Küba ve Küresel Ekonomik Kriz

Bana sosyalist bir ülke olan Küba'nın, tüm dünyayı alt üst eden mevcut mali ve ekonomik krizden etkilenip etkilenmediği sık sık soruluyor.

Ben ekonomist değilim, bu yüzden de cevabım nedenleri ve etkilerinin detaylı bir incelemesini içeremez, ama günümüz dünyasında, küreselleşmenin üstünlüğü olarak adlandırılan, ülkeler arasındaki mevcut bağlantıların derecesinde, hiç kimse bu kadar geniş bir krizin etkilerinden sakınamaz.

Küba da, özellikle sanayileşme itibariyle az gelişmiş, ayrıca hizmet ve hammadde ihracatına bağımlı diğer ülkeler gibi, bahsettiğimiz ürünlerin fiyatlarının düşmesinden ötürü ekonomisi etkilenmektedir. Bir örnek vermek gerekirse nikel en önemli ihracat ürünümüzdür ve şu an resesyondaki mekanik ve otomotiv endüstrisinde çok yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. 2007'de ton fiyatı, 50 bin Amerikan Dolarına kadar çıkmıştı ve şimdi ise 10 bin Amerikan Doları civarında seyretmekte, başka bir deyişle beşte biri oranında düşmüştür. Bu da yatırım ve gelişim planları ve diğer kaynakların ithalatında kısıtlamaya gidilmesini zorunlu kılan ülkenin gelirlerini etkilemiş bulunmaktadır.

2008'de 2,5 milyon civarındaki yabancı ziyaretçiyle, en fazla gelir getiren sektör konumundaki turizmde henüz bir azalma olmamıştır, ama özellikle Batı Avrupa ve Kanada gibi çok sayıda turistin geldiği ülkelerdeki krizin etkilerine bağlı olarak bu yıl içerisinde etkilenmesi mümkündür.

Buna karşın, Küba'nın Ekonomik Krize bağlı olarak baş etmesi gereken sorunlar, gelişmiş ülkelerden farklı olarak, ülke içerisindeki nedenler değil aksine günümüz dünyasına egemen olan ekonomik ilişkilerin etkilenmesi, diğer ülkelerden kaynaklanan zorluklardan ortaya çıkmaktadır. Sosyalist sistemden kaynaklanan bir kriz değildir, ama bugün tüm dünyadan izole yaşamak da mümkün değildir.

Mevcut krizi, kapitalist sistemin kendi çelişkileri ve zaafları ortaya çıkarmıştır ve reel ekonomiyi etkileyen, Amerika Birleşik Devletlerinin bankacılık ve finans sisteminde başlamasına rağmen, Amerikan sınırlarının çok ötesinde, küresel bir boyuta ulaşmış bulunmaktadır. Kontrolsüz pazarın hakimiyeti, "vahşi ekonomik liberalizmin" başarısız olduğu artık aşikardır ve şimdi yeniden ekonominin önemli sektörlerinin ve bankaların kamulaştırılması lehine söylemler duyulmaktadır. Pazarın kendi kendini otomatikman regüle ettiği söylemi güncelliğini yitirmiştir.

Mevcut kriz, bilinen en büyük krizdir ve çözümü için gerekli formüller ise henüz ekonomistler ve devlet adamlarınca bulunamamıştır, derinine inmenin ise çok ötesindedir.

2008'de 190 milyon civarında seyreden, dünyadaki işsizlerin sayısı, bu 2009 yılında 50 milyonun üzerinde artabilir, yoksulluk seviyesi ölçülemez sınırlara ulaşacaktır. Latin Amerika ve Karayipler, sadece ihraç ettikleri hammadde fiyatlarının düşüşünden değil aynı zamanda da bazı ülkeler için en önemli gelir kaynağını oluşturan, A.B.D., Kanada ve bazı Avrupa ülkelerinde çalışan göçmenlerin gönderdikleri paranın kuvvetli bir şekilde azalmasından ötürü etkileneceklerdir. Öte yandan, hammadde fiyatları gerilerken, buna karşın gelişmiş ülkelerin ihraç ettikleri ürün ve teknoloji fiyatları muhafaza edilmektedir ve hatta fakir ülkelerin ithalatını daha da maliyetli yaparak, artmaktadır.

Ne yazık ki, hemen hemen tüm ülkelerde - en gelişmiş ülkeler de dahil - başlıca etkileri, işçilere ve toplumun en fakir kesimlerine yüklenmektedir. Bankalar, büyük uluslararası şirketler ve firmalar için, hergün basından takip ettiğimiz üzere, yüz milyarlarca doları aşan ekonomik kurtarma planları hazırlanmaktadır. Büyük işadamları ve yöneticilerin gelirleri de azalabilir, ama hala birer milyoner olarak hayatlarına devam edeceklerdir.

Buna karşın, Küba krize başka bir şekilde karşı gelebilir. Sosyalist, insani ve dayanışmacı sistemi, halkın menfaatlerine cevap vermektedir ve hiç kimseyi kendi kaderine terk etmemektedir. İşsizlik olmayacaktır ve eğer herhangi bir fabrika veya maden kapatılmak zorunda kalırsa, işçileri başka işyerlerinde çalışılmaya gönderilecektir veya okumaları ve kendilerini yetiştirmeleri için maaş ödenecektir. Hiç bir öğrenci okulsuz kalmayacaktır hiç bir genç üniversite eğitimini bırakmak zorunda olmayacaktır hiç bir yaşlı ücretsiz verilen sağlık hizmetlerinden mahrum bırakılmayacaktır hiç bir aile evinden edilmeyecektir.

Ekonomik krizin bu vahim durumunda bile sosyalizm, daha üstün olduğunu göstermektedir.

Küba Cumhuriyeti Büyükelçisi