Gerçekçi bir mücadele için...

Bugün Türkiye'de sosyalizm kitlelere kendisini gerçek bir seçenek olarak sunmakta zorluk çekiyor. Çok farklı sebepleri olsa da, insanlar, sosyalizmi gerçekçi bulmuyorlar. Biz ne kadar düş değil hayal değil desek de, pek çok insanın gözünde sosyalizm belli ki hâlâ bir düş, hâlâ bir hayal.

Yol aldığımız yadsınamaz ama. 1990'larda sosyalizm çökmüş, bitmiş bir sistem olarak zaten ve doğası gereği kötüydü. Mesele uygulanabilir olup olmaması ya da başarısızlıkları değildi. Sosyalizm, baştan sona kötü bir fikirdi.

Uygulanabilir olup olmamak, başarısızlık ya da başarılara dair bir muhasebe o günlerde pek fena bir fikir gibi durmayan kapitalizme dair sorulardı. Daha iyi bir kapitalizm arayışı da buradan çıkıyordu.

Artık o noktada değiliz. Sosyalizm uzun süren bir mücadeleden sonra yavaş yavaş kendisine geliyor.

Sosyalizm o kadar kötü bir fikir değil artık. Şu anda bir fikir olarak niteliklerinden daha çok sosyalizmin başka sorunları solun ayağına dolanıyor. Sosyalizm fikir alanında oldukça güçlü bugün. Bu nedenle daha doğru bir ifadeyle, sol güçlü olduğu alana gelemeden başka engellere takılıyor.

Takıldığımız yer basit ama oldukça zorlu bir nokta...

İnsanlar, sosyalizmin kapitalizm karşısında bir seçenek olabileceğini baştan reddetmeseler de, sosyalizmin taşıyıcılarının bu ülkede siyasi bir güce dönüşmelerini bekliyor ve ne kadar etkili ve başarılı olabileceklerini görmek istiyorlar.

Evet ortada bir haksızlık var. Bu insanlardan destek alamayan bir solun nasıl olup da bu ülkede etkili bir siyasi güce dönüşebileceği sorusu yanıtlanması çok zor bir soru.

Sol için ciddiye alınma ve hakiki olma birbirinden ayrılamaz nitelikler haline gelmiş durumda. Hakiki bir seçenek haline gelemeyen bir sol ciddiye alınmıyor, ancak ciddiye alınmadan solun nasıl hakiki bir seçenek hale geleceği sorusu da yanıtlanamıyor. 

Sol, elbette bu ülkede rüşdünü ispatlayacak ve kendisini toplumsal ve siyasi bir güç olarak konumlandıracak. 

Bu sınavı vermenin yolu da alanda sahici başarılara imza atmaktan geçiyor.

Nedir bu sahici başarılar diye sorulduğunda o kadar uzaklara gitmeye gerek yok. Bugün Türkiye'de siyasette ciddiye alınmanın bir tek karşılığı var: AKP'yi durdurmak!

Etkili bir siyasi ve toplumsal güç olmadan AKP'yi nasıl durduracağız diye sorulmasın hemen.

Çünkü AKP söz konusu olduğunda mesele bu kadar basit değil. İyi ki de değil...

Öncelikle, AKP evet çok güçlü, ama krizlerle malul Türkiye kapitalizminin yapısal sorunları nedeniyle kırılgan bir parti. On iki yıl tek başına iktidar olan bir partinin hala Türkiye'de her istediğini yapmakta zorlanması da bunun en güzel ispatı. 1923 Cumhuriyeti'ni tarihe gömen AKP'nin yol almadığını kimse iddia edemez. Ama herhalde kimse AKP'nin karşısındaki kitlesel bloğu da tamamen etkisizleştirdiğini söylemeyecek.

Türkiye'de AKP karşıtlığı hala çok meşru ve dahası AKP'nin karşısındaki kitlenin solla olan alışverişi tüm problemlere rağmen sürüyor.

Sol, doğru hedeflere kilitlendiğinde bu kitleyle birlikte hareket edebilir. Üstelik, Türkiye'nin ilerici birikiminin bir parçası olan bu insanlarla beraber hareket etmenin her durumda kitlesel bir iş olacağını kimse düşünmüyor herhalde. Noktasal olarak AKP'ye karşı beraber iş yapılabilecek o kadar çok başlık var ki...

Yine bu başlıkların pek çoğunda AKP'yi durdurmak ve geriletmek gayet mümkün.

Yeter ki sol çevresinde duran, onu izleyen insanlara güven versin, AKP'ye karşı kendisiyle birlikte iş yapılabileceğine insanları inandırsın. Henüz toplumsal etkisi sınırlı bir hareket olsa da, iktidar perspektifi ve Türkiye'yi yönetme iddiasıyla ciddiye alınır bir muhalefet, geniş emekçi kesimler nezdinde hakiki bir seçeneğe terfi etmek için vakte ihtiyaç duysa da bunun için bir umut olduğunu çevresine göstersin. Sol bunu yapabilecek siyasi birikim ve akla sahip. 

Kendisinden ödün vermeden veya kendisi olmaktan vazgeçmeden başkalarıyla beraber AKP'ye karşı iş yapma becerisini geliştiren, AKP karşıtlığının siyasi aklını temsil eden solun somut başarılara imza atmasının önünde hiçbir engel yok.

Yeter ki bir yerden başlayalım ve cesaretle ilerleyelim.

Başlangıçta mütevazi görünen başarıların zamanla solun etkisini artıracağından, etkisini artıran solun daha fazla ciddiye alınacağından, ciddiye alınan bir solun sözünün daha değerli olacağından, sözü değerli bir solun gerçek bir siyasi ve toplumsal seçenek olma yolunda adım adım ilerleyeceğinden hiç şüphemiz olmasın.