Kapital yazı dizisi 2. bölüm: Marx Hamburg yolcusu; Kapital yayında!

Marx’ın anıtsal yapıtı Kapital bundan 150 yıl önce yayımlanmıştı... Araştırmacı yazar Serpil Güvenç, Kapital'in 150. yılı dolayısıyla soL okurları için önemli bir yazı dizisi hazırladı. Dizinin ikinci bölümü: Marx Hamburg yolcusu; Kapital yayında!

Serpil Güvenç

İşçi sınıfının kurtuluş mücadelesinde bir dönüm noktası olarak kabul edilebilecek Marx’ın anıtsal yapıtı kapitalin yayınlanışının üzerinden 150 yıl geçti. Tarih, sosyoloji, felsefe, ekonomi, hukuk... Disiplinler üstü eşsiz bir yapıt olarak insan medeniyetinin zirvesi kabul edilebilecek bu yapıt için aynı zamanda bir eylem kılavuzu; eşitlik, özgürlük yani kurtuluş mücadelesinin en güçlü bayrağı demekte bir sakınca yok.

Araştırmacı yazar Serpil Güvenç titiz bir çalışmayla soL okuyucusuna bu başyapıtın hem yazılış, hem de yabancı dillere çevriliş öykülerini içeren bir yazı dizisi hazırladı.

Bu yazı dizisinde Marx ve Engels’in Kapital’i yazarken yaşadıkları, yaptıkları tartışmalar, mektuplaşmalar, diğer ülkelerdeki devrimcilerle kurdukları bağları bulacaksınız. Böylece Kapital’in hangi ihtiyaç ve arayışın ürünü olduğu gözler önüne seriliyor. Bu çok önemli, çünkü Kapital’in herhangi bir teorik kitabın ötesine geçen özelliğini anlaşılmazsa ortada çok önemli bir eksiklik var demektir.

Kapital’in yabancı dillere çevrilme maceraları ise başlı başına incelenmesi gereken süreçler olarak görülüyor. Yazışmalar, kovuşturmalar, dilden dile efsaneleşen bir kitap... Türkçe yazında pek üstünde durulmamış bu hikayeleri bu yazı dizisinde bulabileceksiniz. 

Her hafta Pazartesi günleri bir bölümünün yayınlanacağı yazı dizisinde ilk önce Kapital’in yazılış süreci anlatılacak, sonra da Rusya, ABD, İngiltere ve son olarak Türkiye’ye giriş öykülerini bulacaksınız.

İlk bölümünü geçen hafta yayınladığımız yazı dizisinin 2. Bölümünde “Marx Hamburg yolcusu; ve Kapital yayında!”

**

İKİNCİ BÖLÜM:  

Marx Hamburg yolcusu; Kapital yayında!”

10 Nisan’da Londra’dan ayrılan Marx 12 Nisan’da Hamburg’a gelir. Düzeltme ve dizgi sorunlarından dolayı kitabın yayınlanması işini Leipzig’de Otto Vigand’ ın yapmasına karar verilir. 29 Nisan’da basım başlar. Marx, Alman ve Amerikan işçi sınıfı hareketinin liderlerinden, Genel Alman İşçi Derneği üyesi ve 1. Enternasyonal üyesi Sigfrid Meyer’ e  yazdığı 30 Nisan tarihli mektupta;

“… Yapıtın birinci cildi Hamburg’da Otto Meissner tarafından birkaç haftaya kadar yayınlanıyor. Başlık; Das Kapital. Kritik der politischen Ökonomie… Kitabın metnini kendim vermek için Almanya’ya geldim, Londra’ya dönüş yolunda Hanover’ deki bir dostumda [Dr. Ludwig Kugelman] birkaç günlüğüne kalıyorum” diye yazar.

 Kapital 1,2 ve 3 hakkında da Meyer’e bilgi veren Marx “Cilt 1 kapitalist üretim sürecini içermekte. Genel bilimsel gelişmenin yanı sıra, şimdiye dek kullanılmamış resmi kaynaklara dayanarak son yirmi yıl süresince İngiliz ve İrlandalı tarım ve sanayi proletaryasının içinde bulunduğu koşulları çok ayrıntılı olarak anlatıyorum….Yapıtın tümünün bir yıl içinde yayınlanacağını umuyorum. Cilt 11 kuramsal bölümü sürdürüyor ve tamamlıyor. Cilt 111 17. Yüzyılın ortasından bu yana ekonomi politiğin tarihi…” diye ekler[1].

Marx Kugelmanlarda bir ay kalır ve Engels ile sürekli yazışarak onun önerileri doğrultusunda düzeltmeler yapar. 

Nihayet 16.8.1867 gecesi Engels’e yazdığı mektup[2], sevincin yanı sıra büyük bir vefa duygusunu da yansıtır;

“Sevgili Fred;

Kitabın son formasının … düzeltmesini şu an bitirdim… Önsöz de…  dün düzeltilmiş olarak gönderildi. Böylece bu cilt tamamlandı. Yalnızca senin sayende mümkün oldu. Senin, benim için özverin olmaksızın, bu üç ciltlik koskoca çalışmayı asla yapamazdım. Seni teşekkürlerle kucaklıyorum…

Selam aziz, sevgili dostum

Sevgiyle/ KM”

Kapital’in birinci kitabı [ya da birinci cildi], 14 Eylül 1867’de 1000 adet basılır. Marx, kitabın telif ücreti ile parasal durumunu bir nebze olsun düzelteceğini umar ama aldığı para o denli azdır ki, kendi anlatımıyla,  yazarken içtiği tütün parasını bile karşılamaya yetmemiştir. 

“Das Kapital’i…sessizlikle öldürmeyi denediler”

Marx, Kapital 1’in Almanca ikinci baskısına yazdığı sonsözde kullanır bu nitelemeyi. Alman burjuvazisinin bilir bilmez sözcülerinin, yapıtı, daha önceki yazılarına yaptıkları gibi sessizlikle öldürmeyi denediklerini yazar. Ne var ki, Engels’in konuya ilişkin ilginç  bir plânı vardır. Kamuoyunun dikkatini çekmek için yapıta “burjuva görüş açısından saldırma” önerisini getirir.  Bu taktikten çok hoşnut kalan Marx, dostuna “bu plânınız mükemmel bir savaş aracıdır” diye yazar.

Engels burjuva basınında, Alman gazetelerinde ve The Fortnightly Review gibi İngiliz  gazetelerinde Kapital üzerine bir dizi “eleştiri” yayınlar.  Yayın işinin düzenlenmesini de Kugelman üstlenir.  Engels, Almanların ekonomi politik alanında çok az şey yaptıklarını, profesyonel Alman ekonomistlerinin ekonomik gelişmenin taşıdığı çelişki ve güçlükleri görmezden geldiklerini, Bastiat’ nın bilimsel olmayan görüşlerini taklit ettiklerini ve Ricardo ile Sismondi gibi klasik iktisatçıları reddettiklerini; buna karşın Marx’ın Kapital’inde ustaca bir diyalektik yapının ve bilimsel doğruluğun yer aldığını vurgular.

Çok geçmeden Alman burjuva ekonomistleri sessizliklerini bozmak zorunda kalırlar ve ilk eleştiri Berlin Üniversitesi doçenti, küçük burjuva sosyalizminin temsilcisi Eugene Dühring’den gelir. Kapital’de “korkunç olsalar da çok ilginç ve itiraz edilemez gerçeklere dayanarak kapitalist düzene karşı getirdiği eleştiriler” nedeniyle Marx’tan ve yapıttan övgü ile söz eder. Marx, Dühring’in eleştirisinden memnun kalmıştır.  8.1.1868’de, Engels’e;

“ … Dühring konusunda. Böyle bir adamın İlkel Birikim bölümünü hemen hemen tümden olumlu değerlendirmesi, büyük bir şey… Carey’in takipçilerinden biri olarak, serbest ticaretçilere doğrudan karşı çıkıyor…” diye yazar.[3]

Almanya’da olmasa da, diğer bir çok  ülkede Kapital’e ilgi vardır.

Örneğin, Ocak 1868’de yani basımdan iki ay sonra, Londra’da yayınlanan Saturday Review gazetesi yazarı,  Kapital’i güncel Alman kitapları arasına dahil eder. “Yazarın düşünceleri bize ne kadar zararlı gelse de onun mantığının akla yatkınlığı, retoriğinin gücü ve ekonomi politiğin en kuru sorunlarıyla ilgili olarak keşfettiği çekicilik konusunda  söylenebilecek hiçbir şey yoktur” diye yazar. Beş ay sonra ise, Contemporary Review gazetesinde çıkan bir başka haberin yazarı, yurtsever bir bakışla Alman ekonomisine tepeden baksa da, “insan çıkarı” nın, bilimin altında yatan “açlık ve susuzluk çıkarı” olduğunu unutmamak gerektiğini vurgular ve (‘Karl Marx’ın bize öğretecek çok şeyi olduğuna şüphe yoktur’) diye yazar. 

En yoğun övgü ise, ilk yabancı dil çevirisinin yapıldığı Çarlık Rusyası’ndan gelir. Örneğin,  St. Petersburg Postası, 20.4.1872 tarihli sayısında, konunun, bir ya da iki bölümün dışında herkes tarafından anlaşılabilir olduğunu ve bilimsel karmaşıklığına karşın olağanüstü bir canlılıkla sunulduğuna dikkat çeker. Ayrıca, Marx’ın, son derece kuru ve karanlık bir dille yazdıkları kitaplarla “sıradan ölümlülerin kafalarını çatlatan” Alman bilginlerinin çoğunluğuna hiç benzemediği de vurgulanır.

Marx, Kapital’in 2. Ve 3. Ciltleri üzerinde yoğunlaşıyor

1867 başlarında, Marx, 1865 sonlarından itibaren yazmakta olduğu ve Kapital’in diğer ciltlerini oluşturacak olan elyazmalarının son rötuşlarını yapar. Bu işi ölünceye dek sürdürür.

Çeşitli ülkelerdeki tarım ilişkilerinin ve kapitalist sistemdeki yeni olguların daha derinlemesine analizlerine girişir. Temmuz 1868’de Sigfrid Meyer’e bir mektup yazar ve Kapital’in 2. kitabında rantla ilgileneceğini belirterek ABD’deki özellikle toprak sahipliği ve tarım ilişkilerine dair “anti-burjuva” malzeme ister. Bu malzemeyi aynı zamanda H. Carey’in “Tarım, manüfaktür ve ticaret alanlarında - Çıkarların uyumu”  başlıklı kitabına karşı girişeceği polemikte kullanmayı düşünmektedir. Yine Ekim 1868’de, Kapital’in 1. Ve 2. Ciltlerini [kitaplarını] birlikte yayınlamak isteyen Danielson’a verdiği yanıtta, 2. kitabı beklememesini, ABD, İngiltere ve Fransa’ya dair 1866 ve 1867 tarihlerini içeren resmi verilere ulaşmaksızın bu kitabın basılamayacağını yazar.

Bu dönemde, Marx sadece bu üç ülke ile ilgili değil ama Rusya’ya ilişkin malzemeye de gereksinim duyduğunu fark eder. Bu malzemeyi Rusça aslından okumak istediğinden 1870 başında Rusça öğrenmeye başlar ve Flerovski’nin “Rusya İşçi Sınıfının durumu” başlıklı kitabını ve Çernişevski’nin ekonomik yapıtlarını okumaya başlar[4].

Flerovski okumasını izleyen günlerde kızı ve damadı Laura ve Paul Lafargue’a yazdığı 3.3.1870 tarihli bir mektup ise adeta bir kehanet niteliğindedir. Marx;

“Flerovski’ nin kitabını inceledikten sonra, insan Rusya’da… bir devrimin kaçınılmaz ve çok yakın olduğuna inanıyor. Bunlar iyi haberler. Rusya ve İngiltere bugünkü Avrupa sisteminin iki dayanağıdır” diye yazmaktadır.

Rusya’nın yanı sıra, Belçika’daki toprak mülkiyeti ve tarımsal yapıya ilişkin malzeme talebinde bulunur Enternasyonal’deki dostlarından.

24.1.1870’de Cesar de Paepe’ye yazdığı mektupta;

“Şimdi artık Kapital’in 2. Cildinde toprak sahipliği üzerinde çalışıyorum; sanıyorum ki, Belçika’nın ve Belçika tarımındaki toprak mülkiyeti yapısının ayrıntıları üzerinde biraz durmamda yarar var. Üzerinde çalışabileceğim başlıca eserlerin başlıklarını bana göndermen mümkün mü?” diye sorar.

Yine, ABD’li Sorge’dan, ABD’deki tarım, toprak sahipliği ilişkilerinin yanı sıra kredi, parasal ve mali ilişkiler konusundaki yayın kataloglarını ister. Ayrıca, fenni tarım, tarım kimyası ve bitki fizyolojisi incelemelerini de sürdürür. Bu okuma ve çalışmalar sonucunda, 1871’de,  2. Cilde [kitaba] ait elyazmalarında da epey değişiklik yapması gerektiğini fark eder.

1875 Mayıs ve Ağustos ayları, artı değer oranı ile kâr oranı arasındaki bağıntıyı örneklerle göstermek için geniş hesaplar yapmakla geçer. 1876 Şubatı ortasında “Diferansiyel rant ve Toprağa yatırılan Sermaye üzerine Saf Faiz olarak Rant” başlıklı kısa ama teorik açıdan çok önemli olan bir çalışmayı gerçekleştirir.[5]

Marx, 1870 Kasımı ile 1878 Temmuzu arasında, Kapital 2. Cildin [kitabın] 1. Bölümünü oluşturan “Para-sermayenin dolaşımı” başlıklı yazısını hazırlar. 1880’de ise, Kapital’in üçüncü cildindeki  üçüncü bölümün yeni bir versiyonunu yani “Kâr oranındaki düşme eğilimi”ni yazar. Ayrıca,  2. ve 3. Ciltlerdeki [kitaplardaki] diğer bölümler üzerinde çalışır.

 


[1] Buradaki “cilt” sözcüğü  bizim “kitap” sözcüğümüzle aynı anlamda kullanılmaktadır.

[2] K. Marx F. Engels, Seçme Yazışmalar 1 -1844-1869, (kasım 1995), s. 225, Sol Yayınları, Ankara

[3] K. Marx F. Engels, Seçme Yazışmalar 1 -1844-1869 (kasım 1995), s. 232, Sol Yayınları, Ankara

[4] On yılı aşkın bir süre,  koca kitap sandıkları Rusya ve İngiltere arasında gidip gelir. Aralarında Vergi Komisyon Kayıtları, Tarım durumu Komisyon Raporları, Köylü Sorunlarına ilişkin resmi raporlar, Avrupa Rusyasındaki toprak mülkiyeti ve yerleşme alanları hakkında istatistik bilgileri olan bu belge ve kitaplar, Marx’ın geniş ilgi alanını göstermesinin yanı sıra, aynı zamanda onun 2. Cilt [kitap] için ne kadar enerji ve çaba harcadığını da gösterir. (Sovyet Bilimler Akademisi Kollektifi, “Karl Marx,  Biyografi”, 2. Baskı Eylül 1995, s. 333, Sorun Yayınları, İstanbul.

Rusya’ya ilişkin bu çalışma sadece Kapital’in 2. Kitabı ile de ilgili değildir. Engels, Kapital’in 3. Kitabına [cildine] yazdığı önsözde, “Marx’ın plânına göre, Kapital’in ilk kitabında İngiltere’nin sanayide ücretli emek konusunda oynadığı rolü, toprak rantı konusunda Rusya oynayacaktı” diye yazar.

[5] Bu çalışma, Engels’in daha sonra hazırlayıp yayınladığı Kapital 3. Cildin XLIV bölümüne eklenmiştir. (aynı eser, s.334)