Sendikalar grev yasağına tepkili: İşçiler sandıkta 'tamam' diyecek

Mersin’de bulunan Soda Sanayii A.Ş. fabrikasında Petrol-İş’e üye işçilerin grevinin Bakanlar Kurulunca OHAL bahanesiyle yasaklanmasına tepkiler sürüyor. Bugün birçok işçi sendikası açıklama yaparak grev yasağına tepki gösterdi.

Haber Merkezi

Petrol-İş sendikasının örgütlü olduğu Şişecam'a bağlı Soda Sanayii A.Ş.'de uygulama tarihi bugün olan grevin Bakanlar Kurulu tarafından “milli güvenliği bozucu nitelikte” olduğu gerekçesiyle "ertelenmesi"ne tepkiler sürüyor.

Petrol İş’ten yapılan açıklamada, Mersin'de kurulu bulunan Soda Sanayii A.Ş.'de toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması nedeniyle ilan edilen grevin Bakanlar Kurulu kararıyla 60 gün süreyle ertelendiği belirtildi. “Milli güvenliği bozucu nitelikte görüldüğü” gerekçesiyle verilen kararla OHAL döneminde verilen grev ertelemelerine bir yenisinin eklendiği belirtilerek şöyle denildi:

İşçi sınıfının grev hakkı, OHAL sürecinde fiilen askıya alınmıştır. Toplu iş sözleşmesi hakkının da kullanımının engellenmesi anlamına gelen grev erteleme kararları, ülkemizin demokratik işleyişten ve sosyal hukuk devleti ilkelerinden uzaklaştığının açık bir göstergesidir. OHAL döneminde emekçilerin iş ve ekmek mücadelesi, bu meşru olmayan kararlarla yasaklanmaktadır.

En yetkili ağızlardan OHAL'in asıl amacının işveren lehine uygulamalar olduğu itiraf edilirken, Soda Sanayii A.Ş.'de grev erteleme kararı verilmesi bu gerçeği bir kez daha teyit etmektedir.

Grev erteleme kararı ile toplu iş sözleşmesi süreci artık tarafların özgür iradelerinin söz konusu olamayacağı bir sürece sokulmaktadır. Yani işçiler fiili grev yasakları ile nihai olarak Yüksek Hakem Kurulu (YHK) prosedürüne mahkum edilmekte ve artık yasaların sadece işverenlerin lehine olan kısımları işletilmektedir.

542 işçinin çalıştığı Soda Sanayii A.Ş.'de işçiler, bu haksız karara karşı mücadelesini işyerini terk etmeyerek kararlılıkla sürdürmektedir ve grev haklarına sahip çıkacaktır. Geleceği ve hakları için mücadele eden Soda işçilerinin bu mücadelesinin engellenmesine asla izin vermeyeceğiz!

Petrol-İş Sendikası olarak emek mücadelesine dönük yasaklamalara ve baskılara boyun eğmeyecek, verilen bu haksız karara karşı hukuki girişimler de dahil tüm yasal haklarımızı kullanacağız.

İŞÇİLER SANDIKTA 'TAMAM' DİYECEK

Türkiye Gıda Sanayii İşçileri Sendikası da kararı protesto etti. Hükümetin bu kararla patronların dostu olduğunu bir kez daha kanıtladığını ifade eden Gıda-İş’in açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

İşçilerin ekmek mücadelesi, gelecekleri için verdikleri onurlu mücadele mi milli güvenliği tehdit etmektedir? İşçilerin insanca yaşamak ve insanca çalışmak için fabrika ve işyerlerinde verdikleri mücadele ülkemiz için asla tehdit olamaz. Hükümetin milli güvenlikten anladığı sadece sermayenin ve patronların çıkarlarıdır. Söz konusu patronların çıkarları olunca hükümet daha önce de defalarca yaptığı gibi milli güvenlik maskesinin arkasına sığınıyor. Patronlara sınırsız teşvikler verilirken, işsizlik fonundan kaynak aktarılırken, kredisiz faizler ile sermayenin eli rahatlatılırken; işçilerin hak aramak için elinde bulunan tek silahı grev hakkı da hükümet tarafından kullandırılmıyor.

AKP hükümeti, OHAL döneminde çıkardığı 678 sayılı KHK ile grev yasağı kapsamını genişletti. Yine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “OHAL’i patronlar rahat etsin, işçiler greve çıkamasın” diye kullandıklarını defalarca tekrar etti. AKP, iktidara geldiği 2002’den bu yana, 15 grevi yasakladı. Yasaklanan 15 grevin 7’si ise OHAL döneminde hayata geçirildi. Seçimlere 1 ay gibi kısa bir süre kalmasına rağmen yasaklanan bu son grevle yine patronlara mesaj verilmekte, yine işçiler mağdur edilmektedir. İşçilerin, patronlara karşı kendini savunabileceği bir silah olan grevlerin yasaklanması karşısında Türkiye işçi sınıfı ve emekçiler, elbette sandıklarda gücünü gösterecek ve işçi düşmanı bu hükümete artık ‘Tamam’ diyecektir.

'ERTELEME DEĞİL YASAKLAMA'

Birleşik Metal-İş Genel Yönetim Kurulu’ndan yapılan açıklamada da “60 gün süre ile erteleme” öngörülse de 60 günün sonunda yasal olarak greve tekrar başlanamadığı ve halen uyuşmazlık varsa zorunlu olarak Yüksek Hakem Kurulu’na gidildiği için erteleme kelimesi yerine tam anlamıyla bir yasaklamadan söz etmek gerektiği belirtildi. AKP hükümetlerinin iktidar olduğu günden beri neredeyse tüm grevleri yasakladığının vurgulandığı açıklamada şöyle denildi:

Bizler metal işçileri olarak, hükümetin sadece ve sadece patronları koruyan, işçinin alınterini gözetmeyen, işçilerin grev hakkını elinden alan, anayasal bir hakkın kullanımını engelleyen kararına karşı yıllardır mücadele ediyoruz.

Metal işçileri olarak bizler, bugün Petrol-İş Sendikası’nda örgütlü ve grevleri yasaklanan yiğit sınıf kardeşlerimiz Soda Sanayii işçileri ile dayanışma içerisinde olduğumuzu, GREV YASAKLARINA karşı verilecek mücadele dayanışma içerisinde olacağımızın açıklıyor,

Ve tüm emek dostlarını, Petrol-İş Sendikası üyesi işçilerin bu haklı mücadelesine destek vermeye davet ediyoruz.

Cam Keramik İş Genel Merkezi de bir açıklama yaparak yasağı protesto etti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Seçimlere bir ay gibi kısa bir süre kalmasına rağmen yasaklanan bu son grevle, yine patronlara mesaj verilmekte, yine işçiler mağdur edilmektedir. Kazanırsak bu ülkede bir daha işçiye gün yüzü göstermeyeceğiz denmektedir. İşçilerin patronlara karşı kendini savunabileceği tek silah olan grevlerin yasaklanması karşısında Türkiye işçi sınıfı elbette sandıklarda gücünü gösterecek ve patron dostu bu hükümete artık ‘Tamam’ diyecektir. İşçilere zulüm etmiş her hükümet gibi bu hükümet de gidicidir.

Nakliyat İş Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada da kararın erteleme değil yasaklama olduğu belirtilerek şu ifadeler yer verildi:

Daha önceki dönemlerde de yine cam, lastik, metal işçilerinin ve banka emekçilerinin grevi erteleme adı altında yasaklanmıştır. Bu yasaklamalar, anayasaya, altına imza atmış olduğumuz İLO sözleşmelerine, evrensel hukuk kurallarına aykırıdır. Bundan dolayı da işçi düşmanlığına, bu yasaklamalara karşı direnmek mücadele etmek meşrudur. Bu sektördeki işçilerin de diğer işçiler gibi reel ücretlerinin giderek düştüğü, yoksullaştığı bir süreçte grev yasaklamak işçi düşmanlığıdır. Ülkemizde “milli güvenliği” tehlikeye sokanlar, ABD ve diğer emperyalistlerle işbirliği yapan sermayedarlar, onların ekonomik, siyasi örgütleridir. Sendikamız, taşıma işçileri direnen Petrol-İş üyeleri ile her zaman dayanışma içerisinde olacaktır.