İçişleri bakanlığı üst üste genelgeler yayınlıyor.
İktidarın halktan korkusu nasıl bir ruh haliymiş anlıyoruz.
Durumu perdelemek için, nerdeyse direnen her bireye bir polis şeklinde organize olacaklar.
Komik!
Düşünsenize, her yurttaşın başında coplu, kılıç-kalkanlı, gaz maskeli bir polis.
Eee adamların işleri zor!
Bu gidişle sokağa bile çıkamaz olacaklar.
Nereye gitseler ıslıklar, sloganlar, maçlarda direniş ve yuh sesleri, sokaklarda, meydanlarda ‘ürkütücü’ kalabalıklar.
Biri çıkıyor şiir okuyor korkuyorsun, sokaklarda resim yapılıyor ödün patlıyor, şarkılar söyleniyor ürküyorsun, heykeller yapılıyor canın sıkılıyor, tiyatrocular meydanlarda oyunlar oynuyor biber gazlarına sarılıyorsun, iki kişi yan yana gelip ‘her yer’ deseler anonslar başlatıp alarm sinyalleri veriyorsun.
Birileriniz halktan bir tokat yiyor, yasa çıkartacak kadar canınızın yandığını anlıyoruz.
İşi renklerden korkmaya kadar vardırdınız!
Tamam, anladık ta bunun sonu yok ki.
Duymuyor musunuz insanlar, ‘Bu daha başlangıç’ diye avazları çıktıkça bağırıyorlar.
Herhalde anlıyorsunuzdur, hiç bir baskı hiç bir dayatma hiç bir zor kullanımı ve hiç bir yasak bu kararlı duruşu alt edemeyecek.
Siz yukardan emirler yağdırıp kahramanlarınızı halkın üstüne saldıkça dayanışma büyüyor, kör olamazsınız.
Bu ülke de yan yana durmaları bile olanaksız diye bilenen onlarca anlayış, sizin sayenizde size karşı birleşti, birleşiyor, birleşecek.
Yani hanımlar beyler, aklınızı başınıza toplayıp ülke halkının sesine kulak vermezseniz işiniz günden güne zorlaşacak.
Duyuyorum siz de duyuyorsunuzdur, insanlar çalı süpürge edinmenin yolunu arıyorlar.
Sokakları, meydanları, köyleri kentleri, mahalleleri, kasabaları beton yığınlarından ve o beton yığınlarını dikenlerden temizlemek istiyorlar.
Satılmış, iç edilmiş, peşkeş çekilmiş mal varlıklarını pazarlayanları süpürmek istiyorlar.
Dahası var yazarsam uykularınız tamamen kaçacak!
Ama şunu bilin yeter, yolun sonuna gelindi.