Kafa Karıştıran Bir Anket TEVFİK ÇAVDAR

Küreselleşen kapitalizmin yanlış bilgi aktarımları ile insanların kafalarını karıştırdığını ve bu bilgilerle insanların toplum içerisinde nasıl bir sermaye savunucusu kesildiğini hepimiz biliyoruz. Birinci Irak savaşı ve özellikle 11 Eylül saldırısından sonra bu nitelikteki yön saptırıcı haber bombardımanı altında yaşıyoruz. Irak işgali üzerine verilen haberler de böylesine bulanık bir hava yaratmaktadır. Türkiye'de büyük sermaye bağımlısı medya organları da bu nitelikteki sapmalı haberlere geniş yer vermekte, zihinleri karıştırmaktadır. Son günlerde bilim adına da sapmalı anketlerin yapıldığını ve sonuçlarının değişmez gerçekler gibi sunulduğuna tanık olmaktayız. Bunun tipik bir örneğini Radikal gazetesinde yayınlanan bir anketin sonuçlarında görmekteyiz. Anket Sabancı ve Işık Üniversiteleri tarafından hazırlanmış. Yani bilimsel bir nitelik taşıdığı güvencesini veriyor. Ne var ki sonuçları karşılaştırmalı olarak incelediğimizde ülke gerçeklerini yansıtmadığı kısa sürede anlaşılıyor. Bu sonuçlara değinmeden önce kamuoyu anketlerinin güvenilirliği üzerinde biraz durmakta yarar olacak. Eğitim anketlerinde kullanılan deneklerin çok dikkatli ve en az hatalı sonuçlara erişecek şekilde seçilmesi gerekmektedir. Bilindiği gibi bir hata payı ile seçilen örnek sayısı arasında çok yakın bir bağıntı söz konusudur. Diğer yandan ankette sorulan soruların sayısı da hata payının yükselmesine neden olur. Bu bakımdan eğitim anketleri daima kuşku ile karşılanan soruşturma yöntemleridir ve sonuçları üzerine çok dikkatli davranmak gerekir. Örnekleme tekniği açısından söylenebilecek bu noktaların dışında soruların yapısı da yönlendirici olmamalıdır. İster açık uçlu olsun ister seçmeli olsun yanıtların çapraz sorularla irdelenmesinde yarar vardır.

Anket teknikleri konusunda bu söylediklerimizden sonra yapılan anketin ilginç yanıtlarına ya da sonuçlarına göz gezdirelim. Yüksek ücretler karşılığı öğrenci kabul eden bu iki vakıf üniversitesinin yaptığı anketi yayınlamadan önce bir irdelemeye tabi tutması gerekirdi. Yanıtlara göre halkımızın (sonuçları yuvarlatılmış bir biçimde veriyorum çünkü hata paylarının çok yüksek olduğu ortada) %60 ekonomik olarak yaşamından memnun olduğunu bildirmiş. Yine %54 ü iktidarın icraatlarından memnun olduğunu beyan etmiş. Memur ve öğrencilerin türbanla işyerlerine ve okullara girmekleri konusunda %60 lık bir kitle bir sakınca olmadığını beyan etmiş. Yine anket sonuçlarına göre halkımız gerektiğinde insan haklarının kısıtlanabileceği yargısında birleşiyor. Bazı siyasi eğilimlerin ülke için sakıncalı görüldüğünde men edilmesi de aynı anket sonuçlarına göre onanmaktadır. Tüm bu yanıtlara karşı ankete yanıt verenler işsizlikten, pahalılıktan vb. nedenlerden şikayet etmekten de geri kalmamış. 1800 dolayında denek üzerinden toplanan yanıtlara dayanan bu sonuçlara bilimsel gerçekler diye bakmayı, istatistik tekniklerine ve uğraşlarına bir hakaret olarak algılıyorum. Diğer yandan bu sonuçların çizdiği eğilimler net bir faşist yapıyı ortaya koyuyor. Nitekim anket sonuçlarına göre bazı yayın organları, köşe yazarları hiçbir kuşkulu duymadan halkımızın sağa kaydığını ilan etmişlerdir.

Böyle bir sonuca ulaşmak için anket yapmaya gerek yoktur. 1950'den itibaren yapılan genel sonuçlarına baktığımız ortanın sağındaki partilerin oy oranlarının daima %60'ın üzerinde olduğunu görmekteyiz. Geriye kalan %40 da CHP vb. kendilerine sol yaftası yapıştırılan partilere aittir. Cumhuriyetin kuruluş aşamasından bu yana bilimsel sosyalizm bağlamında gerçek sol daima dışlanmış, bu doğrultuda çaba harcayanlar cezaevlerinde süründürülmüştür. 1950'den sonra sosyalist sol üzerinde tam anlamıyla bir cadı avı düzenlenmiştir. Sosyalistler üzerinde bu baskılar sürekli olarak artırılırken, komünizm ile mücadele adına ABD kaynaklı dinci eğilimler de alabildiğine özendirilmiştir. İlk ve orta öğretimde din eğitimi ile başlayan, imam hatip okulları ile pompalanan eğitim, Türkiye'yi bu noktaya taşımıştır. Hiçbir iktidarın kendi sorunlarına eğilmediğini gören yığınların tek umarı dine sarılmak olmuştur. Sabancı ve Işık Üniversitelerinin (ikisi de sermayeye bağımlı vakıf üniversitesidir) yaptığı bu kuşkulu ankette tek doğru olan çıkarım halkımızın sağda oluşunun belirlenmesidir. Oyun ne yazık ki devam etmektedir. Günümüzün dinci iktidarının devrilmesi için medet umulan tek nokta da sözde sol ile sağın birleşik cephesidir. Ne diyelim sermayeye ve küresel kapitalizm gönüllülerine hayırlı olsun.