Alkollü içki stoğunuzu hazırlayın!

Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’nun yeni tütün ve alkol yönetmeliği ile Topkapı Sarayı'ndaki konsere saldıran Alperenlerin, Tophane'deki sanat galerisine saldıran gericilerin, Anadolu Üniversitesi'nde düzenlenen kokteyllere saldıran gerici medyanın istediği oluyor.

Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu’nun tütün ve alkollü içkilerin satışına ve sunumuna ilişkin usul ve esaslar hakkındaki yeni yönetmeliği büyük tartışma yarattı. İçki üreticileri hukukçularıyla toplanarak yönetmeliği yorumladı.

Topkapı Sarayı’nda Aya İrini’de artık içki ikram edilemeyecek
Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından hazırlanan yeni yönetmeliğin en tehlikeli ve rahatlıkla ceza uygulanabilecek maddesi olarak 6 Madde’nin b bendi gösteriliyor. Bu madde, ‘Yetkili satıcılar tarafından satış belgesinde belirtilen işyeri adresi dışında satış veya sunum yapılamaz’ diyor.

Hukukçulara göre, bu madde ile artık hiçbir catering şirketi veya alkollü içki satış ruhsatı olan firma davet ve organizasyonlarda içki servisi yapamayacak.

Bu durumda bundan sonra Topkapı Sarayı’nın bahçesinde, Arkeoloji Müzesi’nde, Aya İrini’deki bir konserde veya İKSV müzik festivallerinde ya da Tophane’de yapılacak bir sergide veya İstanbul Modern’de o mekanların içki ruhsatı olmadığından bir kadeh şarap bile servis edilemeyecek. Hiç kimse istediği mekanda örneğin yazın deniz kenarında, ormanda piknik yaparken içki içemeyecek. Kır düğününde de mekanın içki ruhsatı yoksa alkol olmayacak.

Bakkal, büfe, market artık küçük rakı, şarap satamayacak
Yönetmeliğin 22. Maddesi’nin 4. Bendi bakkal, market, süpermarket, hipermarket, kuruyemişçi, büfe olan işyerlerinde 20 cl ve altı hacimde içki şişelerinin bulundurulamayacağını ve bu yerlerde satışa sunulamayacağını belirtiyor.

Hukukçular bu maddeyi, “Bu madde ile tüm bakkal, büfe veya süpermarket ve zincir mağazalarda 20 cl ve altı içki satışı yasaklanarak en çok satışı yapılan küçük hacimli içkilerin satışı durdurulmak isteniyor. Bu durumda sadece bir veya iki kadeh bir şey içmek isteyen dahi büyük şişe içki almak zorunda kalacak. Daha fazla ücret ödenmesi gerekeceğinden buradaki amaç tüketiciyi alım amacından caydırmak ve satışları engellemektir” şeklinde yorumluyor.

10 metrekarelik bakkal içkiyi nereye koyacak?
Yönetmeliğin 23. Maddesi’nin 1. bendi ‘Alkollü içkiler çocuklara yönelik olan her türlü materyallere bitişik alanda yer alamaz’ diyor.

Hukukçular bu durumu da şöyle yorumladılar:
“Artık bakkal ve bayiler sattıkları içkilerin hepsini sergilemek için ayrı bir yer bulmak zorundadır. Artık vitrinde içki görmemiz mümkün değildir. Tabelalarda hiçbir içki markası yer almayacak!

Bakkalın camında , kapısında tek bir içki reklamı olmayacak. 10 metrekarelik bakkalda, çocuklara yönelik olmayan materyal bulup tüm içkileri bunun yanına ve dikkat çekmeyecek şekilde dizmeniz gerekiyor. Çocuklara yönelik materyal nedir sorusunun cevabını bulmak da ayrı bir sorun!

Kekle yanyana gelmeyecek
Örneğin, bisküvi, çikolata, kek, süt, yoğurt ve pek çok yiyecek maddesi çocuklara yönelik olabileceğine göre, alkollü içkilerin buzdolabında, rafta, ya da kapı yanında satılması mümkün değil. Bu durumda belki deterjanların yanında ve gizli bir köşede yer bulmak mümkün ise içki satılabilecektir. Bunun sonu ise tezgah altıdır. Vitrinde yer bulamayan, buzdolabına giremeyen, rafta duramayan içkinin artık tezgah altında gizli kapaklı satılmaktan başka çaresi kalmadı.”

Karayolu kenarındaki tüm yapılarda içki satışı yasak
10. madde’nin 2. Bendine göre “Belediye mücavir alanları ve konaklama yerleri hariç olmak üzere, otoyollarda ve devlet karayollarında bulunan yapı ve tesislerde alkollü içki satışı yapılamaz ” deniyor.

Hukukçulara göre maddenin anlamı şu:

“Örneğin, İstanbul’dan Edirne’ye kadar devam eden ve çevresi tamamen yapılaşan D-100 Karayolu’nun kenarında bulunan yüzlerce içkili restoran ya kapanacak ya da artık içki ruhsatlarını iptal edecekler. Şehir dışındaki, yol kenarındaki turistik tesisler dahil tamamının içki ruhsatları iptal edilecek ve içkisiz restorana dönecek. Ege ve Akdeniz’de otoyolun denize paralel yapıldığı kıyı şeritlerinde deniz manzarası eşliğinde balık eşliğinde bir kadeh rakı içilemeyecek!

Bireysel ve toplumsal olay reklamlarda kullanılamaz
Tartışılan bir madde de 24’üncü Madde’nin 2/e bendi. Madde ‘Alkollü içki reklamlarında, bireysel ya da toplumsal nitelikli özel olaylara vurgu yapılarak, alkollü içki içmeyi özel olayların bir parçası olarak ilişkilendiren içerik kullanılamaz’ diyor.

Hukukçular, bu ifadeyi şöyle yorumladılar:

“Bu ifadenin anlamı şu... Artık yılbaşında, Sevgililer Günü’nde veya piknik mevsiminde bir masa etrafında oturmuş içki içen veya sevgilisi ile kadeh kaldıran ya da yılbaşında partide eğlenen insanların görüntüleri hiçbir içki reklamında kullanılamayacak. Reklamlarda hayattan keyif almayan mutsuz insanlar gösterilmek zorunda. Zira yönetmelik Türkiye’yi keyif anlarının ve kutlamaların gizlenmesi gereken bir ülke haline getiriyor.”

24 yaşında birinin katıldığı etkinlikte alkol yasaklanıyor
Yönetmelik genç tanımını 15-24 yaş olarak alıyor. AB mevzuatında 19 yaşına kadar olan gençlere yönelik uygulanan yasakların Türkiye’de 24 yaş üzerinden uygulanması da eleştiri konusu. Yönetmeliğin 24. Maddesi 2/d bendinde çocuklar ve gençleri hedef alan, gençlerin katılma ihtimali olan etkinliklerde alkollü içki satış ve sunumu yasaklanıyor. Madde’de yer alan ‘katılma ihtimali’ hukukçuları endişelendiriyor. Buna göre artık hiçbir etkinlikte organizasyonda veya sergide içki satışı ve ikramının mümkün olmayacağı belirtiliyor.

İÇKİLİ KONSER VE SANAT ETKİNLİKLERİNE SALDIRILAR
Yeni yönetmelikle, içkili konser ve sanat etkinliği düzenleyenlere yapılan saldırılar meyvesini vermiş oldu. Yakın zamanda bu tür etkinliklere yapılan saldırıların sayısında artış yaşanmış ancak konu münferit olaylar denilerek geçiştirilmişti. İşte bu olaylardan birkaçı:

Alperenler Topkapı Sarayı'ndaki konseri basmak istedi
Dünyaca ünlü piyanist İdil Biret’in Topkapı Sarayı 1. Avlu’da “Whitehall Orkestrası” ile verdiği konser öncesi Alperen Ocakları üyesi bir grup, kapı önünde protesto gösterisi düzenledi. Tekbir getirip konser afişlerini yakan grup daha sonra toplu namaz kıldı. Daha sonra Gülhane’ye doğru slogan atıp yürüyüşe geçen gruba polis müdahale edince arbede yaşandı. Grup, polisin müdahalesinin ardından dağılarak uzaklaştı.

Anadolu’da Vakit gazetesinin 10 Temmuz’da birinci sayfasında yayımladığı “Bir ülke böyle yıkılır” başlıklı manşet haberinde “Mukaddes Avluda Şarap Küstahlığı” altbaşlığıyla Topkapı Sarayı 1.Avlu’da caz konseri verilmesini eleştirmişti.

Tophane'de sanat galerisine saldırıldı
Geçtiğimiz Eylül ayında İstanbul Tophane'de bir sanat galerisi açılışı, bir grubun saldırısına maruz kaldı.

İçki içilmesini gerekçe gösterdikleri iddia edilen saldırganlar, galerinin camlarını kırdı, davetlileri tartakladı. Grubun saldırıyı planlı olarak gerçekleştirdiği, ellerinde sopalarla açılışa katılanlara saldırdıkları, önceden dondurulmuş halde getirdikleri portakallarla insanlara ve galeriye zarar verdikleri görüldü.

Tophane'deki saldırıdan sonra Erdoğan şu açıklamayı yaptı:
"Dünyanın her yerinde buna benzer olaylar olur. Aşırı bir şekilde bunları abartmanın anlamı yok. Ben oranın çocuğuyum, tanırım, bilirim oraları, Tophane’yi sokak sokak bilirim. Bazıları yazıyor, 'Başbakan artık konuşmalı' neyi konuşacağım? Vereceğiniz mesajlarla konuşmanın bir anlamı yok, konuşulacak şey bu. Bakanım da gitti, tarafları ziyaret etti, gerekli açıklamaları yaptı, olay emniyete yargıya intikal etti. Söylenecek tek şey herkesi mutedil hareket etmeye davettir. Nedir bu çılgınlık böyle, bu abartılı şekilde bunu vermek."

Gerici medya Anadolu Üniversitesi'ni hedef aldı
Zaman ve Akit gibi gerici gazeteler, bir süredir Cihan Haber Ajansı'ndan alarak yayınladıkları haberlerle içkili sergi açılışı ve kantin partisi düzenleyen Anadolu Üniversitesi'ni hedef gösteriyorlardı. Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir haberde şöyle denildi:

"Eskişehir Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde öğrencilerin yaptığı resimlerden oluşan serginin açılışında öğrencilere kazanda kaynatılan sıcak şarap ikram edildi.

Bazı öğretim üyeleri, kepçeyle şarap dağıtımının yapıldığı sergiye küçük yaştaki çocuklarıyla birlikte katıldı. Geçtiğimiz günlerde aynı üniversitenin İletişim Fakültesi'nde de öğretmen ve öğrencilerin birlikte katıldığı içkili kantin partisi yapılmıştı.

Güzel Sanatlar Fakültesi'nde eğitim gören ve isminin açıklanmasını istemeyen bir grup öğrenci, yaşananlara tepki gösterdi. Fakülteye eğitim almak için gittiklerini ancak zaman zaman bu tür içkili günlerin düzenlendiğini belirten öğrenciler, 'Eğitim almak için geldiğimiz bu fakültede ne hikmetse bizlere terbiye ve eğitim yerine bütün kötülüklerin anası olan içki ikram ediliyor. Çağdaşlık, modern sanatçılık olarak bizlere lanse edilen bu tür organizasyonların okul dışında yapılmasını istiyoruz. Öğrencilere yönelik organizasyonlarda bu tür kötü alışkanlıkların teşvik edilmesi hoş değil' dedi."

(soL-Haber Merkezi)