Yunanistan'da 17 Haziran'da düzenlenen seçimlerde yüzde 27 oy alarak ikinci sırayı elde eden Radikal Sol Koalisyon (SYRIZA) lideri Aleksis Çipras, Reuters'e verdiği mülakatta, SYRIZA'nın mevcut kapitalist düzen sınırları içinde ve dahası çok kritik bir anda ona hizmet eden bir oluşum olduğunu kanıtladı.
Seçim sürecinde tüm radikal söylemini geriye çekerek, Yunanistan'ın AB ve Avro bölgesi içinde kalması ve Almanya'nın dayattığı paketlerin yeniden müzakeresini savunan SYRIZA'nın lideri Çipras, yeni kemer sıkma önlemleri karşısında halkı sokağa çağırmayacaklarını da dile getirdi.
Samaras da müzakere demeye başladı
Avro bölgesinde kalınmasını savunarak mevcut tasarruf tedbirlerine karşı çıktıklarını ve tartışmayı kazandıklarını söyleyen Çipras, şimdi herkesin bunu kabul ettiğini, mevcut kurtarma paketinin uygulanabilir olmadığının görüldüğünü söyledi. Çipras, Pazar günkü seçimlerin ardından ilk mülakatını Reuters'e verirken, haberde Yeni Demokrasi lideri Antonis Samaras'ın da seçimlerin ardından mevcut kurtarma paketinin modifiye edilmesi gerektiğini söylediği hatırlatıldı.
Reuters Çipras'ın öğrencilik döneminde komünist olduğunu hatırlatırken, "karizmatik" olarak nitelediği Çipras'ın "yeni hükümet başarısız olacak, çünkü bitmiş politik güçlere dayanıyor. Biz mutlaka iktidara geleceğiz" dediğini aktardı.
Sermaye sınıfına ve emperyalizme net mesaj: Gerekli reformları biz uygularız
Çipras, "ülkenin ihtiyaç duyduğu derin reformları sadece kendilerinin uygulayabileceğini, çünkü kendilerinin yozlaşmış ve eskimiş olmadığını" ifade etti.
Çipras'tan özet: Biz olmasak uçlar olurdu
Çipras, Reuters'e SYRIZA'nın misyonuna ilişkin de çok önemli bir açıklama yaparak, "SYRIZA olmasaydı, uçlar, kaos ve Altın Şafak alternatif olurdu" dedi.
"Sorumlu muhalefet yapacağız, sıramızı bekleyeceğiz"
"Daha mücadeleci daha sorumlu muhalefet olacaklarını" belirten Çipras, "fırsat geldiğinde de hükümet olabilmek için hazırlanacaklarını" söyledi.
Röportajdaki en radikal söylemi "vergi kaçıran zenginlerin vergilendirilmesi" olan Çipras, "kamu sektöründe muazzam bir israf olduğunu ve daha verimli hale getirilmesi gerektiğini" söyledi. Çipras kamu sektörü ile ilgili sözlerine "Başbakan'ın ve bakanların maaşlarını ve ayrıcalıklarının azaltılması, bakanların danışmanlarını hükümet yetkilisi sayısının yarı yarıya azaltılması gerektiği" gibi popülist sözler ekledi.
Reel sektörün sözcüsü SYRIZA!
Mevcut kurtarma paketine karşı olduklarını çünkü bu paketin ekonominin daralması ve tasarruf tedbirlerinden en çok zarar gören kişilere yardım etmediğini belirten Çipras "Bu bankalar için hazırlanmış bir kurtarma paketi, reel sektör ve toplum için değil" dedi.
"Merkel yanlışta ısrar etmemeli" diyen Çipras "AB'nin bu şekilde birlik olarak yola devam edemeyeceği" tehdidini dile getirerek AB içindeki çelişkilere yerleşmeye çalıştığını ve emperyalist bir birlik olan AB'nin selameti için çalıştığını gösterdi.
Öfkeyi müzakere için kullandık!
Reuters haberinde, mevcut kurtarma paketinde değişiklik yapılmasının kabul edilebileceğine dair işaretler olduğu belirtilirken, Atina'daki troyka gözlemcilerinin şu an kurtarma paketinin uygulanıp uygulanmadığını denetlediklerini ve bu denetime göre yeni borç verilmezse hükümetin iflas hükümeti olabileceği de hatırlatıldı.
Çipras, "Yunanistan'ın, halkın öfkesini müzakere için kullanacak cesur ve kararlı liderlere ihtiyacı var" dedi.
"Destekçilerimizi sokağa çağırmayacağız"
Çipras'ın Reuters'e yaptığı açıklamalar içinde en dikkat çekici olan ise destekçilerini sokağa çağırmayacağını söylemesi oldu. "Dayanışma ve direnişin ikisinin de önemli olduğunu" belirten Çipras "ancak bugün en önemlisi dayanışma" dedi.
(soL - Dış Haberler)