46 Yılı Aşkın Bir Süredir Küba'ya Uygulanan Ekonomik Abluka ERNESTO GOMEZ ABASCAL

Küba Büyükelçisi

Önümüzdeki 8 Kasım tarihinde Küba, "Amerika Birleşik Devletleri'nin uyguladığı ticari mali ve ekonomik ablukaya son verme ihtiyacı" başlıklı bir karar tasarısını BM Genel Meclisinde gerçekleştirilecek bir oylamaya sunacaktır.

Geçen yıl da, buna benzer bir Karar tasarısı oylamada BM'in 182 üye ülkesinin desteğini almıştı. Böylece, pratikte soykırımsal amaçlar taşıyan, ayrıca BM mektubuna ve devletlerarası mali, ticari ve ekonomik ilişkileri düzenleyen uluslararası kanunların ilkelerini de ihlal eden, Washington'un adamıza karşı takındığı saldırgan politikasının çok ciddi bir şekilde reddedildiği görülmüştü.

ABD'nin Küba'ya kırk yılı aşkın bir süredir uygulamakta olduğu abluka, Küba halkını umutsuzluğa ve sefalete sürükleme ve böylece de kendi kararlarını kendi başına alma ve egemenliğini ve şerefini savunma hakkından vazgeçmeye zorlama amacını taşımaktır. Bu da, ülkenin siyasi sisteminde bir değişiklik sağlamaya çalışan müdahaleci bir eylemdir.

Abluka, çok ciddi insani sonuçlar doğuran, halkın sağlık ve beslenme haklarına zarar veren, insan haklarının kitlesel ve sistematik ihlali olarak görülmelidir. 9 Aralık 1948 Cenevre Konvansiyonu ikinci maddesini ihlal eden bir soykırım eylemi ve 1909 tarihli Londra Denizcilik Konferansı kararlarına göre de ekonomik bir savaş hareketi olduğu rahatlıkla söylenebilir.

Ablukanın, Torricelli ve Helms Burton yasalarıyla ortaya çıkan kendi sınırlarını aşan doğası, sadece Amerika Birleşik Devletleri ve Küba arasındaki ilişkileri ve ticareti engellemek değil aynı zamanda da Küba'nın diğer üçüncü ülkelerle olan ilişkilerine müdahale etmek ve engellemek amacını da taşımaktadır. ABD hükümetinin söz konusu ilişkileri engellediği ve onlara zarar verdiği eylemlerine dair sayısız örnek gösterebiliriz.

Ablukanın uygulanmasının Küba ekonomisi ve Küba halkına doğrudan zararı 86 milyar doların üzerine çıkmaktadır. Yalnızca son bir yıl içerisindeki zararımız 4.1 milyar doların üzerindedir.

Başkan George W. Bush hükümeti, son bir yıl içerisinde onayladığı yeni uygulamalarıyla Küba'ya karşı düşmanlığını daha da şiddetlendirmiş ve ablukanın koşullarını daha da ağırlaştırmıştır. 13 Şubat tarihinde, Washington Yabancı Malvarlıklarını Denetleme Ofisi, Amerikan yasalarını ihlal eden ülkelere yeni yaptırımlar uygulama kararları almıştır. Böylelikle, bu ülkeler yargılanabilinecek ve mahkum edilebilecektir.

Aynı şekilde, ülkemize müdahale mekanizması olarak kurulan "Özgür Küba'ya Destek Komisyonu" gibi, Küba'yla bağlantıları olan tüm ülkelerin ve şirketlerin takip edilmesi ve baskı altında tutulması gibi ablukanın daha da sıkılaştırılması amacıyla diğer görevleri de kapsamaktadır. Alınan tedbirlerden biri de, başlıca ihracat ürünümüz olan nikel madeninin satışının takibi ile görevlendirilmiş bir Görev Gücü'nün oluşturulmasıdır. Yine aynı şekilde, değişik uluslardan yüz binlerce hastanın yeniden görmesini sağlan modern göz operasyonlarının yapılmasını mümkün kılan "Mucize Operasyon" gibi sağlık alanında diğer halklarla geliştirdiğimiz işbirliği planlarını önlemek üzere Küba'nın tıbbi ekipmanlarının satışının da yasaklanması peşindedirler.

Ablukanın diğer son tedbirleri arasında, genişletilme aşamasında bulunan ve adamız için stratejik öneme sahip olan, gaz ve petrol gibi ürünlerin keşfi ve işletilmesine katılan yabancı şirketlere yaptırımlar uygulanarak engellenmesi de yer almaktadır.

"Özgür bir Küba'ya destek Komisyonu" tarafından hazırlanan rapor, yanlış bilgi savaşı, propagandaların artırılması ve yıkıcı eylemlerin finansmanını da içermektedir. Ülkem hakkında yalan yanlış haberler yapmaları amacıyla gazeteci ve paralı asker satın almak için de ciddi bir miktarda bütçe ayrılmıştır.

Bayan Rice'ın Başkanlığını yürüttüğü ve Küba'nın bir Amerikan eyaletine dönüştürülmesinden sonra Küba'yı yönetmek üzere Khaled MacCarry adında bir Amerikan "müdahalecisi"nin atandığı "Komisyon" raporunun, "ulusal güvenlik nedenleriyle" açıklamayı reddettikleri bir de gizli bölümü mevcuttur.

Bu da bize, Küba'nın Amerika Birleşik Devletleri topraklarına ilhakı planını gerçekleştirmek amacıyla düzenlenecek askeri veya terörist karakterdeki eylemler olabileceğini düşündürtmektedir.

Önümüzdeki 8 Kasım tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Meclisi'nde karar tasarısı oylandığında, ABD'nin Küba'ya uyguladığı ablukaya çarpıcı bir yanıt verilecektir. Geçen yıl yalnızca Amerika Birleşik Devletleri, İsrail ve Pasifik Okyanusu'ndaki küçük bir ada, bu karar tasarısı aleyhine oy kullanmıştır. Bu sefer de, hemen hemen tüm uluslararası toplum, ablukacıları bir kez daha dışlayacaktır.

Amerika Birleşik Devletleri, Küba halkının iradesini göz önüne almaksızın sömürgeci planlar yaparak yanlışta ısrar etmektedir. Direniş, yurtseverlik, birlik ruhu ve halkımızın onuru, bu planları hezimete uğratmaya devam edecektir.

Küba, 46 yıllık devrimin sonrasında, imparatorluğa direnmenin ve onun egemenlik kurma planlarını bozmanın bir simgesidir.