Gelişen Mısır ve Suriye ilişkileri: Mısır'ın krizin çözümündeki adımları

Suriye krizinin çözümüne yönelik uluslararası adımlar hızlanırken, bölgedeki tüm karmaşaya rağmen 'her evin oğlanı' olmayı başaran Mısır yönetimi, Suriye ateşkes görüşmelerinin aranan arabulucu aktörü oldu. Geçtiğimiz yıl Suriye ile bir dizi askeri işbirliği adımını atan Mısır, şimdiyse ekonomik işbirliğini geliştirmenin yollarını arıyor.

Emre Köse

Mısır yetkililerinin Mısır'ın Suriye krizinde taraf olmadığını sürekli vurgulamasına rağmen, son haftalarda meydana gelen gelişmeler Abdülfettah Sisi liderliğindeki Mısır ile Beşar Esad liderliğindeki Suriye arasındaki yakınlaşmaya işaret ediyor.

Aslında Abdülfettah Sisi'nin 2014'te iktidara gelmesinden bu yana Mısır, Suriyeli üst düzey savunma yetkililerinin Mısır'a yaptığı ziyaretlerde ve Sisi'nin yaptığı açıklamalarda da görüldüğü üzere Suriye hükümetini destekleyen bir politika izledi.[1]

Tüm bunlara rağmen şimdiye kadar Suriye-Mısır ilişkilerine dair kesin bir tanımlama yapılamıyordu; 17-26 Ağustos 2017 tarihleri arasında düzenlenen Şam Uluslararası Fuarı'na Mısır tarafından bir heyet gönderilmesi, Mısır yönetiminin Suriye ile siyasi, ekonomik ve kültürel bağları sıklaştırmaya yönelik ilk somut adımı olarak görülüyor. Öte yandan bu yıl içerisinde imzalanan Astana mutabakatı uyarınca Rusya, İran ve Türkiye'nin garantörlüğünde devreye sokulan Suriye'deki ''gerilimi azaltma bölgelerinin'' istikrarı ve genişletilmesinde Mısır, Rusya ile koordinasyon içerisinde.

Buna ek olarak Mısır ve Suriye arasındaki söz konusu yakınlaşma, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesini ve Mısır'ın Arap Birliği'ne üye olmasını isteyen Mısırlı politikacılar tarafından da memnuniyetle karşılanıyor. Mısır hükümetine yakın basında yer alan birçok makalede, Mısır'nın Suriye krizinde arabuluculuk rolünü üstlenecek ideal bir aktör olduğuna dair çeşitli savunular yer aldı. Mısır'ın üstleneceği arabulucuk rolü, tüm uluslararası ve bölgesel aktörlerce kabul edilebilir olduğu aşikâr. Mısır yönetiminin Suudi Arabistan Krallığı ile sıkı ekonomik ilişkileri, Müslüman Kardeşler karşıtlığı üzerinden İsrail'le olan yakınlığı gibi çeşitli etmenler bunu mümkün kılıyor.

Önümüzdeki süreçte Suriye hükümetine Mısır'ın da desteğiyle 2011'de afaroz edildiği Arap katına dönüş yolunun açılacağı ve Esad liderliğindeki Suriye'nin ''Arap mührüne'' kavuşacağı düşünülüyor.

Bu ay içerisinde Cidde'de Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile bir araya gelen Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil Cubeyr, ülkesinin Suriye'de gerilimi azaltma bölgelerinin kurulmasını memnuniyetle karşıladığını dile getirdi.[2] Bu açıklama, Arap basınında çıkan haberlere de inanılırlık getiriyor; buna göre Şam'ın doğusunda yer alan Doğu Guta ve Humus'un kuzeyindeki gerilimi azaltma bölgelerinin kurulması, Suudi Arabistan ile koordinasyon halindeki Mısır'ın arabulucuğu ile gerçekleşti.[3]

Mısır ve Suudi Arabistan, Sisi'nin liderlik koltuğuna oturmasından bu yana Suriye krizine üretilen çözümler konusunda ayrılık yaşıyor. Suudi Arabistan bir askeri çözüm önererek Beşar Esad'ın düşürülmesini önermişti; Mısır'ın tercih ettiği konum, siyasi bir çözüm ve Esad'ın iktidarda kalması. Ülkeler arasında ortaya çıkan gerginlik, Suudi yönetimine ait petrol şirketi Aramco'nun Kasım 2016'da birkaç ay boyunca Mısır sevkiyatını askıya alması örneğiyle de kendisini belli etti.[4] 

ŞAM ULUSLARARASI FUARI'NA MISIR'DAN KAPSAMLI KATILIM

Krizin patlak vermesinin ardından Suriye ile ilişkilerini askıya alan ve diplomatik ilişkilere dikkat çekmekten kaçınan Mısır, 17-26 Ağustos 2017 tarihlerinde düzenlenen Şam Uluslararası Fuarı'na kapsamlı bir katılım gösterdi. Mısır Ticaret Odası başkanı Ahmad El-Vekil başkanlığındaki heyet, endüstri mühendisliği, hizmet, ulaşım ve güneş enerjisi sektörlerinin yanı sıra sanatçılar ve gazeteciler de dahil olmak üzere çeşitli şubelerden on şirketin temsilcilerinden oluşuyordu.[5]

Mısır'ın Şam Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Muhammed Tharwat ve diğer heyet mensupları, Suriye halkına ve yönetimine olan desteklerini yineleyerek, Suriye'nin yeniden inşasına Mısır'ın katılım arzusunu vurguladı. Mısır'ın Suriye'nin yeniden inşasına yönelik yapacağı yatırımın yaklaşık 180 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor. Suriye hükümetinin resmi gazetesi Al-Watan'a konuşan Thawrat, ''İki ülke arasındaki ticari ilişkilerin niteliği göz önüne alındığında, Mısır'ın bu yılki Şam Uluslararası Fuarı'na katılımı doğal ve ve bu katılımın iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin eski haline getirilmesinde rol oynayacağını umuyoruz'' ifadelerini kullandı. Thawrat, Mısır'ın Suriye krizi boyunca tarafsızlığını sürdürdüğünü ve Mısır Büyükelçiliği'nin, Suriye'den gelen büyükelçilerin hatrına krizin başında Arap Birliği'nin kararına rağmen faaliyetlerine devam ettiklerini ifade etti. Bunun yanı sıra Thawrat, ''Doğru, Suriye ile diplomatik ilişkileri maslahatgüzar seviyesine indirmeye karar verdik ancak bunu yapan tek ülke biz değiliz'' dedi. Öte yandan Thawrat, ''Suriye'yi yeniden inşa etmeyi umut ediyoruz'' şeklinde konuştu.[6]

Yine Al-Watan'a konuşan Mısır heyetinin başkanı Ahmed El-Vekil ise, ''Suriye halkını desteklediğimiz ve barışın yeniden inşası ve geri dönmesinde Suriye'ye destek vereceğimiz mesajını vermeye geldik. Allah'ın yardımıyla katılımımız ekonomik ilişkilerdeki bir gelişmenin yeni bir başlangıcı ​​olacaktır'' ifadelerini kullandı. Fuarın Mısır bölümünün direktörü Halid İsmail, fuarın mevcut koşullarda tutulmasının "Suriye ve halkı için bir zafer ve başarı" olduğunu söyledi.[7]

Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Şam Uluslararası Fuarı'nda Mısır heyetiyle bir araya geldi. Fotoğraf: SANA

SURİYE ATEŞKESİNDE MISIR'IN ARABULUCUK ROLÜ

Ekonomik faaliyet alanına ek olarak, Mısır, Rusya'nın  yakın işbirliği ile kendisini Suriye krizine çözüm bulma çabalarında önemli bir aktör olarak konumlandırmaya ve böylece Arap dünyasındaki konumunu iyileştirmeye çalışıyor.

Geçtiğimiz haftalarda Mısır, Kahire'de silahlı Suriye muhalefeti temsilcileri ile Rusya'nın, Şam yakınlarındaki Doğu Guta ve Humus kuzeyindeki kırsal alanda gerilimi azaltma bölgelerinin kurulmasına dönük müzakerelere başarılı bir şekilde arabuluculuk yaptı.[8] Çeşitli haberlere göre görüşmelerde Suriyeli muhalefeti, Suudi Arabistan'a olan yakınlığıyla bilinen 'Yarın Hareketi' lideri Ahmed Carba tarafından temsil edildi. Mısır'ın arabuluculuğuna ilişkin Carba, "Mısır'ın anlaşmalardan etkilenen bölgelerde faaliyet gösteren herhangi bir hizip ile ilişkisi olmadığından arabulucu olarak seçilmesi doğal ve gerekli bir sonuçtu ve Mısır, diğer taraflar için hassas bir nokta olacak olan herhangi bir askeri tarafı desteklemiyor'' dedi. ''Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi, Suriye'ye sürekli sarsılmaz bir inançla baktı çünkü Suriye, Mısır tarihinin ve ulusal güvenliğinin ayrılmaz bir parçası'' şeklinde konuşan Carba, ''Dolayısıyla mevcut görüşmelerin destekçisi olarak Mısır'ın varlığı önemlidir'' ifadelerini kullandı.[9]

Bu bağlamda bakılacak olursa Mısır, muhalefet delegasyonunun yapısını, bir sonraki Cenevre görüşmelerine kadar Mısır'a ve Rusya'ya yakın muhalefet üyelerini içerecek bir yapıya dönüştürmeyi hedefliyor. Böylece Mısır, desteklenen muhalefetin etkisini en aza indirmeyi planlıyor.

21 Ağustos 2017'de Mısırlı mevkidaşı Samih Şukri ile bir araya gelen Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Rusya ve Mısır'ın Suriye krizini çözme çabalarına değindi. Lavrov, Rusya ile Mısır'ın Suriye hükümeti ile görüşmeler için muhalefet delegasyonunu bir araya getirmek için birlikte çalıştığını ve bu bağlamda Mısır'ın oynadığı önemli rolü vurguladı. Aynı basın toplantısında Şukri, uluslararası ortaklarının tümünden, Suriye'deki gerilimi azaltma bölgelerini Suriye'nin her alanına yaymaya çalışmasını isteyerek Birleşmiş Milletler (BM) himayesindeki Cenevre görüşmelerinin Suriye'nin geleceğini, istikrarını ve toprak bütünlüğünü koruyacak bir çözüm geliştirmek üzere yenilenmesi gerektiğini vurguladı.[10]

Öte yandan Mısır'daki Nasırcı sol kanat siyasi unsurlar, 9 Ağustos 2017'de Mısır ile Suriye arasındaki diplomatik ilişkilerin tamamen eski haline çevrilmesini ve Suriye'ye Arap Birliği üyeliğinin iade edilmesini talep eden bir açıklama yayımladı.[11] Bununla birlikte Mısırlı eski bakanların da aralarında bulunduğu 104 kamu yetkilisi,Suriye ile dayanışmayı ve diplomatik ilişkilerin restorasyonunu talep eden bir bildiri yayınladı. Söz konusu bildiride, ülkelerin ortak bir savunma anlaşması imzalamaları ve terörle mücadelede Mısır-Suriye arasında bir ortaklığa gidilmesi çağrısı yer aldı.[12] Mısır'da yayımlanan Nasırcı haftalık gazete Al-Arabi'nin editörü Magdi Basyouni de Mısır halkını Mısır ve Suriye arasındaki ilişkilerin hızlı bir şekilde eski haline getirilmesine destek vermeye çağırdı.

MISIRLI ANALİST: SURİYE'DE MISIR'IN ARABULUCULUĞU, İRAN HARİÇ, TÜM BÖLGESEL AKTÖRLER TARAFINDAN KABUL EDİLDİ

Lübnan'da yaşayan Mısırlı siyasi analist Ahmed Ebu Duh, Mısır yönetimine yakın Al-Ahram gazetesinde yer alan makalesinde, Mısır'ın Suriye krizinde en ideal arabulucu olduğunu çeşitli nedenlerle açıkladı.[13] Ahmed Ebu Duh'un sıraladığı etmenler: Mısır'ın gizli bir gündemi yok, bu rol süper güçler tarafından da kabul edilebilir ve Mısır, Suriye muhalefetiyle imzalanacak herhangi bir anlaşmaya Araplar nezdinde meşruiyet sağlayabilir. Duh'un yazısından bir kısım şu şekilde:

Krizin dizginlerini tutan güçlerin haritasına bakarsanız, Rusya ABD başta olmak üzere Mısır'a itiraz eden kimse bulamazsınız. Muhalefetin temsilcisi Ahmed Carba liderliğindeki Yarın Hareketi şimdi ateşkesi Beşar Esad'dan daha çok istemektedir. Suriye ordusunun arabulucu olarak kabul edebileceği başka bir bölgesel güç yoktur. Hatta Hizbullah'ın bile, İran'ın stratejik çıkarlarının olmadığı belli başlı alanlarda Mısır'ın arabuluculuğu seçeneği ile hiçbir sorunu yok. Ruslar, Esad'ı iktidarda tutmak, bununla beraber İran'ın genişlemesini de durdurmak istiyor ve Amerikalılar, IŞİD ile savaş stratejisinin başarısını sağlamak için Türkiye'nin nüfuzunu azaltmak istiyorlar. İran, Suriye'de Mısır'ın varlığından hoşnut olmayan tek unsur: İranlılar, çatışmada Mısır'ın kazanımları arttıkça alan kaybettiklerini biliyorlar. Tüm Mısır'ın yapması gereken, açılan bu fırsatın avantajından akıllıca faydalanmaktır.

MISIR GAZETECİLER BİRLİĞİ BAŞKANI'NIN DEĞERLENDİRMESİ: ARA AŞAMADA SURİYE, ULUSAL BİRLİK HÜKÜMETİNE SAHİP OLACAK

Mısır Gazeteciler Birliği Başkanı ve Al-Ahram gazetesi köşe yazarı Makram Muhammed Ahmed, Suriye ordusunun performansını överek Mısır'ın Suudi Arabistan'ın Suriye krizi ile ilgili tutumunu değiştirmeye çalıştığını vurguladı. Ahmed, geçiş aşamasında Suriye'nin muhalif unsurları da içeren bir ulusal birlik hükümeti tarafından yönetileceğini, bunun Rusya ve mevcut Suriye hükümeti tarafından kabul edebilecek bir seçenek olduğunu ifade etti.[14]

Makram Muhammed Ahmed'in Al-Ahram gazetesinde yer alan yazısından bir bölüm şu şekilde:

Şam Uluslararası Fuarı, hayatın canlılığını ve enerjisini gün geçtikçe geri kazanan başkent Şam'ın normale döndüğünü kanıtlıyor, bununla birlikte Suriye'deki bölgelerin çoğu güvenlik ve istikrarı geri kazanıyor. Çoğu muhalif güç ateşkes konusunda kararlılık sergiliyor ve liderleri muhalefeti içeren bir ulusal birlik hükümeti tarafından yönetilecek ara aşamaya hazırlanmak için Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da toplanıyorlar.

Öte yandan Ahmed, Mısır vatandaşları gibi Suriyeli mültecilere ayrımcılık yapılmaksızın, son ateşkes anlaşması ve demokratikleşme sürecinde aktif rol almak suretiyle, Mısır'ın bugünkü sıkıntı halinde Suriye halkına yardım çabalarını durdurmadığını söyledi.

SİSİ'NİN 1 YIL ÖNCEKİ SURİYE ORDUSUNA DESTEK AÇIKLAMASI

Tüm bunların yanı sıra Mısır-Suriye arasındaki yakınlaşma, Suriye krizinde keskin bir anlaşmazlık olması nedeniyle Mısır-Suudi gerginliğinin ortaya çıkması anlamına gelmektedir.

22 Kasım 2016'da Portekiz televizyonunda yayınlanan bir röportajda Sisi, ilk kez Suriye ordusuna verdiği desteği açıkça ifade ederken, aynı zamanda Suriye'de faaliyet gösteren Mısır birliklerinin BM kuvvetlerinin bir parçası olarak kullanılmasını da reddetti. Sisi röportajında, ''Bir ülkenin kendi ulusal askeri güçleri, güvenlik ve istikrarı korumak için daha iyi, böylece diğer güçlerin varlığı nedeniyle hassasiyetler ortaya çıkmayacak. Böyle durumlarda en uygun şey, bir ülkenin ulusal ordusunu, örneğin Libya'da, Libya topraklarını kontrol edebilecek, aşırıcı elementlerle uğraşacak ve gerekli istikrarı sağlayabilecek bir orduyu desteklemek. Aynı şey Suriye'de de geçerlidir'' ifadelerini kullanmıştı.

Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim'in "Mısır söyleminin iyileştiğini" belirtmesinden iki gün sonra bu açıklamayı yapan Sisi, bu gelişmelere dair "Beklentilerimizle henüz örtüşmedi" yorumunu yaptı. Suriye'nin Moskova Büyükelçisi Riad Haddad ise, Sisi'nin 22 Kasım açıklamasına dair memnuniyetini, ''Mısır'ın Suriye krizini çözmede olumlu bir rol oynayacağını tahmin ediyoruz, Suriye'de terörizmi sona erdirmek için Mısır'nın sarfettiği herhangi bir çabayı memnuniyetle karşılıyoruz'' sözleriyle dile getirdi.[15]

Sisi ve Muallim'in bu ifadeleri iki ülke tarafından alınan pratik önlemlerle desteklendi. Suriye Ulusal Güvenlik Bürosu Başkanı Ali Memluk, 17 Ekim 2016'daki Kahire ziyaretinde Mısır Genel İstihbarat Müdürlüğü Başkanı Halid Fevzi ile bir araya geldi ve her ikisi de ''terörle mücadelede askeri koordinasyon halinde olduklarını'' dile getirdiler. Suudi Al-Hayat gazetesi ise söz konusu görüşmeyi, ''Memluk ve Mısır yetkilileri, Mısırlı subayları Suriye'deki savaş alanlarına göndermek, güvenlik işbirliğini arttırmak ve Halep'e yönelik insani yardım çabalarına Mısır'ı dahil etmek konusunu ele aldılar'' ifadesiyle haberleştirmişti.[16]

AL-WAFD YAZARI: SİSİ, MISIR'IN SURİYE KONUMUNA AÇIKLIK GETİRMELİ

Mısır'ın merkez sağ partisi Al Wafd'ın resmi yayın organında Alaa' Oraibi tarafından kaleme alınan bir köşe yazısında, Mısır'ın Suriye krizindeki tavrının net olmadığına dikkat çekildi.[17] Oraibi'nin yazısında şu ifadeler yer aldı:

Mısır'ın Suriye ile ilgili tutumunun, büyük veya küçük, Arap veya yabancı birçok ülke açısından belirsiz ve oldukça kafa karıştırıcı olduğu görülüyor. Mısır kime karşı ve kim destekliyor?  Suriye halkının veya Beşar Esad'ın iktidardaki taleplerini destekliyor mu? Muhalefeti ya da şehirlere ve sivillere yönelik saldırıyı destekliyor mu? El Nusra ve diğer teröristler mi yoksa sadece El Kaide'ye mi karşı duruyor? Beşar'ı Esad'ı Suudi Arabistan'a ve Amerikan yönetimine karşı ya da ulusal güvenliğine yönelik terör tehdidinden korktuğu için mi destekliyor? Bu ne tür bir destek ve kapsamı nedir? Başkan bunları açıklığa kavuşturmalı.

'GİZLİ MISIR-SURİYE ASKERİ İLİŞKİLERİ 1 YILDAN FAZLADIR SÜRÜYOR'

Sisi'nin açıklamalarından iki gün sonra Lübnan merkezli As-Safir gazetesinden Muhammed Ballut, kaleme aldığı köşe yazısında, ''Mısırlılar Suriye'de neler olup bittiğini gözlemleyerek durdu ve oraya yavaş yavaş müdahale etme kararı aldılar'' ifadelerine yer verdi. Ballut'a göre, gizli Suriye-Mısır askeri ilişkileri bir yıldan fazladır sürüyordu ve Trump'ın başkanlık koltuğuna oturacağının netleşmesiyle yoğunlaştı. Ballut tarafından kaleme alınan yazıda o dönemde üst düzey 2 Mısırlı askeri yetkilinin Suriye'nin güneyindeki Kuneytra bölgesi de dahil olmak üzere çatışma alanlarını gezdiği ve orada konuşlanan Suriye ordusunun bir toplantısına katıldıkları iddiaları yer aldı.[18]

Yazıda, 12 Kasım 2016'da Mısırlı 18 helikopter pilotunun Hama hava üssüne geldiği de yer almıştı.

Mısır, As-Safir'de yer alan raporu yalanlamakta gecikmedi; Mısır Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ahmed Ebu Zeyd, Kahire'nin Suriye'ye askeri göndermediğini vurguladı ve Mısırlı bir yetkili, raporu "anlamsız, saçma" ve "tamamen yanlış" olarak niteledi.[19] 28 Kasım'da Mısır Dışişleri Bakanlığı, As-Safir raporunu tekrar yalanladı: "Bu raporlar yalnızca onları yaygınlaştıranların hayal gücünün ürünü ve amaçları herkes için net" dedi. Bir bakanlık sözcüsü, Mısır sınırları dışına asker veya teçhizat göndermeden önce anayasal ve idari adımlar atılması gerektiğini ve bu gibi adımların "gizli olarak veya Mısır halkının bilgisi olmadan yürütülmediğini" söyledi.[20]

Suriye-Mısır yakınlaşmasının bir diğer işareti, Mısır'ın Halep'e yardım çabalarına imkan sağlayan ilk ülke olması.

'MISIR VE SURİYE'NİN ORTADOĞU'YU YENİDEN ÇERÇEVELEMEK İÇİN ALTIN BİR FIRSATI VAR'

Mısır'ın Suriye ile yakınlaşma arzusu Al-Ahram gazetesi tarafından yayınlanan makalelerle de ifade edildi. Bir makalede, Mısırlı gazeteci Ilhami El-Maligi, her iki ülkeyi de Donald Trump'ın seçilmesinin onlara sunduğu tarihsel fırsatı değerlendirerek, güçlerini birleştirmeye ve Ortadoğu'yu uygun gördükleri şekilde şekillendirmek için çalışmaya çağırdı.

Belirtildiği üzere Mısır basınında, hükümetin Suriye ile yakınlaşmasına ve Mısır'ın Suriye krizine çözüm bulma çabalarına destek veren çok sayıda makale yer aldı. Birkaç makale Suriye ordusuna, Beşar Esad'a ve Suriye'nin Arap Birliği'ne dönüşüne destek verdi. Tüm bunların yanı sıra Mısır'ın bölgedeki en büyük ortaklarından olan İsrail ve Suudi Arabistan'ın söz konusu gelişmelere ilişkin ne tür bir rota izleyeceği merak konusu.


Notlar:

[1] https://www.voanews.com/a/egypt-sissi-supporting-syrian-government-is-ou...

[2] Al-Watan (Suudi Arabistan), Eylül 11, 2017.

[3] Al-Akhbar (Lübnan), Ağustos 4, 2017, Al-Sharq (Katar), Ağustos 21, 2017.

[4] https://www.bloomberg.com/news/articles/2016-11-07/saudi-aramco-suspends...

[5] Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), Ağustos 18, 2017.

[6] Al-Watan (Suriye), Ağustos 16, 2017.

[7] Al-Watan (Suriye), August 17, 2017.

[8] Al-Masri Al-Yawm (Mısır), Ağustos 3, 2017

[9] Al-Hayat (Londra), Ağustos 6, 2017.

[10] Al-Yawm Al-Sabi' (Mısır), Ağustos 21, 2017.

[11] Rai Al-Yawm (Kuveyt), Ağustos 9, 2017.

[12] Al-Watan (Suriye), Ağustos 22, 2017.

[13] Al-Ahram (Mısır), Ağustos 9, 2017.

[14] Al-Ahram (Mısır), Ağustos 26, 2017.

[15] Al-Watan (Suriye), Kasım 24, 2016.

[16] Al-Hayat (Londra), Kasım 14, 2016.

[17] Al-Wafd (Mısır), Kasım 24, 2016.

[18] As-Safir (Lübnan), Kasım 25, 2016.

[19] Al-Jarida (Kuveyt), Kasım 25, 2016.

[20] Al-Ahram (Mısır), Kasım 28, 2016.