Polis terörü ODTÜ'yü bir adım geriletmedi

ODTÜ'de dün Rektörlük tarafından yasaklanmak istenen LGBT Onur Yürüyüşü'ne polisin saldırmasının ardından, Türkiye Komünist Gençliği (TKG) üyesi ODTÜ öğrencisi Ebru Y. ile iktidarın ODTÜ'ye beslediği özel kini, bunun nedenlerini ve dünkü saldırıdan sonra genel resmin değişip değişmediğini konuştuk.

Ahmet Çınar

ODTÜ'nün sadece ülkemiz eğitim yaşamında değil, politik tarihimizde de özel bir yeri var. AKP'li yıllarda da hep gündemde kaldı ODTÜ. Geçtiğimiz haftalarda, rektörünün yasaklama girişimlerine direnerek hayata geçirdiği bahar festivali ve devrim yürüyüşüyle gündemde oldu. ODTÜ'nün haber manşetlerine girdiği son olaysa dün yaşanan polis terörüydü. ODTÜ'lü öğrenciler dün bir kez daha polisin biber gazlı ve plastik mermili saldırısına uğradı. 

ODTÜ'de yapılan LGBT Onur Yürüyüşü'ne saldıran polis çok sayıda öğrenciyi gözaltına aldı. 

Türkiye Komünist Gençliği (TKG), saldırıların ardından bir açıklama yayımladı. Açıklamada, "AKP'nin yönetememe krizi" ve "ODTÜ rektörlüğünün AKP taşeronluğu" vurgulandı, "ODTÜ boyun eğmez" denildi. 

'ODTÜ'YE FARKLI BİR KİN BESLİYORLAR'

Dünkü saldırıların ardından TKG üyesi ODTÜ öğrencisi Ebru Y. sorularımızı yanıtladı. 

ODTÜ’de Onur Yürüyüşü’ne yönelik bir polis saldırısı gerçekleşti. AKP’nin tüm ilerici, muhalif birikime düşmanığı bilinen bir durum zaten ama öteden beri ODTÜ’yle ayrı bir alıp veremediği var. Özel bir düşmanlık besliyor ve bunu gizlemiyor. Bunu neye bağlıyorsunuz? 

Kesinlikle ODTÜ'ye karşı farklı bir kin besledikleri, en son olarak Onur Yürüyüşü'nde gösterdikleri saldırgan tavırlardan anlaşılmaktadır. Bunun sebebini aslında biraz ODTÜ'nün geçmişinde ve süregelen geleneğinde aramak yanlış olmayacaktır. Demek istediğim, iktidarın günümüzde oluşturmak istediği insan profilinden ODTÜ öğrencilerinin bir hayli uzak olmasıyla, sorgulamayı elden bırakmayıp yanlışa karşı kolektif bir ruhla hızlıca bir araya gelerek tavır alabiliyor olması ile alakalı. Kısacası karşılarında bir güç görmek istemiyorlar fakat ODTÜ, sol geleneğine sahip çıkmakta ve karşılarında eğilmeden durabilmektedir.

Geçen haftalarda geleneksel bahar şenliği ve Devrim Stadyumu üzerinden de bir gerginlik yaşandı ama öğrencilerin örgütlü itirazıyla Devrim Stadyumu şenliklere dahil edildi. Ama Onur Yürüyüşü söz konusu olduğunda ODTÜ yönetimi geri adım atmadı, polisi öğrencilerin üzerine gönderdi. Bu tavır, LGBT başlığında AKP’nin daha fazla taraftar toplayabileceğine ve kendince saldırıyı meşrulaştırabileceği anlamına mı geliyor? 

Saldırgan ve kışkırtıcı bir dili kullanarak siyaset yapan iktidarın, bugün bazı hassasiyetler üzerinden prim elde etmeye çalışıyor olması açıkçası hiç şaşırtıcı değil. Evet, günümüzde LGBT hareketi de bu hassasiyeti taşımakta olan konulardan biridir. "Dinsizliğe ve (onların kullandığı çirkin dille) sapkınlığa karşı mücadele etme" adı altında LGBT arkadaşlarımıza ve direkt ODTÜ'ye saldırıyor olmak onlar için sanırım işi daha kolaylaştırıcı hale getirmektedir.

'ODTÜ REKTÖRÜ REKTÖR OLARAK DEĞİL AKP SÖZCÜSÜ OLARAK KARAR ALIYOR' 

TKG’nin açıklamasında iki kritik kavram geçiyor: Biri “yönetme krizi” yani AKP’nin yönetememe hali. Diğeri de “ODTÜ yönetiminin AKP taşeronluğu” kavramı. Bunları somut örneklerle biraz açar mısınız? 

Öncelikle yönetme krizini ele alacak olursak en iyi örnek İstanbul seçimleri olur sanırım. Kaybettiklerinin farkında olmalarına rağmen hukuksuz bir şekilde tekrarlatacak oldukları İstanbul seçimlerini meşru kılma çabaları aslında yönetemedikleri sistemdeki son çırpınışlarını göstermektedir. Gelelim ODTÜ yönetiminin AKP taşeronluğu meselesine. Şu açıktır ki bugün ODTÜ rektörünün almış olduğu kararların hiçbiri "rektör" sıfatıyla alınan kararlar değildir, yani bir nevi ODTÜ içerisindeki AKP sözcülüğüdür dersek durumu abartmış olmayız. Geleneksel bahar şenlikleri yerine KOÇFEST etkinliklerinin kampüs içerisinde yer alması, sebepszice iptal edilen Evrim Konferansı ve sırf Erdoğan okula girmek istiyor diye ders tarihlerinin değiştirilmesi, söylediklerimizin bir abartı olmadığını gerçekliği yansıttığını kanıtlıyor.

Son durum nedir? Gözaltına alınanlar serbest bırakıldı mı?

Gözaltına alınan arkadaşlarımızın ve hocalarımızın hepsinin serbest bırakıldığı bilgisi elimize ulaştı.

'GELENEĞİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ'

Dün sergilenen polis terörü ODTÜ resmini değiştirmiş oldu mu? Ya da Devrim Yürüyüşü ile oluşan moral silindi mi?

Kesinlikle hayır. Yaşanan bu tür tekil olaylar üzerinden ODTÜ'nün genel duruşu hakkında bir yargılamada bulunulmasının sağlıklı olmayacağını düşünüyorum. Şu bilinmelidir ki ODTÜ ilerici emekçileriyle, öğrencileriyle ve hocalarıyla direniş geleneğine hâlâ aynı inanç ve umutla sahip çıkmaktadır ve çıkacaktır. ODTÜ bizimdir, bizim kalacaktır!

ODTÜ'yü polis barbarlığına teslim eden rektör de utanılacak siciline bir olay daha eklemiş olmuştur sadece.

REKTÖRLÜKTEN PİŞKİN AÇIKLAMA: ÖĞRENCİLERİMİZİ SERBEST KALMASI TESELLİMİZ

ODTÜ Rektörlüğü, bugün akşam saatlerinde öğrencilere bir mesaj gönderdi. Gayet pişkin bir üslubun kullanıdığı mesajda, "Göazltına alınan öğrencilerimizi serbest kalmış olmaları az da olsa bir teselli olmuştur" denildi. 

İşte o mesaj: