Merkez sağdan kurtulduk

Geçen gün vapurda tonton bir bey amca elindeki Posta gazetesini sallayıp hararetle konuşuyordu. Nerede Özal, Çiller hatta Mesut Yılmaz diye... Bu adam merkez sağı bile bitirdi diye söyleniyordu Sözcü okuyan başka bir emekli amcaya karşı. Eminim başka bir vapurda başka bir Saadet Partili nur yüzlü dede, elinde Milli Gazete, bunlar milli görüşü de bitirdiler diyebilirdi. İkincisini ben uydurdum ama ilki üzerinde düşünülmeye değer. Yani amcamız çok beğenmese de sanki özlemle bakıyordu Anavatanlı günlere. Anavatan Partisi bugün Twitter’da en çok takip edilen parodi bir hesaba dönmüş durumda, @anavatan1983 adlı hesap, zaman zaman çok komik tweet’ler atıyor.

Gezi ve hemen arkasından 30 Mart seçimleri sonrası içine girdiğimiz kutuplaşmış siyasi atmosfer, bu ülkenin artık merkez sağdan kurtulduğunu da gösteriyor. AKP’nin ilk yılları DYP ve DP’den devşirmeye çalıştığı bir merkez sağ vurgusuyla geçmişti. Neoliberal politikalara vahşice yatkınlık, bu vurguya vitrin sağlamaya yetiyordu. Fakat Gezi ile gözü korkan Başbakan’ın kutuplaştırıcı diline ve yandaş medyadaki kalemlere bakarsak, karşımızda sadece İslamcı bir parti var artık. 30 Mart zaferinin cüretli demeçlerine baktığımızda, neredeyse “kafirler” demedikleri kaldı. Gezi, AKP’yi uzun süredir saklamaya çalıştığı, -hatta istemediği,- gerçek referanslarına çekmiş durumda.

Başbakan şunu artık daha iyi anlamış durumda eğer ayakta kalabilecekse bu ancak İslam üzerinden diğerlerini ihbar etme, kışkırtma üzerinden olacaktır. Daha önceki yazım Yeni Akıncı Beyi’nde, bunun emarelerini kendimce yorumlamaya çalışmıştım. Yer yer iç savaş tınılarıyla da ağdalanan tehditler, uzun süre devam edecek öyle görünüyor.

Aslında 30 Mart seçimleri AKP’nin işinin zor olduğunu da göstermiş oldu. Eğer bu genel bir seçim olsaydı, oylarında ciddi bir düşüş olduğunu milletvekili sayısından anlayacaktı. Sevgili Güray Öz’ün Cumhuriyet’teki önemli bulduğum yazısında söylediği gibi: “AKP 2011 seçimlerinde 21,4 milyon oy almıştı. 2014 rakamları bu partiye oy verenlerin sayısında ciddi bir düşüş gösteriyor AKP’yi seçenlerin sayısı 19 milyona inmiş bulunuyor. İki seçim karşılaştırmasında CHP’nin yerinde saydığını da söylemekte yarar var. 2011’de de 2014’te de 11 milyon seçmen CHP’ye oy verdi. MHP ise oylarını artıran parti. 2011’de 5 milyon, 2014’te 7 milyon 700 bin seçmen MHP’den yana oy kullanmış.”

Yine Güray Öz’e göre “İl genel meclisi oylarına bakılarak yapılacak bir dağılım AKP’nin 327 milletvekilinden 44’ünü yitirerek 283 milletvekiliyle yetinmek zorunda kalacağını gösteriyor. Oylarında ciddi bir artış olmayan CHP yalnızca 6 milletvekili daha fazla çıkaracak, MHP ise 81 milletvekiliyle güçlü bir gruba sahip olacaktı. BDP ise 43 milletvekiliyle temsil edilecekti.”

Başbakan’ın aylardır bu yerel değil genel dediği seçimler işte bunu da gösteriyor. AKP kurmayları bunun elbette farkında. Bu düşüşü engellemek için doktriner olmaktan başka bir çare kalmamış görünüyor. AKP’nin fetvacısı gibi yazan Hayrettin Karaman’ın yazılarına bakmak bile, AKP’nin ısıtıp ıstıp önümüze koyduğu “muhafazakar demokrat” vitrinine bile sığınmak zorunda kalmayacağını gösteriveriyor.

Sosyal medyadaki bir karikatürün dediği gibi, Faiz Lobisi’ne karşı Caiz Lobisi gelecek sanki.

Meseleye bir de iyi tarafından bakalım aslında. Merkez sağdan kurtulmuş olduk.