Başbakan'ın 'İzmir körfezine gerdanlık' dediği tüp geçit, körfezi yok edecek bir proje!

Başbakan Binali Yıldırım, bugün "İzmir'e Marmaray yapacağız" diyerek İzmir körfezine tüp geçit vaat etti. Peki nedir bu tüp geçit? Kâr hırsının her şeyi belirlediği bir sistemde, ülkemizin ve kentimizin birçok doğal güzelliğinin talana kurban edildiği gibi, körfezimiz de bir kez daha yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Ve bu kez arabalarımızın, evlerimizin camlarını…

Başbakan Binali Yıldırım, bugün Alsancak Atatürk Voleybol Salonunda düzenlenen "101 Dev Eser"in toplu açılış töreninde konuştu. Yıldırım, "İzmir'in Marmaray'ını, tüp geçdininin bu sene içinde ihaleye çıkıyoruz. İzmir'e gerdanlık takacağız. Çiğli'den Narlıdere'ye 6 dakikada geçeceğiz" dedi.

Başbakan Yıldırım'ın "gerdanlık" dediği tüp geçit projesiyle ilgili Güzel İzmir gazetesinin 1. sayısında yayınlanan yazıyı soL okurlarıyla paylaşıyor ve İzmir körfezini yok edecek olan tüp geçidin ne olduğunu sizlere aktarmak istiyoruz: 

KÖRFEZ'İ YOK ETMEK İÇİN UĞRAŞIYORLAR!

Körfez ve bağlantılı olarak da deniz ve liman, İzmir’in 8 bin 500 yıllık tarihinin en önemli parçası.

Körfez, İzmir’in kalbine uzanan doğal güzelliğimiz. Körfez meltemimiz, gündüz denizden karaya, gece karadan denize esen yelimiz. Körfez, Kordon’umuz, vazgeçilmez soluklanma alanımız.

Ufkumuz Körfez, güneşi gözlerimizin önünde batıran.

Bir zamanlar yüzdüğümüz, lezzeti dillere destan çipuralar eşliğinde...

Daha çok şey söyleyebiliriz, ama bu kadarı bile yeter anlamamız için: İzmir, Körfez’le ve Kordon’la İzmir’dir. Birbirinden ayrılmaz, ayrılamaz. Bizim kentimiz, Körfez kıyılarına yerleşmiştir, onunla yaşar.

Kuzey kıyısı, Gediz Nehri’nin alüvyonlarının doldurduğu, çok çeşitli kuş türlerinin yaşam alanı olmuş 1. derece doğal sit alanıdır. Bostanlı - Mavişehir önündeki kıyılara, Kemane (İnsan Yüzlü) cinsi köpekbalığı yumurtalarını bırakır. Ve genellikle konut alanıdır kuzey kıyısı. Doğu alanı ticaret, sanayi ve yine konut alanıdır. Güney kıyısı, son kalan yeşil alanımız, kent ormanı bölgemizdir.

Böylesi zenginliklerle dolu olan ve bu zenginliği kentimize cömertce sunan Körfez’imiz, yoğun göç, kaçak yapılaşma, plansız kentleşmeyle yıkıma uğratılınca, üzerine boca edilen atıkları kaldıramamış ve hızla kirlenmiştir. Yaşı 40 ve üzeri olanlar, Altınyol’dan geçerken araç camlarımızı, evlerimizde pencerelerimizi kapatarak, o güzelim Körfez’den yükselen rantın pis kokusundan korunmaya çalıştığımızı anımsayacaklardır.

Gün gelip de, hayat veren Körfez, İzmir’in en önemli kent sorununa dönüştüğünde, sanayi ve evsel atıklar için büyük kanal projesiyle, su sirkülasyonunun önünde engel oluşturan Ragıp Paşa dalyanının yıkılmasıyla, yeniden birlikte soluyabileceğimiz hale getirilmeye çalışıldı.

Ama bugün, kârı her değerin üzerinde gören bir sistemde, ülkemizin ve kentimizin birçok doğal güzelliğinin talana kurban edildiği gibi, Körfez’imiz de yok olma tehlikesiyle bir kez daha karşı
karşıya kalabilir. Ve bu kez, arabalarımızın, evlerimizin camlarını kapatmamız da görmezden gelmemize yetmeyebilir.

Evet, yürürlüğe konulmak istenen “Yüzyılın Projeleri”nden söz ediyoruz.

SORUNU DAHA BÜYÜK SORUNLA ÇÖZMEK

Karadeniz’de HES’ler için derelerin kurutulması nasıl bir doğa ve toplumsal zenginlik katliamıysa, 3. Boğaz Köprüsü, Kanal Projesi ve 3. Havalimanı ile kuzey ormanlarının yok edilmesi ve yaratılan rant alanlarında başlayacak yeni yapılaşmayla İstanbul’un sorunları nasıl katlanarak artacaksa, yarımadamızda da daha fazla kâr uğruna, altyapı maliyetlerinin minimuma indirilmesi için RES’lerin (Rüzgâr Enerji Santrali) yaşam alanlarımızın içlerinde yapılması, doğal dengeleri giderek daha belirgin olarak alt üst edecek, yaşamımızı gittikçe daha olumsuz yönde etkileyecektir.

İzmir’in kalbine saplanan gökdelenler ve yakın çevresindeki kamu arazilerinin yağmalanarak inşaat alanına dönüştürülmesi, yaratacağı sayısız sorunun yanı sıra elbet kent trafiğini de etkileyecektir.
İşte bu noktada, genel iktidarın ve destekçi yerel yönetimin trafiğe bulduğu bir çözüm var ki, akıllara seza!

KÖRFEZE TÜP+KÖPRÜ GEÇİŞ PROJESİ

Yanlış anlaşılmasın, hiçbir proje karşısında peşin hükümle “istemezük”çülük yapmak değil derdimiz. Anlatalım, kararı siz verin.

Yapılması planlanan köprüden ne kadar araç geçecek?

Güney konut alanı, kuzey konut alanı. Kentlerdeki trafik, sabahları konut alanlarından ticaret, sanayi alanlarına, akşamları da tam tersinedir. Konut alanından konut alanına hizmet edecek olan ve trafik sorununa hiçbir şekilde çözüm olmayacak bu projeye nasıl olumlu bakabiliriz?

Bağlantı yolları ile İnciraltı, Narlıdere bölgelerinde son kalan yeşil alanların, Çiğli-Bostanlı bölgesindeki 1. derece doğal sit alanlarının tahrip edilmesine nasıl olumlu bakabiliriz?

Bağlantı yolları çevresinin yapılaşmaya açılmayacağının taahhüdü verilmeden, bu projeye nasıl olumlu bakabiliriz?

Körfez temizliği için yıkılan Ragıp Paşa dalyanı yerine, bu kez köprü ayakları yapılarak su sirkülasyonuna engel oluşturulmasına nasıl olumlu bakabiliriz?

Körfez’i yok etme riski taşıyan projeye ayrılan bütçeyle, metro ulaşım ağını yaygınlaştırmak ve deniz ulaşımında kalite ve kapasite artışı sağlamak mümkünken ve bu yolla, kent içi trafiğin akılcı çözümü olan toplu taşımayla aynı zamanda kamusal yarar sağlanabilecekken, söyleyin şimdi, bu “rantsal” yatırıma nasıl olumlu bakabiliriz?

Ufkumuzu çektiği setle daraltacak, hiçbir şey umurumuzda olmasa bile, en azından Kordon’dan güneşin batışını izlememize engel olacak bu projeye nasıl olumlu bakabiliriz?

Eğer olumlu bakamıyorsak, gerisini de söyleyelim: Körfez’in kirlenmesi, bataklık olması, doldurularak yok edilmesi karşısında çaresizce el bağlayıp nasıl sessiz kalabiliriz?

TÜP GEÇİDE HARACANAK PARAYLA NELER YAPILABİLİR? 

Yatırım değeri, ilk hesaplamalara göre 3,5 milyar dolar gibi çok yüksek bir rakam olan bu proje yerine, neler yapılabilirdi, hiç düşündünüz mü?

Hemen akla gelenleri sıralayalım:

  • Yaklaşık 9 kilometrelik Üçyol, Bozyaka, Yağhaneler, Buca, DEÜ kampusu metro hattı;
  • Yaklaşık 4 kilometrelik Halkapınar, Çamdibi, Otogar metro hattı;
  • Yaklaşık 7 kilometrelik ve ulaşım ana planı revizyonuyla oluşacak Evka3, Bornova Merkez, Manavkuyu, Bayraklı metro hattı;
  • Yaklaşık 6 kilometrelik ve ulaşım ana planı revizyonuyla oluşacak Konak, Alsancak, Liman arkası, Halkapınar metro hattı;
  • Yine merkezde ulaşım ana planı revizyonuyla oluşacak yeni 30 kilometrelik hat olmak üzere, toplamda 60 kilometrelik metro hattı yapılabilir.
  • Körfez’de kent planlarının öngördüğü 6 adet vapur iskelesi inşa edilebilir.
  • Farklı kapasitelerde hızlı, güvenli, konforlu 20 adet yolcu vapuru hizmete sokulabilir.
  • Yeni nesil olarak tanımlanan, 80-100 araç kapasiteli arabalı vapurlar taşımada kullanılabilir.