Çanakkale'de görevden alınan muhalif öğretmenlerden Vali'ye yanıt

Çanakkale'de 15 Temmuz sonrası başlayan soruşturma kapsamında solcu öğretmenlerin görevden alınması tepki çekerken, Çanakkale Valisi Hamza Erkal konuyla ilgili açıklamada bulundu. Öğretmenlerin darbeyi övdüğü için görevden alındığını ileri süren Erkal'a yanıt açığa alınan öğretmenlerden geldi.

Haber Merkezi

15 Temmuz darbe girişimi sonrası açığa alınan isimler arasında solcu öğretmenlerin de bulunması tepki çekerken Çanakkale Valisi Hamza Erkal, söz konusu öğretmenlerin "darbeyi övdüğünü" ileri sürdü.

Erkal, Eğitim-İş Sendikası Çanakkale Şube Başkanı Ahmet Mantaş’ın görevden uzaklaştırılma nedenine ilişkin soruya "Bu sendika başkanının görevden alınmasının nedeni örgüte mensubiyetiyle ilgili değildir. Bu arkadaşlarımızın darbeyi övücü sosyal paylaşımları var. O nedenle görevden uzaklaştırılmıştır" yanıtını verdi. Eğitim Sen üyesi 5 öğretmenin görevden alınmasının nedeninin de benzer olduğunu ileri süren Erkal, bu öğretmenlerin Cemaat'le bir ilgisinin olmadığının bilindiğini dile getirdi. Erkal, açıklamasında suç unsuru olarak askerlere yönelik linç haberlerinin paylaşılmasını ve darbe girişiminin tiyatro olarak tanımlanmasını gösterdi.

'CEMAAT SUÇLAMASINI GERİ ÇEKMEK ZORUNDA KALDILAR'

Vali Erkal'ın açıklamalarına yanıt veren Eğitim-İş Sendikası Çanakkale Şube Başkanı Ahmet Mantaş, "Verilen tebligatta yazan suçlamalarda cemaat üyesi olmak, darbeyi övmek ve sosyal medyada darbeye yönelik paylaşımlarla suçlanmıştık. Kamuoyu baskısı sonucunda iki gün sonra tekrar açıklama yapıp cemaat üyesi olma suçunu geri çekmek zorunda kaldılar" dedi. Mantaş, "Açığa alınma sebebi olan sosyal medya paylaşımlarında farklı haber ve paylaşım sitelerinden tekrardan paylaşılmış fotoğraf ve haberler var. Haber sitelerinin yazdığı açıklamaların üstü çizilerek sanki ben yazmışım gibi işlem yapılmış. Biz yıllardır imam hatipleşme ve laik eğitim konusunda il milli eğitim müdürünü sürekli sıkıştıran ilerici ve aydınlanmacı eğitmenleriz. Şu an açığa alınmamızın sebebi öç alma ve kindarlıktır. Çanakkale il milli eğitim müdürü Gökkuşağı Kolejinde eğitim danışmanlığı yapmış, çocuklarını cemaat okullarına göndermiş ve cemaatle ilişki içinde olan bir adamdır. Asıl bunların incelenmesi gerekiyor" ifadelerini kullandılar.

'KAMU EMEKÇİLERİNİN YANINDA OLMALI'

Eğitim Sen Çanakkale Şube Hukuk Sekreteri Barış Demir ise, görevden alınmasına ilişkin Vali'nin yaptığı açıklamaya "'Darbe tiyatrodur' denilmesine ya da darbeci generallerin emrindeki askerlere  uygulanan şiddete karşı yapılan yorumlara dayanarak kamu emekçilerini darbeci olarak nitelendirip onları cezalandırmaya kalkmak tam anlamıyla bir hukuk garabetidir" yanıtını verdi.

"Sadece üstlerinden aldıkları emirleri yerine getiren, elinde silahı olmasına rağmen silahlarını halka doğrultmayan erler hak etmedikleri davranışlara maruz kalmışlar ve üyelerimiz de bu davranışları demokratik haklarını kullanarak kınamışlardır" diyen Demir, "Ayrıca darbe girişimini tiyatro olarak nitelendiren kamu emekçileri birer siyasi analiz uzmanı da değildir. Kaldı ki darbe girişiminin ilk saatlerinde Başbakan ve üst düzey yetkililer de yaşananları tam olarak anlamlandıramamış, darbe terimini kullanmaktan imtina ederek olayları "küçük bir grubun kalkışması" olarak adlandırmışlardır. 15 Temmuz Darbe Girişiminin olağan darbe girişimlerinden farklı olarak sosyal yaşamın akmaya devam ettiği erken bir saatte başlatılması, pek çok kritik noktaların darbeci kadrolar tarafından kontrol altına alınmaması, TV kanallarının, İnternet medyasının ve sosyal paylaşım sitelerinin yayın akışlarına devam etmesi geniş kitlelerde o yönde bir algı oluşturmuştur. Sayın Çanakkale Valisinden talebimiz bu tip basit durumların kullanılarak bunlardan suç unsuru yaratılmasına müsade etmeyerek himayesi altında çalışan kamu emekçilerinin yanında olmasıdır" ifadelerini kullandı.

'AYDINLANMA MÜCADELEMİZ LEKELENEMEYECEK'

Görevden alınan öğretmenler arasında bulunan Eğitim Sen üyesi Burak Efeyurtlu, Vali'nin iddialarına açıklamalarına "Yıllardır yürütmekte olduğumuz aydınlanma mücadelemiz hiçbir şekilde lekelenemeyecek kadar temiz bir geçmişe sahiptir. Öğrencilik yıllarımızdan beri her türlü cemaatin ve tarikatın örgütlenme faaliyetlerine karşı halkımızı uyanık olmaya çağırdık ve nerede olursak olalım; okulda, iş yerinde, sokakta her türlü cemaatçi faaliyetin de her zaman karşısında durduk" dedi.

"Fakat bugün gücünü koruma hırsıyla gözü dönmüş bir cemaat liderinin ve onunla işbirliği içinde olan komutanların bir piyon gibi acımasızca rütbesiz ve darbe girişiminden bihaber askerleri sokağa sürmelerine gösterdiğimiz tepki ve bu rütbesiz askerlerin sokaklarda linç edilmesine karşı duyduğumuz üzüntü bizi 'darbeyi övme' suçlamasıyla karşı karşıya bırakmıştır" diyen Efeyurtlu, "Çanakkale Valisi dün yaptığı açıklamada Eğitim-Sen ve Eğitim-İş üyelerinin bu paylaşımlar sebebiyle açığa alındığını belirtmiştir. Eğer sayın vali sosyal medya paylaşımlarımızı inceleyecekse Fethullah Gülen cemaatine mensup olmanın moda olduğu yıllara da inerek daha derin bir inceleme yapmasını isteriz. Ben sadece bir yıldır değil, yaklaşık 10 yıldır-lise yıllarımda cemaatin kuşatmasına maruz kaldığım dönemden itibaren bulduğum her fırsatta bu Amerikancı çetenin ne olduğunu insanlara anlatmak için uğraştım. Şimdi ise bu çetenin yaptığı darbeyi övmekle suçlanıyorum. Sayın valiye tek çağrım suçladıkları şey belliyse bizim savunma hakkımızı kullanmamızın önünü açmaları ve soruşturmayı bir an önce başlatmalarıdır. Hiç bir OHAL kanunu insan haklarından olan savunma hakkımızın önüne geçmemelidir" şeklinde konuştu.