Che'nin Vizyonu

Bir kaç yıl önce, Lübnan'ın güneyindeki Filistin mülteci kampına yaptığım bir ziyaret esnasında, küçük bir sokakta ilerlerken, büyük bir duvara Che'nin resminin yapılmış olduğunu görünce çok şaşırmıştım.

Bu olay, aklımdan hiç çıkmadı ve beni o kadar çok etkilemişti ki bu duygularımı bir şiirle anlatmak zorunda hissettim kendimi. Ne zamanki Che'den bahsedilse, bu olayı hatırlarım. Bir halka karşı işlenen haksızlık ve trajedinin yaşandığı bir yerde yani orada da vardı.

Ve o da kötülüklere, suistimale, haksızlığa, yalan ve sömürüye karşı ayaklanılması gereken tüm bu yerlerde yaşayan, bizim Che idi.

Bolivya topraklarında mücadele ederken onu takip eden ve öldürülmesini buyuran, Amerika Birleşik Devletleri Merkezi Haberalma Ajansı, o 9 Ekim günü işini bitirdiğini düşündü. Miami sokaklarında özgürce dolaşan ve bugün bu infaza katıldıklarını kamuoyuna duyuran teröristler, belki de bu yaptıklarının onu çoğaltmak olduğuna dair hiç bir fikirleri yoktu.

Geçen günlerde, Küba'nın Bolivya'ya bağışladığı hastanelerde çalışan yüzlerce Kübalı doktorun, çatışmadan yaralanıp yakalandıktan sonra, değerli hayatına son vermek üzere kahraman gerillaya o 9 ekim günü ateş eden, emekli astsubay Mario Teran'ın yeniden görmesini sağlamak amacıyla ameliyat ettikleri yayınlandı. O sadece bir infaz aracıydı, onu öldüren eller çok uzaktaydı, Washington'da. CIA yetkilileri, Miami'de ikamet eden terörist çetenin paralı askerleri, ceseti tespit etmek, ölümünü belgelemek ve fiziken öldüğünden emin olmak üzere oraya kadar gitmişlerdir. Ölümünden sonra bile, hala onun mevcudiyetinden korkuyorlardı.

Bu barbarların, fikirlerin öldürülemeyeceği ne de yok edilebileceği, haklı ilkelere dayandığı takdirde örneklerin yıkılamayacağına dair bilinçleri yoktu ve hala da yoktur.

Che, bugün her yerde, hiç olmadığı kadar daha canlı.

Savaşırken hayatını kaybedene kadar Amerikan İmpartorluğunun hakimiyetinden kıtayı kurtarmak için mücadele ettiği Latin Amerika'da, bugün Che, hayat kurtaran binlerce Kübalı doktorla veya okuma yazma öğreten öğretmenlerle beraber muzaffer bir şekilde yürümektedir sosyalizme dönüşümü teşvik ederek, Venezüella sokaklarında Bolivar'la beraber ilerlemekte iktidara gelen Bolivyalı yerlilerle, Ekvator halkından ülkede bir değişimin yapılmasını mümkün kılacak bir referendumun yapılmasını talep eden yurtsever Eloy Alfaro'nun eşliğinde ayağa kalkmakta yeni adil yollar açarak Nicaragua'da Sandino'nun yanında yer almakta Portoriko'nun bağımsızlığı için verilen mücadelede Albizu Campos'un yanında olmakta Kıtanın birliği için mücadeleye devam etmek, daha adil toplumlar yaratmak, halkları sömüren ve emperyal çıkarlara cevap veren oligarşileri yıkmak üzere Juarez, Marti, O'Higgins, San Martin, Artigas, asi Tupac Amaru ve diğer önemli yurtseverler ve Amerika'mızın bağımsızlığı için tüm mücadele verenlerle buluşmaktadır.

Che, Irak halkının direniş mücadelesindedir ve petrol kaynaklarını ele geçirmek için katliam yapan işgalcileri yıkana kadar en ön safta savaşmaya devam edecektir.

Onu, 20 yıl kadar önce Lübnan'ın güneyinde, Filistinli savaşçıların yanında gördüm, hala da oradadır ve haklı haklarını alıncaya kadar onları bırakmayacaktır. O zamandan beri de ayrıca Siyonist saldırıya son vermeleri ve birleşik, Arap, bağımsız ve ilerici bir Lübnan tesis etmeleri için Lübnanlı yurtseverlere de yardımcı olmaktadır.

Adalet ve özgürlüğün talep edildiği, ayrımcılığın kınandığı, kitlelelerin emperyalist savaşlara ve egemenliğe karşı toplandığı tüm dünya şehirlerinde gerçekleştirilen sosyal ve halk gösterilerinde yanlarındadır. Daha iyi bir dünyanın mümkün olmasını talep eden halkların hala başındadır.

Che, tüm dünya gençliğine bir örnek ve bir ilham olmuştur.

Bugün, ölümünün 40. yılında, Güney Amerika'daki And Dağlarından, Bolivyalı yerli liderin yanında bağırdığı haykırışı hiç olmadığı kadar yüksek sesle duyulmaktadır: "BENİ ÖLDÜREBİLİRSİNİZ, AMA YARIN YİNE DÖNECEĞİM VE MİLYONLAR OLACAĞIM".