AKP ekonomisinin mihenk taşı inşaat sektörü, yabancıların konut alımıyla büyüyor

AKP'nin yaptığı düzenlemelerle ekonomik gelişmenin lokomotifi olarak gördüğü inşaat sektörünün önündeki tüm yasal engelleri kaldırarak sermayenin önünü açma gayreti sonuçlarını veriyor. Yabancıların konut alımları Mayıs ayında tam 1.1 milyar dolara çıkarak 2011 yılı toplamının dört katına ulaştı.

Yabancıların Türkiye'den gayrimenkul almasını kolaylaştıran Mütekabiliyet Yasası’nın kabul edilmesinin ardından gayrimenkul sektöründe ciddi hareketlilik yaşandı. Gayrimenkul sektörünün yabancılara açılmasıyla, Ocak-Nisan arasında sadece 114 milyon dolar olan toplam alımlar Mayıs ayında inanılmaz bir artış göstererek 1 milyar 114 milyon dolara ulaştı. Küresel sermaye ve konut pazarı için önemli bir merkez haline gelen İstanbul’a yabancıların ilgisi her geçen gün artıyor.

Tapu Kanunu ve Kadastro Kanunu'nda değişiklik yapan ve 05 Mayıs 2012 tarihinde kabul edilen Mütekabiliyet Yasası’na göre, ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde, Bakanlar Kurulu'nca belirlenen ülkelerin vatandaşı olan yabancı kişiler Türkiye'de taşınmaz mal satın alabiliyor. Libya, Suriye, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Türkî Cumhuriyetleri gibi ülkeler de yasa ile birlikte Türkiye'den mülk alabilecek.

AKP ekonomisinin mihenk taşı inşaat sektörü
Söz konusu yasanın kabul edilmesiyle birlikte Yabancı alımları Mayıs ayında tam 1.1 milyar dolara çıkarak 2011 yılı toplamının dört katına ulaştı.

Türkiye'ye bugüne kadar yıllık bazda en büyük yabancı yatırımı 337 milyon dolar ile 2008 yılında gerçekleşmişti. Yabancılar 2009 yılında 209 milyon dolarlık, 2010 yılında 314 milyon dolarlık ve geçen yıl da 310 milyon dolarlık alım yapmışlardı.

AKP iktidarı, Afet Yasası, Kentsel Dönüşüm, Mütekabiliyet Yasası çerçevesinde ekonomik gelişmenin lokomotifi olarak gördüğü inşaat sektörünün önündeki tüm yasal engelleri kaldırarak sermayenin önünü açma gayreti içerisinde. Bu bağlamda, çıkarılan son yasalar meyvesini vermeye başladı. TÜİK verilerine göre, 2011 yılının 1. çeyreğinde 91 bin 71 düzeyinde gerçekleşen konut satışları 2012 yılının 1. çeyreğinde 96 bin 62 düzeyine çıktı. 2012 Mayıs ayında ise inanılmaz bir artış göstererek 1 milyar 114 milyon dolara çıktı.

Raporda, son dönemde Türkiye ortalamasının üstünde artış gösteren İstanbul'da konut yabancıların gayrimenkul yatırımlarının önünün açılması nedeniyle talebin artacağı beklentisinin konut sektörünün hareketlenmesine neden olduğu kaydedildi.

AKP yapıyor, ama sermaye daha fazlasını istiyor
Şu anda sektörde arz fazlası olduğunu belirten İstanbul Emlakçılar Odası 2. Başkanı Nizamettin Aşa, mütekabiliyetin eldeki stokların satılabilmesi için çıkarıldığını ifade ederek '' Mütekabiliyet yasalaştı ama henüz uygulamaya geçmedi, daha düzenlemeler yapılamadı. İstanbul için çoğunluğu Körfez ülkeleri olmak üzere 300 bin yabancı alıcının mütekabiliyeti beklediği tahmin ediliyor. Bu kişilerin, son dönemde satılamayan lüks konutları alacağı öngörülüyor'' dedi.

Hükümetin sermayenin elini kolaylaştırmak amacıyla yasal engelleri esnetmesine rağmen sektörde yer alan aktörler ise daha fazlasını talep etmekten geri kalmıyor.

İnanlar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Serdar İnan’nın yaptığı açıklamaya göre, “Bizim potansiyelimiz yüksek ama değerlendiremiyoruz. Arap parası Batı'da büyük zarar gördü. Ayrıca bazı ülkelerde Arap baharı da var. Ortadaki para büyük, ancak Mütekabiliyet Yasası ölü doğdu. Mesela cebine pasaportunu koyan bir İranlı veya bir Suudi konut alabiliyor mu? Hayır, alamıyor, çünkü pratikte zorluklar var ve yasanın alt bacakları oturmadı. Özellikle istihbarat kısmı uzun sürüyor. İstihbarat olsun ama 3-5 günde bitsin. Bizde aylar sürüyor. Bizim Türkiye'ye 15 günlüğüne tatile gelen adama istiyorsa hemen konutunu satmamız gerekiyor. Çünkü bu konjonktürü her zaman bulamazsınız. Pazar varsa satacaksınız."

Tüm İnşaat Müteahhitleri Federasyonu Başkanı Tahir Tellioğlu ise, sahil bölgesinde yabancı vatandaşlara yönelik gayrimenkul satışında teşvik edici ve kolaylaştırıcı imkânlar sağlanması konusunda ciddi zorluklar çıkarıldığı, yasal olarak bir engel olmamakla beraber mevcut bürokrasinin yavaş işlediğini kaydetti.

(soL-Ekonomi)