Tütün işçileri arasında örgütlenme, 1927 tevkifatı sonrası kesintili tarihinde TKP’nin belki de en istikrarlı örgütlenmesidir.

46’nın kadın sendikacıları-I

1946 yılının Ağustos ayı. 

Dr. Şefik Hüsnü Deymer öncülüğünde birkaç ay önce kurulmuş Türkiye Sosyalist Emekçi Köylü Partisi (TSEKP) yayın organı Sendika Gazetesi’nin ilk sayısı yayınlanıyor. Gazetenin manşetinde, sınıf esaslı cemiyet kurma yasağının kaldırılmasının ardından parti kadrolarının kurulmasına öncülük ettiği sendikalara dair haberler var:

“Daha şimdiden ona yakın çeşitli meslek, işletme ve istihsale bağlı yüzlerce işçi bir yarış humması içinde sendikalarını kurmuş bulunuyorlar. Yayın ve propaganda imkanlarından mahrum işçi sınıfımızın bu pek kısa zamanda gösterdiği muvaffakiyet göz kamaştıracak kadar parlaktır.”

Gerçekten hummalı bir çalışmanın sürdüğü anlaşılıyor. Tütüncüler başı çekmiş durumda. Söz konusu yasağı kaldırılmasının üzerinden henüz iki ay geçmiş olmasına rağmen iddia odur ki kurdukları sendikaya binden fazla üye kaydediyorlar. Sayının belki biraz mübalağalı olduğunu fakat tütüncülerin hızla örgütlenmeye koyulmasının tesadüf olmadığını söyleyebiliriz. Tütün işçileri arasında örgütlenme, 1927 tevkifatı sonrası kesintili tarihinde TKP’nin belki de en istikrarlı örgütlenmesidir.

Samsun’da tütüncülerin sendika kurduğunu yine aynı gazetede yayınlanan “Ana Nizamname”den öğreniyoruz. İstanbul’dakini ise kuruluş toplantısına dair havadislerden. İstanbul’daki toplantıda işçiler idari heyetini seçiyorlar. Fahrettin ve İbrahim ile birlikte üç kadın işçi sahneye geliyor ve dakikalarca alkışlanıyor.

Bu hummalı örgütlenme çalışmasının içinde kadın işçiler, diğerleri kadar yazılıp çizilmemiş olsalar da varlar. Çok değiller ama 46’nın sendikalarına biraz dikkatli bakıldığında hemen fark ediliyorlar.

Örneğin, Samsun Tütün İşçileri Sendikası’nın kurucuları arasındaki tek kadın işçi, yayınlanan ana nizamnamenin son sayfasındaki yedi kurucu tütün işçisinin arasında bulunan isminden başka bilginin bulunmadığı Hava Turcan’dır. Bir diğeri İzmir Tütün İşçileri Sendikası’nın Kasım ayındaki kurucuları arasında olan Emine Öktemkan’dır. Onun hakkında da nizamnamedeki isminden başka bilgi bulunmamaktadır.

İstanbul’daki sendikanın idari heyetine giren üç kadın tütün işçisinin ise isimlerini bilmiyoruz.

Bahse konu zaman dilimi Haziran-Aralık arasıdır. 46 Sendikacılığı, sınıf esaslı cemiyet kurma yasağının kaldırıldığı 10 Haziran ile sonrasında kurulmuş onlarca sendikayı ve onların kuruluşuna öncülük eden iki partiyi, TSP (Türkiye Sosyalist Partisi) ve TSEKP’yi kapatan Sıkıyönetim Komutanlığı’nın meşhur 16 Aralık kararları arasına sığıyor. Sürenin kısa olduğu açık. Ama yürütülen çalışma büyüktür. Bir başka yazıda konu edeceğimiz üzere 46 sendikacılığı adıyla anılan dönemin özeti, işçi sınıfının sendikalarda parti eliyle örgütlenmesidir.

Tütüncülere dönecek olursak…

İsimlerini bilmiyoruz ama İstanbul Tütün İşçileri Sendikası’nın idari heyetine seçilen o üç kadın işçiden birinin Zehra Kosova olma ihtimali kuvvetlidir.

Kosova, o tarihlerde başka partili arkadaşlarıyla birlikte Fındıklı’da Samsunkâri işleyen bir tütün işletmesine işbaşı yapıyor. Kısa sürede işçi mümessili oluyor. Beş ay çalıştığı işyerinde arkadaşlarıyla birlikte sabun, iş gömleği ve yemekle ilgili sorunları çözmeyi başarıyor. Dediğine göre bu süre zarfında işyerinden en az yüz kişi tütüncüler sendikasına kaydoluyor.

Zehra Kosova anılarında o yıl iki kez gözaltına alındığını anlatıyor. İlki, askerde olan eşi Mustafa İskender hakkında bilgi edinmek için yapılan gözaltı ve sorgudur. Mustafa da kendi gibi partilidir ve kunduracıların sendikasını örgütlemektedir. Kosova, “Parmaksız Hamdi” adıyla bilinen siyasi şube müdürünün bu sorguda kendisini çok zorladığını ancak bir şey tutturamadığını söylüyor. İkinci gözaltının nedenini ise şöyle anlatıyor:

“İkinci kez de sendika kurmak için dağıtmış olduğumuz broşürlerden dolayı on üç gün gözaltında dövüldüm, hücrelerde kaldım.”

Söz konusu bildirinin izini sürünce hem bir diğer komünist kadına, hem de onun kurucuları arasında olduğu başka bir sendikaya ulaşıyoruz.

Haftaya devam edeceğiz…