Erken seçim

“CHP olarak biz bir erken seçim çağrısı yapmayacağız. Türkiye’nin ekonomik bunalımdan geçtiğini artık hepimiz kabul ediyoruz. Böyle bir ortamda seçime gitmeyi doğru bulmuyoruz. İktidar ‘Ben bu sorunu çözeceğim’ diyor. Onlara zaman tanımak lazım. Gerçi 17 yıldır ülkeyi yönetiyorlar bu hale getirdiler ama bu halden bakalım çıkaracaklar mı çıkarmayacaklar mı? Vatandaş bunu görmeli.”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, muhalefetin erken seçim talebini dillendirmemesini böyle açıkladı: “Vatandaş görsün…” “İyice dibe vursunlar” demenin kibarcası… Buna inananlar, CHP’nin stratejisini AKP’nin kendi kendine erimesi üzerine kurduğunu söyleyenler olduğunu biliyoruz.

Geçiniz!

Muhalefet erken seçim istemiyor çünkü sermaye sınıfı asla ve asla erken seçim istemiyor. Seçimden önce başladılar bunu söylemeye, seçim bitti devam ettiler, İstanbul seçimi iptal edildi yine uyardılar, İmamoğlu seçildi aynı şey. Muhalefetin yerel seçimlerdeki başarısının arkasında sermaye aklı var, bu akıldan kopup farklı bir strateji geliştirmeleri herhalde beklenmiyor.

Muhalefet erken seçim istemiyor çünkü AKP’nin içinden çıkacak yeni oluşumları bekliyor. Yerel seçim sadece bir yerel seçim değildi, muhalefet de sadece CHP, HDP, İYİP değil. AKP’siz bir Türkiye düşünmediklerini söyledik, AKP’den yeni kollar çıkmasını beklemekteler. Onlarsız proje topal ördek.

Muhalefet erken seçim istemiyor çünkü AKP ile sürdürülen temasları önemsiyor. Evet AKP’siz bir Türkiye düşünmüyorlar, daha doğrusu AKP zihniyetinin devamını kabullenmiş durumdalar. Seçimin hemen ardından gündeme düşen Türkiye ittifakı bir balon değildi, AKP ve CHP arasında görüşmeler başladı; bunların tamamen bitmediği de biliniyor. Sermaye sınıfı bir uzlaşı hükümeti için baskı yapıyor. Erdoğan “tavizsiz” görünmeye çalışsa da, muhalefetle olan temasın tamamen sonlanmasından yana değil.

Muhalefet erken seçim istemiyor çünkü dış politikadaki krizin bir yere bağlanmasını bekliyor. AKP yıpransın diye değil, kendisinin bir oyunu yok da ondan! ABD ile yaşanan gerilimin bir tarafında Erdoğan’ın kişisel kurtuluş arayışı diğer tarafında emperyalist sistemin hegemonya krizinde daha geniş bir hareket alanı kazanmak isteyen Türkiye kapitalizminin ihtiyaçları var. Ciddi bir muhalefetin ortaya çıkışında büyük katkısı olan emperyalist merkezlerin de bu ihtiyaçları yok sayması gerçekçi değil. Ve dış politikada dahası mevcut. Muhalefet erken seçim istemiyor çünkü dış politikadaki krizin, gelinen noktada, “kelle alması” mümkün. ABD ile ilişkilerde yaşanan tıkanmadan söz etmiyorum. Türkiye’nin Suriye topraklarında yeni bir askeri hamlesinin bugün pek hafife alınan sonuçlarına işaret etmek istiyorum. Gözüktüğü kadar basit değil Suriye’deki denklem. 

Muhalefet erken seçim istemiyor çünkü, Türkiye’de keskin mücadelelerle, yoğun pazarlıklarla, dış ve iç baskıyla ama her durumda sermaye aklıyla AKP Türkiyesi’nin yeniden yapılanması masada duruyor. Muhalefetin de iktidarın da gündeminde bu var. 

Yerel seçim bu yeniden yapılanmaya hizmet etti, erken seçim ise bugünkü verilerle bu yeniden yapılanmayı sekteye uğratıp ciddi bir depreme neden olabilir. İstemezler. 

Vatandaş görsünmüş… Ya sabır!