Sakık'tan 17 Aralık çıkışı: Hazine'nin bekçisi değiliz

BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, TBMM'de yolsuzluk operasyonları ile ilgili yaptığı konuşmada, "Bizim 17 Aralıkla ilgili kuşkularımız ve endişelerimiz var. Bu hazinenin bekçisi değiliz" dedi.

(soL - Haber Merkezi) BDP Muş Milletvekili ve Ağrı Belediye Başkan adayı Sırrı Sakık, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, 17 Aralık'ta başlayan ve daha sonra dalgalar halinde devam eden yolsuzluk operasyonları hakkında konuştu.

BDP grubuna, 17 Aralık'la ilgili olarak getirilen "görüşleri net değil" eleştirilerinin haksız olduğunu savunan Sakık, operasyon hakkında kuşku ve endişelerinin bulunduğunu dile getirdi. "Biz bu Hazine'nin bekçisi değiliz" diyen Sakık, "Hazinede bol miktarda para olsa ne olacak? Halkın sofrasına, cebine mi yansıyacak?" diye sordu.

Sakık'ın Meclis tutanaklarına yansıyan konuşması şöyle:

"Şimdi, genellikle grubumuza haksız bir saldırı, haksız bir eleştiri var. Bizim 17 Aralıkla ilgili düşüncelerimizin çok net olmadığını, bu konuda bir şey söylemediğimizi biz açık ve net olarak söylüyoruz. Sevgili arkadaşlar, bizim 17 Aralıkla ilgili kuşkularımız ve endişelerimiz var, böyle bir süreç var. Evet, yolsuzluğun üzerine bir bütün olarak gidin, gidelim. Evet, bu hazinenin bekçisi değiliz yani hazine çok da bizim hayatımıza bir şey yansıtmıyor. Birkaç kezdir buraya getirdim, burada seslendirdim yani 2002’den bugüne kadar -eski parayla- tam 1 katrilyon 732 trilyon para almışsınız Hazineden. Biz bir tek lira para almamışız. Bir de bize diyorsunuz: 'Gelin, bu Hazinenin bekçiliğini yapın.'

'Bir tek BDP'liyi yolsuzlukla suçlayamazsınız'
Ben Muş Milletvekiliyim, Türkiye’nin en yoksul ilinin vekiliyim. Bu dönemde Ağrı’dan belediye başkan adayıyım. Yine, en yoksul illerden birine belediye başkanlığına gidiyorum. Şimdi, bu Hazine'nizden buraya paralar gitmiyorsa, Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar en yoksul iki il birbiriyle yarışmışsa yani ben gelip bir fedailik mi yapmayalım? Ne yapmayalım yani? Bu Hazineden halkımıza bir şey gitmiyorsa ve siz 3 parti oturup yani 2 katrilyon parayı paylaşıyorsunuz, 'Aman, BDP gelsin, kavga etsin bu para için.' Yok böyle bir şey. Dönüp bize bir tek kelime söyleyemezsiniz, bir tek tane BDP’liyi yolsuzlukla suçlayamazsınız. Bir tek tane BDP’li belediyenin… Bakın, onlarca arkadaşımız içeride, bir tek lira akçeli işlerle ilgili bir soruşturma yok.

'Yolsuzluk olmasa F-16'lar yine gidecek bomba yağdıracak'
Bu kadar pirüpak bir partiyiz ama biz, kuşkularımızı ve endişelerimizi söylüyoruz. Yani Hazinede bol miktarda para olsa ne olacak? Halkın sofrasına, cebine mi yansıyacak? Yok, vallahi biz Kürtler için şu olacak -Ben “Kürtler” deyince kıyamet kopuyor, insanlar tepki gösteriyor- F-16’lar alınacak. Yine gidecekler bombalar yağdıracaklar yine gidecekler operasyonlar yapacaklar yine gidecekler sokakta muhaliflere gaz bombaları atacaklar.

Biz demokrasi ve özgürlük mücadelesi veriyoruz. Bunları verirken 'Aman, aman, şu tarafı görmeyelim.' demiyoruz ama bir şeyi farklı görüyoruz: Neden 17 Aralık? Neden -dün de söyledim- İstanbul’da aynı saatte düğmeye basılıyor ve aynı saatlerde Kürt coğrafyasında, Kürt milletvekillerinin bırakılmasını engelleyen yargıçlar neden aynı duruşu gösteriyor? Kürtler, bunu iyi biliyor ve Kürtler şunu açık ve net olarak söylüyor: 'Bu sürecin üzerine biz, benzinle, körükle gitmeyiz. Biz ülkemizde bir kaos istemeyiz' diyorlar. Evet, yolsuzluğun üzerine sonuna kadar gidelim ama burada iç hesaplaşma varsa, burada Cumhurbaşkanlığı hesabı varsa, burada yeniden AKP’yi dizayn etme hesabı varsa bu bizim görevimiz değil. AKP kendisini dizayn edecek, halk AKP’yi dizayn edecek, bu bizim görevimiz değil. Biz hayata farklı bir pencereden bakıyoruz, bizi de anlamanız gerektiğini…

'Süreç' vurgusu
Biz ilk kez doksan yıllık süre içerisinde bir müzakereyi yakaladık, bir müzakere süreci yaşıyoruz. Biz artık kandan, şiddetten, ölümden bıktık, artık barış ve eşit yurttaş hukukunu oluşturmak istiyoruz, bu ülkede barışı hayata geçirmek istiyoruz. Sizin tuzunuz kuru olabilir ama biz can pazarındayız, her gün çocuklarımız ölüyor. On aydır, on iki aydır kan, tabut, ölüm yoksa bu büyük bir kazanımdır, biz bunu destekliyoruz ve bu sürecin hayat bulması için çaba sarf ediyoruz ve bu tür oyunlarda ve iç hesaplaşmalarda taraf olmayacağımızı söylüyoruz ama nerede bir yolsuzluk, nerede bir hukuksuzluk varsa da bunun üzerine gidilmelidir. BDP’nin bu konudaki politikaları çok açık ve nettir. BDP’yi suçlamak haksızlıktır diyor, saygılar sunuyorum."