Var Mısın?

Ne zaman ülke bir salkım üzüm gibi ezilmeye başlasa, hemen bir pişkinlik gösterisine tanıklık ediyoruz.

Bir yandan ülkeyi yarı açık cezaevine dönüştürecek, her gün tutuklama üstüne tutuklama gerçekleştirecek, düzmece dosyalar oluşturup muhalif kim varsa hepsinin çanına ot tıkamaya çalışacaksın yolsuzluğun, yoksulluğun, işsizliğin, pahalılığın, adaletsizliğin, eşitsizliğin üstünü örtmeye çalışacak, Deniz Feneri’nde olduğu gibi hırsızları baş tacı edeceksin.

Öte yandan Cumhuriyet tarihinin en büyük iç ve dış borçlanmasını yapıp, satılmadık ortak değer bırakmayacaksın, memleketi parsellere bölüp üleştirme hesapları yapacaksın, açık büyüdükçe elin ayağın birbirine dolanmaya başlayacak, sonra günü kurtarmak için olduğun yerde eşelenip duracaksın.

Ülkeden ses yükselince hemen üste çıkmaya çalışacaksın.

Elindeki medyayı bağırtacaksın, kalemşorların gerçeği gizlemek için, saldırı üstüne saldırı planları yapacaklar, yalan haber şampiyonları türeteceksin.

Öyle ya, bu halk boş bırakmaya gelmez, gereğini yapacaksın, kafasını karıştıracaksın.

Her gün yeni bir balon üfleyip sürüyü arkana alacaksın, yoksa işin zor!

Bu uğurda kimsenin gözünün yaşına bakmayacaksın.

Öğrenciye cop, depremzedeye biber gazı, işçiye tekme-tokat, memura panzer, siyasetçiye zincir, yazara-yayıncıya-çizere kelepçe, sanatçıya yasak-yıkım, gazeteciye hapis, HES ve nükleer karşıtlarına jandarma, Hopa direnişçilerine sürgün-hapis- yıldırma- işkence!

Tüm komşu ülkelere dayılanacaksın.

Bölge jandarmalığı için NATO ve ABD’ye el-pençe divan duracaksın, ülkelerin içişlerine burnunu sokacaksın, diplomatik krizlere neden olacak, efeleneceksin!

Ülke yoksullarının alın terinden oluşan fonları Libya muhaliflerine hibe edeceksin.

Deprem vergilerini iç edeceksin.

Van’ı gözden çıkaracak, insanların yanarak-donarak-aç kalarak yok olup gitmesini seyredeceksin.

Halktan ses çıkmaya başlayınca höyküreceksin!

Baktın olmadı 50 yıllık dosyaları yeniymiş gibi ortaya sürüp, çıkıp üstüne tepineceksin.

Bir yandan Sivas’ın katillerini, göz göre göre işlenen cinayetlerin alkış tutucularını-azmettiricilerini partine alacaksın, yetmedi parlamentoya taşıyacaksın, Alevi kardeşlerimizin taleplerine göz yumacak-oyalayacaksın, Maraş’ı, Çorum’u binlerce faili meçhulü ağzına bile almayacaksın, 12 Eylül faşist darbecisi general eskisinin sırtını sıvazlayacak koruman altına alacaksın sonra çıkıp, Dersim için özür nutukları çekeceksin.

Bunun adı, memleketin akıl ayarlarıyla oynamaktır.

Var mısın Kanlı Pazar’ın hesabını sormaya, 15-16 Haziran katliamının azmettiricilerini ortaya çıkarmaya, Bahçelievler katliamını sorgulamaya, 16 Mart’ın katillerini bulmaya, Kanlı 1 Mayıs’ın hesabını sormaya, Gazi katliamının Devlet içindeki pisliklerini temizlemeye, Susurluk’ta ortaya çıkan katillerin kulaklarından tutmaya, ölüm oruçlarına yatan insanlığı ateşe verenleri ortaya çıkarmaya, Çiller ve Ağar döneminin faili belli cinayetlerini işleyen canilerinden hesap sormaya, Cumartesi Annelerinin çığlıklarına yanıt vermeye?

Eğitim ve sağlık emekçilerine kan kusturuyorsun.

Sesini çıkaranı sürgün tahtalarında deşifre ediyorsun. Vatandaşın eğitim ve sağlık haklarını gasp ediyorsun.

Ülkenin sivil toplum örgütlerini tırpanlamanın peşine düştün. Meslek odalarını kendine bağlı müdürlükler olarak tanımlıyorsun.

Kürt halkının her yanından kan akıyor.

Var mısın orda Devlet eliyle işlenen cinayetleri çözmeye, toplu mezarları ortaya çıkarmaya?

Kasaplar Deresi’nden haberin var mı? insan dışkısı yedirilen köylülerden, anaların karnında süngülenen çocuklardan, boşaltılan-yakılan köylerden-mezralardan, katledilen hayvanlardan, ateşe verilen doğadan, çaresizlikten, umutsuzluktan, açlıktan haberin var mı?

Dünya insanlığı, ülke insanlarım gibi olup-biteni seyretmiyor, seni ve iktidarını “ümmetçi, despot, faşist ve ayırımcı” diye nitelendiriyor.

Gerçeğin takipçisi tarihçiler de bu tespitleri tarihe böyle not düşüyorlar.

Hepsini geçtik, var mısın kendi döneminde olup bitenlerle bu halkın önünde hesaplaşmaya?

[email protected]