Ufukta düşlerini gören kadınlar

“Biz 21. yüzyılın Kübalı kadınlarıyız. Ufukta düşlerimizi görüyoruz ve ilerliyoruz. Bizden önce gelen kadınlardan çok da farklı değiliz.”

Küba Kadın Federasyonu’nun kuruluş yıl dönümü nedeniyle Granma’da yayımlanan bir yazıdan alıntı bu sözler. Bugünün Kübalı kadınları, devrimin öncü kadınlarından devraldıkları mirastan ve düşlerinden vazgeçmiyorlar. [21. Yüzyılın Kübalı Kadınları, Yisel Martinez Garcia. Çeviri: Eren Karaca (soL Dergi, 25. Sayı)]

Küba devriminin ilk kitle örgütlenmesi olan Küba Kadın Federasyonu, önümüzdeki günlerde 59. yılını kutlayacak. Federasyon devrimin hemen ardından 23 Ağustos 1960’ta, devrimin kadınlar olmadan gerçek olamayacağını çok iyi kavramış olan Fidel Castro’nun tam desteği ve Vilma Espin’in öncülüğünde kuruldu.

Vilma Espin, devrimin her aşamasında ve devrimden sonra yeni ülkenin inşasında çok önemli rolleri üstlenmiş kadınlardan biri. Silahlı mücadele döneminde başlayan devrimciliği, merkez komite üyeliği ve kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesindeki öncülüğü ile devam etti. Ölümüne dek federasyonun başkanlığını yürüttü ve Kübalı kadınların dönüşümüne rehberlik etti.

Vilma Espin’in bundan elli dokuz yıl önce üstlendiği görev hiç de kolay değildi. Devrim sonrası en önemli ihtiyaçlardan biri olan kadınların toplumsal üretime katılımını, öncelikli iş olarak önüne koymuştu. Bunun yanında kadınların yaşamın her alanında eşitliğini sağlayacak yeni bir toplumsal yapı inşa edilmeliydi. Maçoluk kültürünün hakim olduğu, kadınların çoğunun evde hapis olduğu, fahişe ya da hizmetçi olarak çalıştığı ve okuma yazma bilmediği bir ülke bekliyordu onu. Ama Vilma ve arkadaşları, ufukta düşlerini gören kadınlardandı.

KÜBA EN ÇOK KADINLAR İÇİN DEĞİŞTİ

Okuma yazma seferberliğinden, kadınları evden çıkarmak ve üretime dahil etmek için düzenlenen meslek kurslarına, cinsel eğitimden toplumda kadını aşağılayan her türlü alışkanlık ile mücadeleye, kadınları ev işlerinden kurtarmaya yönelik yemekhane ve çamaşırhanelerin kurulmasından kreşlerin yaygınlaştırılmasına pek çok başlıkta sistemli ve kararlı bir çalışma yürütmeyi başardılar.

Küba Kadın Federasyonu’nun en önemli işlerinden biri, öncülüğünü yaptığı seferberlik ile ülkedeki tüm bebeklerin aşılanması oldu. Bugün biz dahil pek çok kapitalist ülkede türeyen aşı karşıtlığı, insanlığı ortadan kaldırıldığı düşünülen pek çok hastalıkla yeniden karşı karşıya bırakıyor. Küba ise bu sayfayı elli yıl önce kapattı. Kısıtlı bütçesi ve amborgaya rağmen sağlığın en önemli göstergesi olan bebek ölüm hızındaki düşük oranlarla dünya birincisi olmayı sürdürüyor. Yeni veriler, en riskli bölgeler olan dağlık alanlarda son bir yıl içinde hiçbir bebek, çocuk ve anne ölümü olmadığını gösteriyor.

SOSYALİZMLE BİTMEYEN AMA SOSYALİZMSİZ BAŞLAYAMAYACAK BİR MÜCADELE

Bugün Türkiye’de kadınların iş gücüne katılımı yüzde 33.6, Küba’da ise bu oran yüzde 60. Kadınların benzer nitelikteki işlerde bile erkeklerden daha az ücretlendirildiği kapitalist ülkelerin aksine Küba’da kadınlar eşit işe eşit ücret alıyor. Küba’da kadına yönelik şiddet yok denecek kadar az ve en ağır suçlar kapsamında. Hukukçuların yüzde 71’i, öğretim elemanlarının yüzde 54’ü, meclisin yüzde 50’si kadın. İstatistiklere devam edebiliriz, her durumda ancak sosyalizm ile kadınların gerçek özgürlüğü ve eşitliğinden bahsedilebileceği sonucuna ulaşıyoruz.

Küba Kadın Federasyonu, devrimin üstünden geçen yıllara rağmen vazgeçmiyor, ilk günkü kararlılığı ile çalışmalarına devam ediyor. 14 yaşını geçmiş her kadının üye olabileceği federasyona, bugün Kübalı kadınların yüzde 90’ı üye. Federasyon bugün bizleri hayran bırakan verilere rağmen yapılacak çok şey olduğunu her fırsatta yineliyor. Süregelen maçoluk kültürünün ve geleneksel cinsiyet rollerinin etkisi, ev işleri ve çocuk bakımında azalmakla birlikte devam eden eşitsizlik gibi hala kadınların yaşamlarını zorlaştıran başlıklarla mücadelenin zorunlu olduğunun farkındalar. Bugüne dek elde ettiklerinin değerini biliyor ama yetinmiyorlar.

Kübalı kadınların toplumsal yaşamın her alanında eşitliğini sağlamak üzere devrimden bugüne pek çok alanda mücadele eden Küba Kadın Federasyonu, en temel görevlerinin ‘devrimi korumak ve savunmak’ olduğunun altını çiziyor. Devrimi korumadan ve savunmadan kadın erkek eşitliğinin mümkün olamayacağının bilincinde olan 21. yüzyılın Kübalı kadınları, yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor. Onlardan devraldığımız güç ve kararlılıkla, ufukta düşlerimizi görüyor ve ilerliyoruz.