidar söz konusu değişiklikleri daha önce de reform adına yaptığına göre, şimdi yaptığı ve reform dediği o düzenlemelerde, neden yeniden reform yapma gereği duymaktadır! Reform üstüne reform yapıyorsa, bu gereksinim nereden kaynaklanmaktadır! İleri demokrasi böyle bir şey mi?

Bu düzenlemelere baktığımızda, geçmişte yapılan bazı düzenlemelerle artık amaca ulaşıldığı için yeni düzenlemelere gidildiğini, ya da geçmişte yapılan bu düzenlemelerden duyulan rahatsızlıkların giderildiği görüntüsü yaratılarak, yeni düzenlemelerin yapıldığını, sürecin bir süre de böyle idare edildiğini görmekteyiz. Ancak bu yeni düzenlemeler öncekilerini aratacak nitelikte de olabilmektedir. Sadece isim veya sunum değişikliği yoluna gidildiği, pratikte değişen bir şey olmadığı bu şekilde gölgelenmektedir. Örneğin terör mahkemeleri konusunda yapılan düzenlemeler gibi... Ya da yasama süreci, diğer siyasi partilere ve demokratik kitle örgütlerine kapalı biçimde iktidar partisi tarafından tek başına yürütüldüğü için, çıkarılan yasalardaki aykırılıklar katlanamaz hale geldiğinde, sürekli bu katlanılmazlıkların giderilmesi uğraşı verilmekte ve bu kısır döngü içinde hareket edilmektedir...

Bir yargı paketi hazırlanırken, artık hazırlanacak bir sonraki paketten rahatlıkla söz edilebilmektedir. Hazırlanan paketlerin içeriğinden ise, konu yargı, hukuk, adalet olmasına rağmen, iktidar ve hükümetin dışında kimsenin bilgisi olmamakta, kapalı bir alanda bu çalışmalar sürdürülmektedir. Dolayısıyla hazırlanan bu tip paketler yoluyla yürürlüğe konulan metinlerle sağlanan adalet, mülkün değil iktidarın temeli, iktidarın adaleti olmakta, hukuk her zamanki gibi güce göre biçimlenmeye devam etmekte, bir paket bitmeden bir diğerinin hazırlanması yoluyla, seri bir biçimde yargının paketlenmesi süreci de bu şekilde kararlılıkla sürdürülmektedir.

Yargı ile ilgili olarak hep gündemde paket hazırlık çalışmaları konuları tutularak, böylece sistemdeki aksaklıkların giderildiği, ülkede şu an en sorunlu alanlardan olan hukuk ve yargı alanınında bu sorunları çözecek adımlar atıldığı izlenimi verilmektedir. Burada içten olan bir siyasi iradenin, bu çalışmaları tüm demokratik kitle örgütlerine ve baskı gruplarına açması, diğer siyasi partilerin de etkin katılımını sağlaması gerekirken aksinin yapılması, hâlâ yargı ve hukuk üzerinden sürecin yönetilmeye ve gündemin meşgul edilmeye devam edildiğinin ifadesidir.

Paket yasalar denilerek, ilgisiz birçok yasa, tek bir yasa başlığı altında toplanarak, sağlıksız ve baskın bir yasama sürecinin yaşanmasına neden olunmaktadır. Yasama süreci görünürde yaşanmaktadır. Ha Bakanlar Kurulu’nun Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarması suretiyle yasama organı dışlanmış ha adına paket ya da torba yasa denilerek ilgili ilgisiz birçok konu ve yasanın tek bir yasa adı altında toplanarak, konu ile ilgili uzman komisyonlarda görüşülmesi engellenip, yasama organının etkin denetimi dışlanmış... Sonuçta her iki durumda da iktidarın yönettiği ve baskın olduğu süreç söz konusu. Ancak KHK düzenlemeleri ile ortaya çıkan tep tip kodifikasyon süreci aşırı tepki çektiği için, torba ve paket yasalarla sanki çoğulculuk içinde bu süreç gerçekleştiriliyormuş izlenimi verilmekte ve liberal desteklerle de bu tepkiler azaltılmak istenilmektedir.

Bu paket yasalar, herkesin sürecin içinde olduğu izlenimiyle çıkarıldığı için, KHK’lara göre daha zararlı sonuçlar yaratmakta, iktidarın harekat alanı genişlemektedir. Bu da geçmişte KHK’lara duyulan tepkiden sonra iktidarın keşfettiği yeni bir süreç. Bu arada, nedense paket yasalar genelde yargı alanında karşımıza çıkıyor! Hele temel yasaların da aynı anlayışla çıkarıldığını hatırlayınca...