Ülkemi sanki düşman kuvvetleri kuşattı.
Hayır, dışardan değil içerden.
Maaşlarını vergilerimizden alan, içimizde dolaşan, bizlerle aynı havayı soluyan, aynı ekmeğe el süren, aklı ve vicdanları esir edilmiş bir insan güruhu!
Bunlar için, “emir kulları ne yapsınlar?” dediler “işleri bu, bunun için para alıyorlar” dediler, ”hay ben böyle mesleğin içine dışına” dediler, vatandaşına düşman kesilmişler içlerinde cana kast edenler çoğunlukta” dediler, “gündüz kardeşlerini bombalayanlar gece evde eşlerinin çocuklarının yüzüne nasıl bakabiliyor?” dediler, ”utanmıyorlar, utanmazlık meslek olmuş” dediler, “faşist bunlar, hepsi katil ruhlu yetiştirilmiş” dediler.
Kılıç-kalkan ekiplerini halkın üstüne salan amirler, müdürler, valiler, bakanlar ve bozuntu bunları duymadı.
Bu azmettiriciler sürüsü yalnızca sırt sıvazladılar.
Gaz ve tazyikli suyla yer gök esir edilsin, insanlar katledilsin diye hamasi nutuklar çektiler.
Haklarını haykıranları, haksızlıkları bağıranları ve talana-yalana korkuya esir edilenlerin onurlu ayağa kalkışlarını ölümlerle tehdit ettiler.
Aklı kuşatan namussuzluklar yaptılar. Direnen kitlelerin içine araçlarla daldılar, ellerinde çivili sopalarla insan avlamaya kalktılar.
Meydanlara, sokaklara ambulanslarla gaz bombaları taşıttılar.
Belediye otobüslerini polisin emrine sunarak çatışma alanlarına ikmal sağladılar.
İnsanlığa destek veren esnafları, otelleri, kafeleri, seyyar satıcıları, sıradan yurttaşları tehdit ettiler.
Polisin meydandan çekilme emri verildiğinde daha kitleler alana girmemişken, Gezi Parkı’nın içindeki polis noktasında bulunan araçları, barakaları, ağaçları ateşe verdiler.
Naklen yayın araçlarını, bu kundakçılar parçaladılar.
Hepsini emir alarak uyguladılar.
Olayların olduğu her kentte halka polisi saldırtan, canların kıyılmasına neden olanlar bellidir.
Bunların her biri görevlerinden alınıp bağımsız mahkemelerce yargılanmalıdır!
Olur mu?
Olmaz.
Bu düzende kula kulluk edip cana kıyanlar baş olurlar.
Bize de bu güruhu delikanlıca kavgaya davet düşer.
“Sık bakalım sık bakalım biber gazı sık bakalım, kaskını çıkar, copunu bırak delikanlı kim bakalım.”