Abluka’ya son!

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GENEL KURULU AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ'NİN KÜBA'YA UYGULADIĞI EKONOMİK ABLUKAYA SON VERMESİNİ TALEP EDİYOR

Geçen 29 Ekim'de, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Küba'nın "Amerika Birleşik Devletleri'nin Küba'ya uyguladığı Ekonomik, Ticari ve Mali Ablukaya Son Vermesi İhtiyacı" başlıklı karar tasarını, bir kez daha, onaylamış bulunmaktadır.

Bu vesileyle, BM üyesi 192 ülkenin 185'i, Küba'nın sunduğu tasarıyı desteklemiştir, sadece üç ülke, A. B. D, İsrail ve Palau karşı oy kullanmıştır.

Bu olaya dikkat çekmek ve üzerinde durmak gerekmektedir. Basın toplantılarında, Amerikan ablukasının Küba için sonuçları hakkında verdiğim konferanslarda, birçok kez, bana ablukaya son verilmesi talebiyle benzer bir karar tasarısını her yıl sunmanın gerçek değeri, BM Genel Kurulu'nun kesin kararının uygulama zorunluluğunun olmaması ve tabii ki Amerikalı yetkililerin bunu hiç bir şekilde dikkate almayacağına dair sorular sordular.

Küba hükümetinin yaptığı hesaplamalara göre, yaklaşık 50 yıldır devam ettirilen ve ağırlaştırılan ablukanın sebep olduğu zararlar, 90 milyar doların üzerine çıkmaktadır. Bu rakam bir oyun değildir ve başından itibaren mükemmel bir şekilde uygulanan soykırım politikasına yaramaktadır. Vaşington hükümetinin resmi evraklarında da görüldüğü üzere, Küba halkının yaşam düzeyini olumsuz etkilemesi, ayrıca toplumsal adalet ve ulusal bağımsızlık projesinden vazgeçmelerini sağlamak üzere tükenmişlik tepkisi ortaya çıkartmak amacıyla azami ekonomik zarar vermeye yöneliktir.

Bu sebepten ötürü, Küba dış politikasının öncelikli konuları arasında Amerikan ablukasının teşhiri ve buna son verilmesi talebi yer almaktadır, ayrıca bunun ikili bir anlaşmazlık olmadığı, çünkü Amerikan hükümeti yetkililerinin küresel düzeyde Küba'nın ekonomik ilişkilerini ve ticaretini etkilemek üzere üçüncü ülkeler nezdinde müdahelelerde bulunarak sınırlarının çok ötesinde bir etki yarattığı da açıklığa kavuşturulmaktadır. Bu konuya dair verilebilecek örnek çokca mevcuttur.

Küba Karar Tasarısı'nın Birleşmiş Milletler nezdinde sunulmasının etik, ahlaki ve bir duyuru olma boyutları vardır. Bu tasarı, biz Kübalıların, askeri bir güçten daha büyük bir erke sahip olduğuna inandığımız ve "fikirler savaşı" olarak bildiğimiz olguyu da oluşturmaktadır.

Uluslararası topluluğun hemen hemen tümünün (185 ülke), en üst düzeyde, dünya forumunda -BM nezdinde- Küba lehine oy kullanması ve ABD'nin sadece diğer iki ülkenin desteğini alarak dışlanmasının, olağanüstü siyasi ve ahlaki bir değeri vardır. Birleşmiş Milletler'deki diğer hiçbir oylamada böyle bir orana ulaşılamamaktadır ve Vaşington'daki yetkililerin de bunu göze alması gerekmektedir. Tamamen yalnız bırakılmışlardır. Ayrıca, Amerikan basın kuruluşlarının bu konuya hâlâ çok az önem vermesine rağmen, haber bir yolunu bulmakta ve bu ülkenin kamuoyuna ulaşmakta ve bu bilgiler kararların verilmesinde etkisi olduğu gibi insanları düşündürmektedir de.

Bu sebepten ötürü de BM oylaması yararsız olarak görülmemeli, hatta tam aksine. Uluslararası kamuoyunun aydınlatılması için ahlaki, etik, ilkelerin, adaletin savunulması savaşında, günümüzün en önemli mücadele sahnelerindendir.

Bu alanda, hiç bir mücadele önemsiz görülmemelidir.

Ernesto Gomez Abascal
Küba Cumhuriyeti, Ankara Büyükelçisi