Ülkenin yıkımın eşiğine gelmesinde özel katkısı olan enerji baronları durmuyor: Boğazpınar’da HES ısrarı

Siyasi iktidarın desteği, bankaların finansmanıyla özel sektör büyük bir irrasyonaliteye imza attı. Türkiye’nin elektrik tüketiminin çok üzerinde üretim kapasitesine ulaşıldı, mevcut kapasitenin üçte biri atıl. Üstelik söz konusu enerji yatırımları çok pahalıya mal oldu. Özel sektörün döviz borç stokunun beşte biri bu yatırımlar için alınan kredilerden oluşuyor ve büyük bölümü şu anda ödenemiyor…

soL - Tarsus

Türkiye’yi büyük bir ekonomik yıkımın eşiğine getiren tablonun en önemli parçalarından biri hiç kuşkusuz, plansız, programsız, sadece sermayenin kar hırsı gözetilerek yapılan enerji yatırımları. 2002 yılından itibaren enerji sektöründeki özelleştirme uygulamalarıyla birlikte önce hidroelektrik santral (HES) yatırımları, ardından bir bütün olarak elektrik üretim, dağıtım yatırımları özel sektöre açıldı. Yatırımlar için bugün özel sektör döviz borç stokunda önemli bir payı olan krediler kullanıldı. Özel sektörün 300 milyar dolarlık döviz borç stokunun yaklaşık beşte biri enerji yatırımlarından kaynaklanıyor. Türkiye’nin elektrik tüketiminin üzerinde üretim kapasitesi yaratıldı. Bugün elektrik üretim kapasitesini üçte biri atıl kapasiteden oluşuyor. Atıl kapasiteye yol açan yatırımlar için alınan borçlar, şu anda yeniden yapılandırma konusu ve emekçilerin üzerine yıkılmaya çalışılıyor. Gelirleri büyük oranda TL olan enerji şirketleri borçlarını ödeyemez durumda. Ancak bu koşullarda bile doğayı, ülkenin kaynaklarını talan etme, emekçilerin geleceğinden çalma ihtirası sürüyor. Tarsus Boğazpınar’da yargı kararına rağmen, iptallerle, baskılarla yapılmaya çalışılan iki HES de bu tablonun güncel ibretlik örneğini oluşturuyor.

BOĞAZPINAR’DA HES ISRARI

Boğazpınarlılar köylerinde yapılmak istenen HES projelerine karşı yıllardır mücadele veriyor. Boğazpınar’da yapılmak istenen, Akhan 1-2 HES projesine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca 2013 yılında verilen ÇED olumlu kararına dava açılmış ve köylüleri haklı bulan Mersin 1. İdare Mahkemesi Bakanlığın kararını iptal etmişti. Ancak planlanan projeyi iptal eden yerel mahkeme kararı, Danıştay tarafından ve temyiz yolu kapalı olmak üzere bozulmuş durumda. Boğazpınar halkı ise bu yeni duruma karşı mücadeleyi sürdürmekte kararlı.

Mersin’in Tarsus İlçesi'ne bağlı Boğazpınar köyü yakınında 2010 yılında inşa edilen ve işletmeye alınan Gök HES adlı hidroelektrik santrali, KTM Grup adlı şirketin Berdan nehri üzerinde planladığı proje ile ilk kez ortaya çıkmıştı. Projelendirilen HES projesi hem gündelik yaşamda yarattığı aksaklıklar hem de doğada yarattığı olumsuz değişiklikler nedeniyle yerel halkın protestosuna uğramıştı. KTM Grup tarafından 2012 yılında Kadıncık Çayına inşa edilmek üzere projelendirilen başka bir proje ise Boğazpınar halkının hukuki mücadele aşamasına geçmesine sebep olmuş, Akhan I-II Regülatörü ve HES projesi hakkında Nisan 2013’te verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu kararının iptali için 49 köylü dava açarak tepki göstermişti.

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI HAMLESİ: TEMYİZ YOLU KAPALI İPTAL

Dava kapsamında sürdürülen araştırmalar sonucunda ortaya konan keşif ve bilirkişi raporu ışığında, HES projeleri yüzünden daralan doğal yaşam alanları da gözetilerek davaya bakan Mersin 1. İdare Mahkemesi, HES projesi hakkındaki ÇED Olumlu Kararını 29 Şubat 2016’da iptal etmişti. Ancak 24 Mayıs 2017 tarihinde bilirkişi raporunda geçen “Endemik ve nesli tehlike altında türlerin tek tek belirtilerek ne ölçüde zarar göreceği ve proje etki alanının neresi olduğu hususlarının somut bir biçimde ortaya konmadığı” iddia edilerek yerel mahkeme kararı hiçe sayıldı. Bununla birlikte, 2017 yılında yeniden yerel mahkemede görülen dava bilirkişi ek raporu incelenerek ÇED olumlu kararını iptal etmişti.

Son gelişmelerle birlikte, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yaptığı itiraz üzerine yeniden temyiz incelemesi yapan Danıştay 14. Dairesi ise bilirkişi raporunu eleştirmiş ve kimi eksiklikler olduğunu belirterek ÇED Raporunda yer alan doğa ve çevre alanlara verilecek zarar için “Bölgenin bitki örtüsü ve iklimi nedeniyle giderilmesinin mümkün olduğunun anlaşıldığı” gerekçesini öne sürdü ve iptal kararını yeniden bozdu.

‘HES YAPMA BOŞUNA YIKACAĞIZ BAŞINA’

Hukuki olarak verdikleri mücadele ile birçok kazanım elde eden Boğazpınarlılar, şimdiye dek verdikleri mücadelede birçok baskıya göğüs germek zorunda bırakıldılar. Düzenledikleri festivallerle mücadelelerine ulusal bir boyut katan köylüler, HES yapımını planlayan şirketin baskılarına ise hâlâ ve çeşitli düzeylerde maruz kalıyor. 2013 yılında köylerinde inşa edilmek istenen HES projesine karşı düzenlenen festivalde köy çocuklarının söyledikleri bir şarkıya dahi dava açmakta sorun görmeyen şirket, şarkıda geçen “HES yapma boşuna yıkacağız başına” sözlerinde tehdit bulmayı becermişti. Boğazpınar’da çalışan bir bakkalın duvarına “Faşo HES” yazması kaymakamlığa şikâyet edilmiş, HES destekçi olarak nitelenen eski köy muhtarının köylüleri kimi vaatlerle kandırmaya çalıştığı ve bazı yerel gazetelerde direnişteki Boğazpınarlıları hedef tahtasına yerleştirdiğini de anlatmıştı Boğazpınarlılar. Ancak tüm bu çabalar Boğazpınarlıları direnişinden vazgeçirememiş ve köylüler davalık oldukları şirkete karşı kazanımlar elde etmişlerdi.

Danıştay’ın verdiği son karar üzerine soLHaber’e bilgi veren bir Boğazpınarlı yurttaş, “Tarsus  Boğazpınar köyü olarak 2012 yılından beri Kadıncık vadisi Berdan Nehri Karasu Kanyonuna yapılması planlanan Akhan HES’e karşı mücadele ediyoruz. Onlarca eylem, basın açıklaması gerçekleştirdik. Üç kez ulusal katılımcıların olduğu Karasu Kültür ve Sanat festivalini organize ettik.  Onlarca soruşturma geçirdik. ‘HES yapma boşuna yıkacağız başına’ isimli çocuk şarkısı yüzünden 13 yılla yargılandık. Bu süreç 2012’den 2016’ya kadar böyle devam etti. 2016 yılında Mersin 1. İl İdare Mahkemesi bilirkişi raporu ışığında Akhan HES projesini iptal etti. Geçen hafta tebliğ edilen kararla Danıştay’ın Mersin 1. İl idare mahkemesinin kararını dava yolu kapalı olmak üzere bozduğunu öğrendik. Bu konuda gerek eylemsel gerek hukuksal mücadelemiz devam edecektir. İlginiz için teşekkür ederim” diyerek Boğazpınarlıların mücadele etme konusunda geri adım atmayacaklarının altını çizdi.