14 yaşındaki kız çocuğu, örgüt iddiasıyla tutuklandı

Mersin’de deniz kenarındaki şeffaf çadırlı tatil kampına 20 Ağustos'ta uzun namlulu silahlarla operasyon düzenleyen polisin gözaltına aldığı kişilerden 14 yaşındaki Y.D.A. adlı kız çocuğu da tutuklandı. Duruma isyan eden ailesi, "Kızımın çantasında kitap ve tablet çıktı, bunlar suç unsuru gösteriliyor, o kampa iki kızımızını ardından ailece biz de gitmeye hazırlanıyorduk" dedi.

Mersin’de 20 Ağustos'ta polisin deniz kenarındaki tatil kampında şortlarla gözaltına alıp mahkemeye çıkarttığı yurttaşlardan 14 yaşında bir kız çocuğunun örgüt üyeliği iddiasıyla tutuklanması, ailesini isyan ettirdi. 

Cumhuriyet'ten Akın Bodur'un haberine göre, polisin Mersin Kazanlı Mahallesi’ne “DHKPC’nin örgüt kampı” iddiasıyla düzenlediği operasyonda 14 yaşındaki Y.D.A. tutuklandı, 12 yaşındaki kız kardeşi Y.A. da kelepçelenerek emniyete götürüldü. Mersin’in merkez Akdeniz İlçesi Kazanlı Mahallesi’nde deniz kenarında herkese açık kamp alanı olarak kullanılan bir yere polis, 20 Ağustos’ta baskın düzenleyerek çok sayıda yurttaşı “DHKP-C üyeliği” ve örgüt kampı yaptıkları iddiasıyla gözaltına aldı. Operasyonun ardından 8’i kadın 13 kişi tutuklandı. Operasyonda Hatay’ın Samandağ ilçesinde 15 günde bir yayınlanan “Umut Veren Asi” gazetesinin sahibi İpek Arslan’ın 14 yaşındaki kızı Y.D.A., ve 12 yaşındaki kızı Y.A. da kelepçelenerek gözaltına alındı. Aileye telefon eden polis “çocuğunuzu örgüt kampından aldık gelin alın” dedi.

"70 YAŞINDA NİNE TORUNU VE GELİNİYLE ÇADIRDA TATİL YAPIYORDU"

Birkaç gün sonra eşi Erhan ile birlikte kampa gitmeyi planladıklarını ifade eden İpek Arslan, “12 ve 14 yaşındaki kızım tatil için kampa gitti. En güzel elbiseleriyle biz gönderdik kampa. Biz de gitmeye hazırlanıyorduk. Ailece örgüt kampına mı gidilir? 70 yaşındaki bir nine, gelini ve torunuyla şeffaf çadırlı kampta kalıyordu. Böyle örgüt kampı mı olur? Polis, şeffaf çadırlardan oluşan, çocukların kaldığı bu kampa uzun namlulu silahlarla operasyon düzenlemiş” dedi.

"AİLECEK BİZ DE GİDECEKTİK"

Kızının çantasından çıkan kitap ve bilgisayarın bile suç unsuru sayıldığını anlatan Arslan, ”Çantasından Mahir Ürek’in kitabı ve tablet, suç unsuru olarak gösteriliyor. O kampta gözaltına alınan ve tutuklananların hepsinin çantasından çıkanlar ki bunlar tablet, bilgisayar, MP3, yıldızlı kızıl bere, telefonlar ile şeffaf çadır ve malzemeleri de suç unsuru olmuş” diye konuştu.