Londra Olimpiyatı ve Gazi’nin kızları

Benim kuşağımın ilk olimpiyatı 1936 Berlin’de gerçekleştirilendir. Yaşım ilerledikçe bu oyunlara ilişkin nice, belgesel izledim. Özellikle Hitler’in çok önemsediği 100 metre koşusunu ABD’li siyahi atlet Ovens’in kazanması, ırkçı “Nazi ideolojisine” atılmış bir tokattı. İkinci Dünya Savaşı “uluslararası spor müsabakalarını da engellemişti. 1948’deki “Londra Olimpiyatı” bu bağlamda bizlerin idrak ettiği ilk olimpiyat oyunlarıydı. Televizyon o günlerde ülkemizde yoktu. Radyodan güreşçilerimizin zaferleri teypten yayınlanıyor, Eşref Şefik’in ballı anlatımı zihinlere kazınıyordu. 1948 oyunlarında atletizmde iki isim öne çıktı. Kısa mesafe yarışlarını adeta tekeline alan Hollandalı Bayan F. Cohen ile uzun mesafede adını duyuran Çek Zatopek. Hollandalının ismi daha sonra hiç duyulmadı. Zatopek ise atletizm tarihine geçti. Gerçek bir idoldü.

Türkiye’de televizyonlardan seyredebildiğimiz ilk olimpiyat oyunları ise 1972 Münih Olimpiyatıdır. Kanlı olayların cereyan ettiği bu olimpiyat bize Uğur Dündar gibi geleceğin ünlü bir haber yorumcusunu kazandırdığı gibi, onun anlattığı yüzme sporunu da sevdirdi.

Ne yazık ki soğuk savaş oyunları da baltaladı. ABD ve müttefikleri Afganistanı işgal ettiği için Moskova oyunlarını, sosyalist ülkeler de Los Angeles oyunlarını boykot ederek güzelim oyunlara siyasetin zehirini akıttılar

Neyse ki günümüzün küresel politikaları Londra’yı dışlamak gibi bir niyeti engelliyor.

Londra olimpiyatları spor sanayisi ve şirketleri açısından önemli bir pazarlama fırsatıdır. Bu bağlamda Mc Donald's gib fast food şirketleri de oyunlardaki seçkin yerini almıştır. Bu nedenle ekipler kendi beslenme programlarına uyumlu aşçılarını ve besin malzemelerini de yanlarında getirmektedir.

Bu oyunlarda ilk kez takım oyunlarında ve atletizmde umutlarımız var. Bayan voleybol ve basketbol takımlarımızın beklentileri büyük atletizmde Nevin Yanıt’tan bir madalya bekleyebiliriz. Son yarışında rakibi ABD’linin arkasından ikinciliği elde etmesi bu umudu pekiştiriliyor.

Londra oyunları, insanı gittikçe umutsuzluk ve de kötümserlik duygularının kuşattığı dünyamızda bir umut ışığı olabilir mi? Bu halkların en büyük şenliğini özlemle, umutla karşılıyoruz….. Öğrendik ki RTE ve eşi oyunları izlemek için Londra’ya gittiler. Oyunların açılış gecesi Gazi’nin kızlarını tribünde selamlarken dönüp yanındakine bir baktı mı? Aradaki farkı anladı mı?