Deniz Gezmiş’in kardeşi Ertuğrul Günay’ı yalanladı

Deniz Gezmiş’le yakın arkadaş olduğunu iddia eden Ertuğrul Günay’ı, Gezmiş’in kardeşi Bora Gezmiş yalanladı: “Ben Deniz’le Ertuğrul Günay’ı hiç yan yana görmedim, gören de yok.”

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay önceki gün müze olan Ankara Ulucanlar Cezaevi’ni gezdi. Girişteki darağacı için “içim kaldırmadı” diyen Bakan Günay, cezaevinde idam edilen Deniz Gezmiş’in fakülteden tanıdığı bir arkadaşı olduğunu söyledi.

Bu sırada bir gazetecinin “Deniz Gezmiş’le yakın arkadaş mıydınız?” sorusuna Günay, “Evet çok yakın tanışırdık” diye yanıt verdi.

Hayatı birçok kişi tarafından anlatılan, kaleme alınan Gezmiş’in çok yakın bir arkadaşının bilinmeyebileceği ihtimali zaten şüphe uyandırırken, Günay’ı Deniz Gezmiş’in kardeşi Bora Gezmiş yalanladı.

Vatan gazetesine konuşan Bora Gezmiş, şunları anlattı:

"Yakın değillerdi, Deniz'in çok yakınları asla karşı cepheye geçmedi"
"Ertuğrul Günay’la Deniz yakın arkadaş değillerdi. Yakın olsalardı böyle olmazdı. Deniz’in çok yakınları hiç bir zaman karşı cepheye geçmedi. Ertuğrul Günay, Deniz’i görmüş olabilir ama öyle yakın bir beraberlikleri falan yoktu. Deniz’in en yakın arkadaşlarını bizim tanımamamız mümkün değil. Şu an 68’lilerin birçoğuyla benim temasım var. En yakın arkadaşları aralarında Mustafa İlker Gürkan’ın da olduğu 6-7 kişilik bir gruptu. En yakın arkadaşı ise Kızıldere’de öldürülen Cihan Alptekin’di. Hep tehlike altında yaşadığı için hiç yalnız gezmezdi. Cihan Alptekin’le evimize gelip yemek yedikleri çok olmuştur. Ben Ertuğrul Günay’la Deniz’i yan yana hiç görmedim. Gören başka bir arkadaşları da yok zaten.

"Birçok kişinin bir yerlere gelmesine sebep 68’tir. 68 olmasaydı hiçbirinin ismi duyulmazdı. Ertuğrul Günay dahil bir çok kişinin 68’e borcu var. Bugün 68’i kötüleyenler bile eğer bu yaşananlar olmasaydı ne basında ne de siyasette bir yere gelebilirlerdi. Benim Ertuğrul Günay’la bir tanışıklığım yok. Ancak Ertuğrul Bey’in o zamanki solculuğu da sorgulanabilir.

"Deniz bir efsane. Mesela birisi çıkıp diyor ki ‘Denizli’ye geldiğinde bizde kaldı, amcamlarda yattı’ ancak ben Deniz’in Denizli’ye gittiğini hiç hatırlamıyorum. Birçok kişi buna benzer ‘Bizim köye geldiği zaman annem ona çok ısınmıştı’ gibi şeyler söylüyor. Biz de kırmadan ‘çok iyi sevindik’ diyoruz. Ancak bahsedilen yerlere gitmediğini biliyoruz.

"Ulucanlar değil Mamak müze yapılmalı"
"Deniz, Ulucanlar Cezaevi’ne sadece idam edilmek için getirildi. Mamak bize daha çok şey ifade ediyor. Dava boyunca orada kaldı. Müze yapılarak vatandaşa açılacak yer Mamak Cezaevi’dir. Daha büyük acılar ve işkenceler orada yaşandı. Deniz asıldığı geceye kadar Mamak’ta kaldı. Biz asılmadan bir gün önce Mamak’ta ziyarete gittik. 5 Mayıs 1972 günü bize sudan bir bahane uydurup yarın gelin’ dediler. Meğer o gün idam kararı alınmış.

“Parkası ve postalı hâlâ evde”
"6 Mayıs 1972’deki idamın ardından kişisel eşyaları ailesine teslim edildi. Bora Gezmiş “Deniz’in yazdığı mektubun orijinali ufak kardeşimde. Deniz’in cezaevindeki parkası, ayağındaki postalı, ceket ve kazağı ise hala bende. Ben onları kendi evimde saklıyorum. Bu eşyaları bir müzeye bağışlamayı düşünmüyoruz.”

(soL - Haber Merkezi)