Seçimlere dair...

Eşi benzeri olmayan kirlenmeye, ardı ardına patlayan skandallara, miting konuşmalarındaki seviyesizliğe, belden aşağıya vuruşlara rağmen umutsuzluk, duyarsızlık ve çaresizlik ifadesinden başka anlam taşımayacak “sandığa gitmeme” tercihinde bulunanların azaltılması...

AKP’nin toplam oylarının radikal ölçüde aşağı çekilmesi...

Aydınlanmacı, yurtsever, ilerici, kamu çıkarlarından yana adayların belediye yönetimlerine seçilmesi...

Erdoğan’sız AKP ya da AKP’siz AKP rejimi gibi seçeneklerin dayatılmasına karşı toplumsal direncin güçlendirilmesi...

Halkın örgütlü siyaset ve örgütlü hareket etme olanak ve alışkanlığının gelişmesi...

Yerel yönetimlerde halkçı, kamucu, sosyalist örneklerin yaratılabilmesi için bazı mevzilerin kazanılması...

Seçim hilelerinin boşa çıkarılması, bu bağlamda halkın uyanıklığının ve kararlılığının tescil edilmesi...

Güncel siyasi ihtiyaçların toplumu paniğe sokarak siyasal oldu bittilere onay verir hale getirilmesinin engellenmesi...

Toplumdaki sıkışmayı bir şantaja dönüştürerek “sağcılaşmayı” onaylamaya zorlayan siyaset kültürüne gereken yanıtın verilmesi...

Sol düşünce ve siyasete ipotek koyma girişimlerinin boşa çıkarılması...

Haziran Direnişi’nin bu ülkede derin siyasi ve ideolojik izler bıraktığının sandıkta da kanıtlanması...

31 Mart’ta ne yapacağını bilenlerin sayısının artması, umutsuzluğun ve yıkımın sonuç ne olursa olsun önüne geçilmesi...

Sosyalizmin bu ülkede seçenek haline gelemeyeceğine dair yaygın inanışın geriletilmesi...

Yüreği solda atanlar, 30 Mart’ta bütün bunları hesaplasınlar ve elbette özgürce, doğru bildikleri için oy kullansınlar.