TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü’nde düzenlenen Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu toplantısına katılan Başbakan Erdoğan ve diğer AKP'lilerin ODTÜ’ye gelmesini protesto eden öğrenciler, yine polis terörüne maruz kaldılar. Erdoğan ve diğer AKP’li yöneticilerin ODTÜ’ye gelişini protesto etmek için saat 10.15 sularında TÜBİTAK binasının önünde toplanan öğrencilerin polis kordonuna alınıp daha sonra gözaltına alınması ile başlayan uzun gün, akşam saatlerinde öğrencilerin serbest bırakılması ile sona erdi.
Gün gözaltıyla başladı
TÜBİTAK binası önünde toplanan İvme Genç, Marksist Bakış, Gençlik Muhalefeti, TKP’li öğrenciler, Öğrenci Kolektifleri üyeleri ve Yarınlar Dergisi okurlarının gözaltına alınmasının ardından, TKP üyesi ODTÜ’lüler, çevrelerindeki insanlara yaşananları ve AKP’nin üniversitelere yaptıklarını anlatarak Fizik Bölümü önünde toplanmaya başladılar.
Öğrenciler toplanıyor
“Bebek katili Erdoğan, ODTÜ’den defol”, “Katil AKP, faşist AKP”, “ODTÜ’lü AKP’ye boğun eğmiyor” sloganlarıyla gittikçe kalabalıklaşan öğrenciler, buradan yemekhaneye gidip, arkadaşlarını okullarına sahip çıkmaya çağırdılar. Ardından Fizik ve Matematik Bölümünde, Mimarlık Fakültesi, İİBF’de ve hazırlık binasındaki tüm dersliklere giren öğrenciler, “Tebaasını alarak gelen Padişah Tayyip”e karşı sessiz kalınmaması çağrısı yaptılar.
Hocaların derslerini sonlandırması ve öğrencilerin derslikleri boşaltmasıyla birlikte gittikçe kalabalıklaşan topluluk rektörlük önüne yürüdü. Bu sırada, sabah gözaltına alınan öğrencilerden sonra TÜBİTAK önüne gitmeye çalışan bir grup öğrenciye polis Makine Mühendisliğinin önünde müdahale etti. Tayyip Erdoğan’ın, toplantının bitiminin ardından okuldan ayrılmasıyla birlikte polisler de okulu terk etti.
"Burası Komer'in arabasının yakıldığı yer"
TÜBİTAK binasının önünde protestosunu sürdüren öğrenciler de polislerin ODTÜ’den ayrılmasının ardından, arkadaşları serbest bırakılana kadar rektörlük önünde bekleyişlerini sürdüreceklerini ifade eden yüzlerce öğrenciye katıldı. Rektörlük önünde yapılan konuşmalarda "Burası, Vietnam kasabı Komer'in arabasının yakıldığı yer, buraya gericiler, işbirlikçiler kolay kolay giremez. Gözaltına alınan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın. Başbakan Erdoğan'ın Dolmabahçe'de düzenlediği toplantıya katılan ve öğrencilere yapılan polis saldırısının ardından bir açıklama dahi yapmayan, öğrencilerine sahip çıkmayan ODTÜ Rektörü de hesap vermeli. Arkadaşlarımız serbest bırakılana kadar, AKP'liler ODTÜ'den çıkana kadar buradayız" denildi.
Öğretim Elemanları Derneği de Güneş Evi’nde bir toplantı gerçekleştirip, saat 16’da bir basın açıklaması yaptı. Toplantıda mutabık kalınan durum ise, önce Dolmabahçe sonra Mülkiye şimdi de ODTÜ’de yaşananların tesadüf olmadığı ve uzun vadeli bir değerlendirme ve hareket planı çıkarılması gerektiği oldu. Dernek, yaptığı basın açıklamasında polis şiddetini kınarken, siyasi iktidarı acilen demokratik hakları saygıya davet ettiler.
Rektör polis şiddetini kınadı
Öğrenciler rektörlük önünde beklerken, Kongre Kültür Merkezi’nde idari amirlerle toplantı gerçekleştiren Rektör Ahmet Acar saat 17.00’de rektörlük önünde bekleyen öğrencilerin karşısına çıktı ve bir konuşma yaptı. Konuşmasında bugün burada gerçekleştirilen toplantı başka bir yerde yapılsaydı yine öğrencilerin protesto etme hakkı olduğunu söyledi. Üniversitenin öğrencileri, mezunları ve hocaları ile bir arada durması gerektiğini ve bu birlikteliğe bugün daha çok ihtiyaç olduğunu vurgulayan Acar, Dolmabahçe’de ve Mülkiye’de yaşananlardan sonra polis şiddetini kınadıklarını ve şimdi yine kınadıklarını belirtti. Ahmet Acar, öğrencilere, olaya karışan ya da taraf olan herhangi bir öğrenciye kendileri tarafından soruşturma açılmayacağının garantisini verdi. Şimdiye kadar yönetim olarak okula polisi sokmadıklarını ve bundan sonra da sokmayacaklarını ifade eden Acar, basın mensuplarını rektörlük binasına davet edip, polis şiddetini kınadığına dair bir açıklama yaptı. Rektör Ahmet Acar’ın yaptığı açıklamadan sonra öğrenciler rektörlük önünde bekleyişlerini sonlandırdılar.
Gerici basın neyi gördü?
Gerici basın AA ve Cihan Haber Ajansı’nın yayımladığı haberlerle yetinmeyi tercih ederken, kendi içinde çelişen ifadeler kullanmaktan da kurtulamadı. Yaşananları görmezden gelen ya da kısa birer haber ile geçiştirmeyi yeğleyen kimi basın organlarının yanı sıra Zaman gazetesi yayımladığı haberlerin birinde öğrencilerin taş ve yumurtalarla polise saldırdığı için gözaltına alındığını, bir diğer haberde ise uyarılara rağmen dağılmadıkları için gözaltına alındıklarını iddia etti.
(soL - Haber Merkezi)