Savaşın hediyesi: Çocuk felci

Suriye krizi, yaklaşık üç yıldır çözülmeyi bekleyen bir kördüğüm... Son günlerde cephede önemli kayıplar verseler de dünyada insan haklarının gelişmişliği ile bilinen kimi ülkelerin destek verdiği veya en azından sessiz kaldığı bir ortamda terör çeteleri Suriye’deki faaliyetlerine devam ediyor...
Savaş ise en çok çocukları etkiliyor...

Suriye krizinin başında çatışmaların yoğun olduğu, topların, tüfeklerin hiç susmadığı bir bölgede bir bebek dünyaya gelir... Günler geçtikçe durumların daha kritik bir hal almaya başlamasıyla birlikte, aile taşınmaya karar verir. Sorunsuz, sakin bir semte yerleşirler. Ama bebek sürekli ağlar... Aile hastalandığını düşünür ve onu bir doktora götürür. Ama bebek fiziksel olarak sağlıklıdır. Sonra anlaşılır ki ortam değiştiren bebek alışkın olduğu bomba, çatışma seslerini duymayınca huzursuz olup ağlamaktadır. Yani onun ninnisi patlayan bomba sesleridir... O günden sonra ebeveynleri onu susturmak için tencere tava ne bulurlarsa çalarak bomba sesine benzer sesler çıkarmaya başlarlar… Şimdi o bebek, hayattaysa eğer, üç yaşına girecek...

Çocukluk, insan hayatının en güzel dönemidir. Bitmek tükenmek bilmeyen bir enerji, hiçbir şeyi umursamadan sokağa çıkıp oyun oynama isteğidir. Ama Suriyeli çocuklar bundan mahrum edildi. Savaşta çocuk olmak, çocuk olamamaktır bu yönüyle...

Suriye’nin bir köyünde ise sokağa çıkabilen çocukların oynadığı oyun “kelle kesmece”. Kimi yüzlerini örten çocuklar, ellerindeki silah gibi kullandıkları sopaları tekbir getire getire sallayarak bir arkadaşlarını toprağa yatırıyor ve boğazını kesiyormuş gibi oyun oynuyorlar! Oyun, mevcut ortamın onları nasıl alabildiğine derinden etkilediğini gözler önüne seriyor...

Bir hafta önce ise tek başına hastane odasında kalmak zorunda olduğu için oyun oynama şansı olmayan bir çocukla da tanıştım. Yusuf 13 aylık, Deyrezzorlu. Hastanede kalma sebebi ise çocuk felcine yakalanmış olması. Yüzüyle, bakışlarıyla tam bir “savaş çocuğu” portresi çiziyor. Eli hep hareket ettiremediği sol ayağında... 1995 yılından bu yana hiçbir çocuk felci vakası görülmemiş Suriye’ye bu da savaşın bir hediyesi...
Pakistan kaynaklı olduğu açıklanan ve Suriye’de on sekiz yıldır görülmeyen çocuk felcinin aşı ile önlenebilmesi mümkün olduğu halde ortaya çıkmasının iki sebebi var. İlki “muhaliflerin kontrolündeki bölgelerde sıklıkla gıda ve sağlık çalışanlarının hedef alması ve aşıların bölgeye ulaştırılamaması, ikincisi ise El Kaide’nin hükümetin aşılarının kullanılmaması yönünde verdiği fetva... Yobazlığın, geri kafalılığın “insanlık düşmanı” yüzü bu fetvayla tüm çıplaklığıyla bir kez daha sırıtıyor... İslam adına yaptıkları alçaklığı bir savaş yöntemi haline getirmiş bu çeteler, vicdanları isyan ettiriyor...

Savaş Suriyeli çocukların küçücük bedenlerine büyük acılar yükledi... Küçük bir tehlike hissettiğinde annesinin eteğinin dibinde tir tir titreyen bir çocuklar, neler neler yaşadılar. Güvendikleri ebeveynlerinin çaresizliklerine de tanıklık ettiler... Savaş çok şey alıp götürdü onlarından... Kimi zaman yaşamlarını, sağlıklarını veya aile fertlerinden birini, kimi zaman evlerini, okullarını, umutlarını... Sokakları çaldı onlardan, oyunlarını bozdu. Kimi zaman kana bulanmış bir oyuncaktı patlamalardan geriye kalan, kimi zaman dağılmış defterler bir okul çantasından... Çocukluklarını alıp götürdü...
Savaş bitecektir elbette ama değerleri altüst olmuş bir toplumda büyüyen çocuklarda birçok şekilde kendini gösteren arazlar kaçınılmaz olacaktır maalesef.