Oy veriyormuşum gibi çek pampa

Haberim yokmuş gibi çek pampa! Bir sosyal medya jargonu olan bu esprili cümle, Gezi Direnişi’nin sevilen sloganlarından biriydi. Değiştirilerek ve uyarlanarak onlarca versiyonunu gördüğümü hatırlıyorum. Poz yaptığını göstermek istemeyen bir samimiyeti göstermesi anlamında önemliydi. Fotoğraf çektirirken hepimizin yaşadığı sıkıcı bir yapmacıklık halinin altını kazıyordu. Bugünlerde başka bir samimi slogan ve caps dolaşıyor sosyal medyada. “Ortamlarda Sırrı’ya verdim dersin. Kim bilecek” diyen bu caps, seçimlere bir hafta kala önemli bir açmazı billurlaştırıyor.

Sırrı’nın sempatik ve Gezi Direnişi’ndeki tavrına sıcak yaklaşan, hatta HDP’ye yakınlık duyan ama İstanbul’u da AKP’den kurtaralım da nasıl olursa olsun çaresizliğini de gösteriyor.Türkiye siyasi tarihinin en büyük kamplaşmasını ve gerilimini yaşarken Başbakan sandık tehdidiyle gittikçe ceberrut bir söyleme kayarken, yaşan bir yerel seçim olmayacak bunu herkes biliyor. Seçim Gezi ile ortaya çıkan, 17 Aralık ile ağdalanan bir süreçten rövanş alma ya da boyunun ölçüsünü verme olarak düşünülüyor haklı olarak. İstanbul, AKP’nin yolculuğuna başladığı, yirmi yıldır gücünü ve kadrolarını konsolide ettiği bir yerellik olunca büyükşehir belediye başkanlığı neredeyse başbakanlık gibi önemli, AKP’yi moral olarak çökertecek bir konum olarak görülüyor. Yani karşımızda yerel değil tam anlamıyla bir genel seçim duruyor bunu Başbakan da vurguluyor bıkmadan.

Gelelim anketlere... Medyada yer alan anketler ise seçimin başa baş geçeceğinden dem vuruyor. Yani neredeyse tek oy bile İstanbul’un kaderini değiştirecek gibi gösteriliyor. Zaten biliyoruz, CHP uzun ama çok uzun süredir, kendini karşıtına ya da alternatifsizliğe göre konumlayan, “oyları bölmemek gerek” acilliğiyle çalışan bir parti. Dost meclislerinde, vapurlarda, kahvelerde bu duyguyu hissetmemek için çok aranmaya lüzum yok.

“Sarıgül’ü sevmesem de” diye başlayan cümleler kendince noktalanıveriyor. Merkez sağ tınısıyla birçok kişide antipati doğursa da, oyları bölmek korkusu Sarıgül üzerinden bilinçli bir şekilde kaşınıyor sanki. Çünkü bu seçim ideolojik ya da normatif olmaktan çıkmış sadece AKP’ye ders vermek şeklinde algılanmış durumda.

İşte Jack Nicolson’un sevimli ifadesinin olduğu internet kolajı bu çıkışsızlığı vurgulaması açısından önemli. Yani, “Sosyalist de olsam, HDP’ya ya da TKP’ye veya Ortak Sol Aday’a da sempati duysam yine de zorunluluktan yapacağımı yapacağım” diyor.

Gezi Direnişi’nin akılda kalan sloganlardan biri “Çare Drogba” idi. Bu slogan yıllardır İstanbul sokaklarında gördüğümüz “Çare Sarıgül” sloganının parodisiydi. Sarıgül’ün ANAP’çı siyaset esnafını hatırlatan profiline, sermayeye yakınlığına tepki olarak, futboldan sevilen bir figürü çare yapmıştı. Oysa Sırrı’lı caps tuhaf bir şekilde “Çare Sarıgül” hayaletinin geri geldiğini de gösteriyor sanki. “Ortamlarda Sırrı’ya verdim” işte bu hayaleti esprili şekilde dillendiriyor. Sarıgül’e oy verdiğini söyleyememenin gerilimi ya da utancı diyelim.

Bilemiyorum belki de bilinçli yapılmış viral bir kampanyanın unsuru da olabilir.
Bu arada sosyal medya dedim ama an itibariyle (Perşembe gecesi) Twiter kapatıldı.Yani siz bu yazıyı okurken sosyal medyamız da kalmayabilir.