'Buralar bizim ve buralar özgür kalacak, ölsek vermeyiz'

Türkiye onları konuşuyor. Karadeniz'in "asi" teyzeleri Yeşil Yol talanına karşı amansız bir mücadele veriyor. Bugün, jandarmanın yerlerde sürüklediği kadınlardan 71 yaşındaki Gönül Gülay soL'a konuştu; "bizi burada gömeceksiniz, ondan sonra ne yapacaksanız yapacaksınız" dedi.

Serdar Nazım Yüce

Gönül Gülay 71 yaşında. Yeşil Yol'a karşı yükselen mücadeleye Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinden; Makrevis köyünden (Konaklar Mahallesi) katılıyor. Doğma büyüme buralı Gönül Teyze. "Karadeniz'in bereketinden bizim rızkımıza ne düşerse onla doyururuz karnımızı. Fazlasında gözümüz yoktur" diye başlıyor konuşmaya ve her biri "insanlık dersi" niteliğindeki sözlerini tek tek sıralıyor. Birçoklarının anlamını bile bilmediği "endemik bitki türlerini" anlatıyor. "Sosyalistlere kapımız açık" diyor ve "bunu mutlaka yazın" demeyi de ihmal etmiyor...

Gönül Gülay, bugün, Samistal Yaylası'na çıkan yolda dozerin önünde durup, jandarmaya kafa tutanlardan. Yerlerde sürüklenen Gönül Gülay'ın sesinde, yaşından ve hırpalanmasından eser yok.

Yaşananları, en başından, usanmadan anlatıyor. "Daha şimdi indim yayladan. Evdeyiz. İyiyiz. Jandarma iki gündür orada. Dolayısıyla biz de 2 gündür oradayız" diyen Gülay, "yolumuzu kestiler, dozeri yola bırakmışlar. Biz de çoluk çocuk herkes, dozerin yanından yol yaptık. Taşları elden ele taşıdık. Arabalarımızı geçirdik sonunda. Çıktık yaylaya" diye konuşuyor.

'ÖZGÜR KALACAK KARADENİZ'
Dozerin önünde hep birlikte durduklarını söyleyen Gönül Teyze, o sırada jandarmayla olan konuşmalarını anlatıyor. "Dedik biz buradan asla kalkmayız. Burayı da vermeyiz. Bizi burada gömeceksiniz, ondan sonra ne yapacaksanız yapacaksınız dedik" şeklinde konuşan Gülay, "Çünkü buralar bizim ve buralar özgür kalacak. Ölsek vermeyiz" diyor.

Olay anını da anlatan Gülay, "bugün de 17'ye kadar bekledik. Bizi biraz hırpaladılar. Zorla kaldırmak istediler. Kolumuzdan tutup çektiler, düşürdüler yere. Askerlere de derdimizi anlattık hep" diyor. Askerlere "Oğlum siz de emir kulusunuz ama bu bir tek bizim sorunumuz değil. Bu doğa bizim çocuklarımıza, torunlarımıza kalacak. Buraların parçalanmasını, yok edilmesini istemiyoruz. Siz istiyor musunuz çocuklarınıza böyle kötü bir miras bırakmayı?" dediğini anlatan Gönül Teyze, AKP'ye güvenmediğinin de altını çiziyor: "Gelip 'valiyle görüşülünceye kadar dozerler çalışmayacak' dediler. Ama biz inanmıyoruz. Güven olmaz bunlara. Yine kadınlar en önde, bekleyeceğiz."

'YEŞİL YOLDAN SONRA BURALARI YOK SAYIN'
Endemik bitki türlerinden bahseden Gönül Gülay, "Endemik bitki türleri biliyorsunuz, bölgemizde çokça var. Sanıyorum, 400 civarında var burada. Onun için buna herkesin sahip çıkması lazım oğlum. AKP'liler çıkmasın, onlar zaten rant peşindeler" yorumunu yapıyor. "Bu doğa harikasının bozulmasının kimseye, hiçbir şeye katkısı yoktur. Yeşil yol dedikleri lanet yapılırsa, biter buralar. Ondan sonra yok sayın buraları" diyor.

'SOSYALİSTLERE KAPIMIZ AÇIK'
Karadeniz'e herkesin sahip çıkması gerektiğini söyleyen Gönül Teyze, "Dağlarımıza hep beraber sahip çıkalım. Bu bizim malımız değil ki. Bu bize atalarımızdan geldi, biz korumaya çalıştık. Bu şekilde de çocuklarımıza, torunlarımıza bırakmak istiyoruz. Bu hepimizin ortak kavgasıdır" diyor. "Bizim sosyalistlerimize kapımız hep açıktır. buyursunlar gelsinler" diyen Gönül Teyze, basına güvensizliğinden olsa gerek, "bunu mutlaka yazın" demeyi ihmal etmiyor.

'BURALARIN KAVGACILARI KADINLARDIR'
Karadeniz'deki doğa mücadelelerinde neden hep kadınların en önde olduğunu soruyoruz. Gönül Teyze hemen yanıtlıyor: 

"Bizim erkeklerde iş yok diyeyim. Yine var tabi tamamen yok demeyeyim. Kahvede otururlar kahveci güzelleri. Dün epey bir kalabalık çıktık ama yine kadın ağırlıktaydı. Ne yazık ki Karadeniz'in kavgacı, mücadeleci insanları kadınlardır hep. Keşke öyle olmasa, herkes bir ucundan tutsa..."


Fırtına İnisiyatifi, yarın (12 Temmuz) saat 14.00'te, Beyoğlu Tünel Meydanı'nda basın açıklaması yapacak. Biz de "Yeşil Yola Dur De" diyen herkesi eyleme çağırıyoruz.