2023 yılı Küba ekonomisi ve 2024’e dair yaklaşımlar (II)

Şu an özel sektörde ve kooperatiflerde yaklaşık 596 bin kendi hesabına çalışan işçi istihdam ediliyor.

José Luis Rodríguez*

Günümüzde yaşanan uluslararası sorunların ayrıca yarattığı ağır maliyetler Küba ekonomisinin adeta savaş koşullarındaymış gibi işlemesine neden olmaktadır. Üretim ve hizmet alanlarında verimliliği arttırmanın zorluğu da ekonomik toparlanmayı geciktirmiştir. Bu nedenle ekonominin yeniden canlandırılması için ek ve acil tedbirlerin uygulanması elzemdir.

Ayrıca ekonomideki dış faktörlere 2020’de patlayan COVİD-19'un eklendiğini göz ardı etmemeliyiz.

Verdiğimiz yaşam mücadelesinde edinilen deneyimlerin gösterdiği üzere, yalnızca kitlesel aşılama (Küba nüfusunun yaklaşık yüzde 90'ına ulaşmıştır) ve birkaç takviye dozuyla hastalık durdurulabilir, normale dönülebilir ve bu durum muhafaza edilebilir.

Bu bağlamda, pandeminin en yoğun dönemde artan ablukaya rağmen, sadece birkaç ay içinde halkımızı büyük bir insani felaketten kurtaran aşıları üretmeyi başaran bilim adamlarımızın ve sağlık personelimizin kahramanlıkları hakkında yazılacak çok şey var.

2023'teki ekonomik gelişmeler, beklenen sonuçları vermeyen bir dizi önlemin etkisiyle birleşen güçlü dış şokları yansıtarak belirgin bir şekilde kötüleşmiştir. Bu durum, 2021'de yüzde 1,3 ve 2022'de yüzde 1,8'lik büyüme ile geçen yılki yüzde 1-2'lik tahmini düşüşte zaten görülmekteydi.

Ancak, bu makroekonomik rakamlar ekonominin farklı dalları veya sektörleri düzeyinde bahsi geçen zorlukları- eşit yoğunlukta- yansıtan verilerle her zaman eşleşmemiştir.

Örneğin, 2023 yılında zarar eden kamu iktisadi teşebbüslerinin sayısı 338'dir. Toplamın yüzde 13,4'üne tekabül eden bu sayı geçen yılın verisi olan 477’ye göre yüzde 29,1 azalmıştır.

İşçi gelirleri başlığında, kamu işletmelerindeki asgari ücret yılın ilk yarısında yüzde 15,1'lik bir artışla 4856 pesoya yükselirken, işletmelerin yüzde 26'sına ücretleri esnek belirleme yetkisi verilmiş ve bu durumdan işçilerin yüzde 37'si yüksek gelirden faydalanmıştır.

Bu kesinlikle olumlu bir gelişmedir, ancak bu artışların, 2023'ün ilk yarısının sonunda bir önceki yılın aynı dönemine göre ortalama yüzde 45 civarında bir artışa ulaşan ve ücretlerin satın alma gücünde daha da kötüleşmeye işaret eden Tüketici Fiyat Endeksindeki artışı telafi etmediği söylenebilir.

Öte yandan, kamu işletmelerinin yönetim göstergelerinde, net satışlarda yüzde 8'lik ve karlarda yüzde 25'lik bir artış gibi mütevazı bir ilerleme gözlenmiş ve 2022'de 14 sent olan satış başına karlılık 16 sente ulaşmıştır.

Devlet dışı yönetim biçimleri ulusal ölçekte Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) yaratımının yüzde 15'inden biraz fazlasını oluşturmakta ve ülkedeki istihdamın yaklaşık yüzde 35'ini kapsamaktadır.

Yeni zorluklar

Aynı zamanda, 685 mikro, küçük ve orta ölçekli işletmenin (KOBİ) yönetiminde kayıplar kaydedilmiş olup, bu rakam yıl sonunda toplamın yüzde 7,2'sini temsil etmektedir.

Özel, kooperatif ve karma sektörleri içeren bu yeni ekonomik aktörler, 2023 yılında önemli bir genişleme göstermiş ve sadece KOBİ'ler söz konusu olduğunda 10.000'den fazla işletme sayısına ulaşılmış ve bunlara daha az sayıda tarım dışı kooperatif eklenmiştir.

Bu aktörler, bazı araştırmalara göre en yüksek karlılığı gösteren gastronomi ve konaklama (yüzde 22,1), inşaat (yüzde 19,5), imalat sanayi (yüzde 18,4) ve endüstriyel gıda ve içecek üretimi (yüzde 12,7) alanlarında faaliyetlerini geliştirmektedir.

Yukarıdakilerin yanı sıra dış ticaret faaliyetlerini de geliştirerek 2023 yılında bir milyar dolardan fazla ithalat yaptılar, ancak ihracat aynı güçle gelişmedi ve geçen yıl ülkenin toplam ihracatının yüzde 0,2'si olan 200 milyon dolara ulaşamadı.

Bu şirketlerin birçoğu, operasyonel zorlukların daha az olması nedeniyle yatırılan sermayenin daha hızlı bir şekilde döndürülmesine olanak tanıyan ticari bir faaliyet de geliştirmektedir.

Buna ek olarak, birçoğu havale yoluyla dış finansmana sahiptir ve devlete ait şirketin bulunmadığı pazar alanlarında devletle avantajlı bir şekilde rekabet etmektedir.

Ayrıca, genel olarak devlet sektöründen daha yüksek ücretli 183.000 yeni iş yaratmışlardır ve bu da işgücünün devlet dışı kesime yönelmesine neden olmaktadır.

Yeni ekonomik aktörlerin faaliyetleri sonucu, mal ve hizmet arzında bir artış gözlemlenmesine rağmen, fiyatların çoğunluğun alım gücünün üzerinde olması nüfusun bir kısmı tarafından şu ana kadar olumlu karşılanmamıştır.

Gıda ve diğer tüketim mallarının üretimi üzerinde doğrudan bir etki yaratmak amacıyla devlet sektörüyle olası bir bağlantı henüz kurulamamıştır ve bu bağlantıyı büyük ölçüde devletin, devlet işletmelerine ve şu anda yaklaşık 596.000 serbest meslek sahibini içeren özel ve kooperatif sektörüne ihtiyaçların karşılanması için yeterli teşvikleri sağlamak için atacağı belirleyecektir.

Ülkenin kalkınma potansiyeline bakıldığında yatırımın öne çıktığı görülmektedir. Son yıllardaki yatırım hacmi incelendiğinde, yatırım çabasının GSYİH'nin yüzde 10'undan biraz daha az olduğu görülmektedir; oysa son on yılın ortalarında yapılan analizler, yıllık yüzde 5'lik büyümeyi yakalamak için yüzde 25'lik doğrudan yabancı yatırım hacmine ve yılda yaklaşık 2 ila 2,5 milyar dolara ihtiyaç olduğunu ortaya koymuştur.

Mevcut durumda, yatırım politikasının ekonominin toparlanmasını hemen belirleyecek sektörlere veya faaliyetlere yönlendirilmesi kilit önem taşımaktadır. Bu bağlamda, 2013 yılının Ocak ve Eylül aylarında tarım gibi sektörler toplam yatırımın sadece yüzde 2,8'ini oluştururken, şeker endüstrisi yüzde 0,5'ini oluşturur. Gıda ve şeker üretiminde ilerleme kaydedilebilmesi için bu orantısızlığın ortadan kaldırılması gerekmektedir.

Benzer şekilde, özellikle ülkenin ihtiyaç duyduğu gerekli enerji istikrarının bir parçası olarak, toplam yatırımın yüzde 10,8'ini oluşturan elektrik, gaz ve su tedarikine yönelik yatırımların arttırılması elzem görünmektedir.

Halk İktidarı Ulusal Meclisi'nin son oturumunda, ekonominin, talebin yalnızca yüzde 34'üne karşılamış dizel yakıt gibi zaruri girdilerin eksikliğinden etkilendiğini ve bunun da ülkedeki tarım, şeker endüstrisi, ulaşım ve elektrik üretimi gibi sektörleri derinden sarstığını bildirildi.

Dolayısıyla 2023 yılında, gıda üretimi gibi önemli sektörlerde, et, mısır, domuz eti, süt ve yumurta dahil olmak üzere, düşüşler devam etmiştir.

En çok etkilenen ürünler arasında yer alan pirinç üretiminin, 2019 yılından bu yana yüzde 81, yumurta üretiminin yüzde 61 ve süt üretiminin yüzde 49'luk bir düşüşe tabii olduğu belirtilmelidir.

Şimdi yapılması gereken kaynakları yoğunlaştırmamız gereken ana hatların hangileri olacağını ve 2024 yılıyla yüzleşmek için hangi kararların en etkili olacağını değerlendirmektir.

Yazar: José Luis Rodríguez*

Yayınlandığı yer: Granma

Yayın tarihi: 19 Şubat 2024

Çeviri: Didem Kul

Fotoğraf: José Manuel Correa

"Küba Gerçeği", 2023 Şubat ayında Türkiye Komünist Partisi'nin (TKP) girişimiyle başlatılan bir yayın. Küba'da siyaset, ekonomi, yaşam, kültür gibi konularda Kübalı yazarların ürettiği makalelerin çevirilerini yayımlayan Küba Gerçeği'nde çıkan makaleler, artık soL'da paylaşılacak.