Eğitim emekçileri öldürülen okul müdürü İbrahim Oktugan için ayakta

İstanbul’da okul müdürü Oktugan’ın silahlı saldırıda katledilmesine tepkiler büyüyor. Bugün okulun önünde bir araya gelen öğretmenler yarın yurt genelinde iş bırakacak. Ankara’da Meclis’e yürünecek.

Burcu Günüşen

İstanbul’da Özel Eyüpsultan Final Akademi Anadolu Lisesi Müdürü İbrahim Oktugan’ın, 5 ay önce okuldan uzaklaştırılan bir öğrenci tarafından önceki gün silahla vurularak katledilmesine yönelik tepkiler sürüyor.

Türk vatandaşlığı almış Irak uyruklu 17 yaşındaki saldırgan Y.K. dün çıkarıldığı hakimlikçe tutuklanırken, eğitim sendikaları yarın ülke genelinde iş bırakmaya hazırlanıyor.

Bugün okul önünde bir araya gelen öğretmenler de “Artık yeter” diyerek basın açıklaması yaptı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ise Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağında eğitimcilere şiddete yönelik cezalarda tutuklama, cezanın artırılması gibi hükümler getirileceğini söyledi.

Özel Eyüpsultan Final Akademi Anadolu Lisesi Müdürü İbrahim Oktugan çalıştığı okulda önceki gün silahlı saldırıda katledildi.

Öğretmenler bugün Eğitim-İş, Eğitim-Sen, Eğitim Bir-Sen, Türk Eğitim-Sen, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’nın çağrısıyla, Oktugan’ın katledildiği Alibeyköy’deki özel okulun önünde bir araya geldi. “Artık yeter! Öğretmenlere yönelik şiddete ve öğretmenlerin katledilmesine hayır” yazılı pankartın açıldığı eyleme Birlik Sendikası da destek verdi. 

“Şiddete ceza, öğretmene güvence” sloganları atılırken, yapılan açıklamada öğretmenlere yönelik şiddetin yalnızca yasalarla önlenemeyeceği, öğretmenlerin itibarsızlaştırılması politikalarına son verilmesi gerektiği vurgulandı. Öğretmenler can güvenlikleri için de mücadeleye devam edeceklerinin altını çizdi.

Açıklamayı okuyan eğitim emekçisi "Cezasızlık politikaları şiddet suçu işleyen problemli kişilikleri cesaretlendirmektedir" dedi.

Sendikalar adına hazırlanan ortak açıklamayı okuyan Alibeyköy Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğretmeni Filiz Tiraki eğitim emekçilerine yönelik artan şiddete dikkat çekti, korku ve her türlü güvensizlik duygusuyla baş başa bırakıldıklarını dile getirdi.

Tiraki “Bu korku ve güvensizlik duygusunun en önemli nedenlerinin başında eğitim emekçilerine yönelik her türlü baskı, tehdit ve şiddet uygulayan kişilerin cezasızlık politikaları ile korunmaları gelmektedir. Çünkü bu cezasızlık politikaları şiddet suçu işleyen problemli kişilikleri cesaretlendirmektedir” dedi.

Eğitim emekçilerinin baskın ve tehditlerin kıskacında bırakıldığını, güvensiz ve güvencesiz iş ortamlarına itildiğini, eğitim iş kolundaki hizmetlerin piyasacı bir anlayışla yürütüldüğüne dile getiren Tiraki, “Öğrenci, öğretmen, veli ilişkisinin giderek yozlaştığı bir ortamda eğitim ve öğretim mekanizmasının toplumu dönüştüren ve iyileştiren bir sonuç üretmesi beklenemez” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nı eğitimcileri şiddetin hedefi haline getiren uygulamaların son bulması için acilen harekete geçmeye davet eden Tiraki “Eğitimde öğretmenleri kariyer basamakları üzerinden ayrıştırma dışında mesleki itibar ve eğitim emekçilerine yönelik şiddette karşı hiçbir düzenleme içermeyen göstermelik Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda biz eğitimciler için hayati öneme sahip bu konular görmezden gelinmiştir” diye belirtti.

Eğitim-İş ve Eğitim-Sen reddetti, Bakan Tekin yandaşlarla kamera karşısına geçti

İbrahim Oktugan’ın katledilmesinin ardından Türkiye’de hemen tüm eğitim sendikaları 10 Mayıs Cuma günü iş bırakma kararı aldı.

Kamudaki öğretmenlerin yanısıra özel okul öğretmenleri de iş bırakmaya hazırlanırken, özel okul patronlarının iş bırakma eylemine katılacak öğretmenlere yönelik baskılarına karşı da çağrılar yapılıyor. Yandaş sendikalar Eğitim Bir-Sen ile Türk Eğitim-Sen’in de üyelerine yarın iş bırakma çağrısında bulunmaları dikkat çekti.

Öte yandan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin bugün eğitim alanındaki 4 büyük sendikanın başkanlarıyla bakanlıkta bir toplantı yaptı. 

Toplantıya Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan katıldı. 

Yaklaşık bir saat süren toplantı sonrası Eğitim-İş ve Eğitim-Sen genel başkanları bakanlıktan ayrılırken Bakan Tekin, Eğitim Bir-Sen ve Türk Eğitim-Sen genel başkanlarıyla birlikte basın toplantısı düzenledi.

Özel okul öğretmenleri şiddete maruz kaldığında kamu görevlisi sayılacak

Tekin burada yaptığı açıklamada “öğretmenleri kimseye ezdirmeyeceklerini” söylerken, bakanlığın yeni Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağına, eğitimcilere yönelik şiddet içeren fillerle ilgili hükümler eklediğini anlattı.

Eğitim-İş ve Eğitim-Sen genel başkanları bakanlıktan ayrılırken Bakan Tekin, Eğitim Bir-Sen ve Türk Eğitim-Sen genel başkanlarıyla kameraların karşısına geçti.

Tekin “Bu türden fiillere karşılık ceza kanunlarında öngörülen cezaların yüzde 50 oranında artırımlı olarak verilmesini teklif ettik. Bu fiilleri işleyenlerin hapis cezalarının ertelenmesinin engellenmesini talep ettik. Bu fiillerin doğrudan tutuklama sebebi sayılarak bu fiilleri işleyenlerin tutuksuz yargılanmasının yolunun kapatılmasını talep ettik. Bir de kanun metninde özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmen ve diğer eğitim çalışanlarının da görevleri sebebiyle kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayımlarını teklif ettik” dedi.

Bakan Tekin taslak metnin önümüzdeki günlerde Meclis onayına sunulacağını söyledi.

Eğitim-İş Başkanı Özbay: Anlamlı ancak yetersiz buluyoruz

soL’a konuşan Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay bugün bakanlıkta yapılan toplantıyı ve bakanın birlikte basın toplantısı yapma çağrısını “anlamlı ancak yetersiz” bulduklarını söyledi.

Tekin’in basın toplantısını birlikte yapma teklifini reddettiklerini aktaran Özbay, Bakanlığın “bilimsel dayanakları yetersiz, Cumhuriyet ve Atatürk devrimlerinin yer almadığı müfredat”tan vazgeçileceği, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun katılımcı bir şekilde hazırlanacağı, protokollerle öğretmen olmayan kişilerin okulları adeta işgal etmesi gibi uygulamalardan vazgeçileceğine dair bir tutum sergilemesini beklediklerini söyledi. Buna uygun bir tutum göremediklerini ifade eden Özbay bu yüzden ortak bir fotoğraf vermeyi doğru bulmadıklarını ifade etti.  

Öğretmen atamaları ve öğretmenlerin sosyal haklarının da toplantıda ele alındığını belirten Özbay, bakanlığın çağrısını anlamlı ve değerli bulduklarını söylediklerini, “Ama bizim açımızdan yetersiz, biz yine mücadelemize devam edeceğiz” dediklerini kaydetti.

Yarın MEB önünden Meclis'e yürüyecekler

Yarınki iş bırakma eylemine ilişkin sorularımızı yanıtlayan Özbay, “Sendikalar bağımsız bir şekilde kararlarını aldılar. Hepimiz iş bırakma günü olarak yarın Cuma gününde ortaklaşmış gözüküyoruz” dedi.

Bütün sendikalara “birlikte yapalım” çağrısı ilettiklerini dile getiren Özbay, Eğitim Bir-Sen'den bir karşılık bulamadıklarını ve Türk Eğitim Sen’inse iş bırakma eylemini bağımsız yapacağını ifade ettiğini söyledi.

Özbay “Biz Eğitim-İş, Eğitim-Sen, Hürriyetçi Eğitim-Sen, Anadolu Eğitim-Sen, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası bu konuda uzlaştık. Yarın tüm Türkiye’de alanlarda olacağız. Bazı yerlerde başka sendikalarla da şubelerimizde arkadaşlarımızın ortaklaştığını görüyoruz, Eğitim Bir Sen ve Türk Eğitim Sen hariç” dedi.

Beş sendikanın genel merkezleri olarak Ankara’da yarın saat 11.00’de Milli Eğitim Bakanlığı önünde olacaklarını kaydeden Özbay “Oradan TBMM’ye bir yürüyüş gerçekleştireceğiz ve açıklamamızı orada yapacağız” dedi.

Hekimlerden eğitimcilerin eylemine destek

Öte yandan eğitimcilerin iş bırakma eylemine hekimlerden de destek geldi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) bir açıklama yaparak İstanbul’da özel bir okulda müdür olarak görev yapan İbrahim Oktugan’ın odasında silahla öldürülmesinin hem çalışma alanlarının güvensizliğini hem de şiddetin adım adım tırmanan toplumsal bir olgu olduğunu acı bir şekilde gösterdiğini bildirdi.

Mesleklerinin itibarsızlaştırılmasının hekimleri ve öğretmenleri şiddetin hedefleri haline getirirken aynı zamanda toplumsal yapıda onarımı zor etkiler bıraktığını vurgulayan TTB “Eğitim emekçilerini değersizleştiren, itibarsızlaştıran, açık hedef hâline getiren politikalara karşı eğitim emek-meslek örgütlerinin 10 Mayıs Cuma günü yapacağı iş bırakma eylemini destekliyoruz” açıklamasını yaptı.

Şiddet durmuyor: Veteriner hekimlere saldırı

TTB “Eğitim ve sağlıkta şiddete hayır” açıklaması yaparken bugün bir sağlıkta şiddet haberi de Samsun’dan geldi.

Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB), Samsun'un İlkadım ilçesinde 3 veteriner hekimin kovan ve arı sayımı sırasında saldırıya uğradığını bildirdi. TVHB'den yapılan açıklamaya göre Tarım ve Orman Müdürlüğü'nde görevli 3 veteriner hekim, görevi sırasında saldırıya uğrayıp darp edildi. 

TVHB'nin konuya ilişkin açıklamasında "Bizler, saldırı gerçekleştikten sonra yetkililerin, 'kınama, geçmiş olsun, takipçisi olacağız' söylemlerinden öteye gitmesini bekliyoruz. Bir an önce doğrudan veteriner hekimlere yapılan ancak dolaylı olarak toplum sağlığına, hayvan sağlığına yapılan saldırıların önlenmesi için, devlete maddi hiçbir ek yük getirmeyecek 'Sağlıkta Şiddet Yasası' kapsamına acilen veteriner hekimlerin alınmasını bekliyoruz" denildi.