Fenerbahçe’nin başantrenörü Zeljko Obradovic’in Euroleague’de yılın koçu ödülüne layık görülmesi akıllara bambaşka gerçekleri getiriyor. Yılın koçu ödülünün Sovyet antrenör Alexander ‘Sascha’ Gomelsky adına veriliyor oluşu, sosyalizmin 1990’ların başında aldığı ‘molanın’ ardından dahi olsa, bırakılan kalın izleri fark etmemizi sağlıyor.

Sovyetler Birliği’nde modern basketbolun babası olarak görülen Alexander Gomelsky, basketbol antrenörlüğüne LGS Spartak takımı ile Leningrad’ta başlayan biri idi. ASK Riga kadın basketbol ve CSKA Moskova takımları ile devam eden koçluk deneyimleri onu başarıdan başarıya taşımıştı. Bunda ASK Riga kadın takımı ve CSKA ile birlikte kazandığı lig ve Avrupa şampiyonluklarının özel bir yeri olduğunu belirtmek gerekiyor.

Ancak Gomelsky’nin en önemli başarıları Sovyet milli takımında gerçekleştirdikleri idi. 1963,1965, 1967,1969.1979 ve 1981 yıllarında Avrupa, 1967 ve 1982’de ise Dünya şampiyonlarını gördü Sovyet basketbol takımı ile…

En önemli başarılardan ikisi ise 1972’de bir diğer önemli Sovyet antrenör Vladimir Kondrashin ile tarihin en önemli finallerinden birinde ABD’ye karşı alınırken, 1988’deki olimpiyat oyunlarında Seul’de kazanılan altın madalyanın altında yine Gomelsky ismi yazıyordu. Aryvdas Sabonis, Valeri Tikhonenko, Viktor Pankrashkin, Aleksandr Belostennyi, Aleksandr Volkov, Sergei Tarakanov, Valeri Goborov, Rimas Kurtinaitis, Sarunas Marciulionis, Valdemaras Chomicius, Igors Miglinieks, Tiit Sook gibi önemli Sovyet basketbolcular ile  ‘zedelenmiş’ Amerikan hülyalarının sonunu getirenlerin başında yine yer almıştı. Bununla birlikte Gomelsky, basketbolun onur listesine (Hall of fame) girmeyi başarmış tek Sovyet antrenör idi.

Şimdilerde basketbol, diğer tüm spor dalları için de olduğu gibi, gerçekten ‘spor’ olarak değer gördüğü, amatör ve ‘herkes için’ olduğu günlere hasret yaşamaya devam ederken, yılın koçu ödülü ise hâlâ verileceği ‘güzel zamanları’ bekliyor.